[12]

1K 138 38
                                    

Hoseok neden onu sevdiğimi hatırlatmaya çalışıyor gibi davranıyordu? Oysa arkadaş kalalım diyen oydu.

Bayan Lambert bu sabah gitti. Onunla beraber havaalanına Hoseok, Jungkook, Youra ve ben gittik. İnanın neden bu ekip bilmiyorum.

Youra kusana kadar beraber yemek yeme plani yapıyorduk. Ama ne zaman ki Youra kahvaltıda ettiğimiz menüyü kustu, Jungkook onu endişeyle hastanaye götürdü. Bence tamamen yersizdi. Tamamen.

Yine de sanırım Jungkook'un hoşlandığı su kız,
Youra.

Ne ara veya nasıl olduğunu sormayın bilmiyorum.

Hoseok ile pamuk şeker yiyorduk. Bu eskiden olsa anormal bir durum değildi. Ama şu an berbat hissediyordum ama ayni zamanda bir de ben kusmak istemiyordum.

"Yeni raflar gelecek bu gün,"dedi Hoseok elindeki şekeri parmağına dolayarak. Daha sonra onu ağzına attı. Değişik bir hareketti.

"Çatıya mı?"dedim. Dilimin ucunda Hobitopia duruyordu.

"Evet, seni deyiminle Hobitopia'ya."dediğinde yürümeyi kestim.

"Bunu nerden biliyorsun sen?"dedim. Ha Neul'dan mı? Benden mi? Jungkook veletinden mi?

"Bildiğim çok şey var. Başından beri biliyordum. İnan bildiklerimi bilsen şaşırırdın."dedi ve yebiden şekerinden bir parça parmağına doladı.

Ne biliyordu?

"Mesela?"dedim.

"Amelia Namjoon hyung'a deli gibi aşık."dedi kafasını yerden kaldırmadan. "Bu aramızdaki sırlardan biri olsun."

Jun Hoseok, Amelia'nın kime aşık olduğunu biliyordu ama ona aşık olanları göremiyordu.

°

"Hana noona."dedi Jungkook. Kahve kutusunu heyecandan sımsıkı tutuyordu. "Youradan çok hoşlanıyorum, bu fena."dedi.

Göz devirdim. "Tuvalet temizliğinden zevk alıyor kook, tuvalet!"dedim.

Bu bile onu yıldırmıyorsa, bence evlenmeleri gerekiyordu.

"Sadece para kazanmak için ne kadar çalıştığını görmüyor musun?"dedi. Balkonun trabzanlarına kolunu, kolunun üzerine başını yasladı. "Onu seviyorum. En azından bunu söylemekten çekinmiyorum, bazılarımızın aksine."diyerek bana imalı imalı baktı.

"Hoseok, Hobitopia'yı biliyor."dedim nefes vererek.

Kafasını kaldırdı, "Nasıl yani? Nereden biliyor?"dedi. Dikkat kesilmişti. Kafasının ardından iki tane uzun kulak çıksa şaşırmazdım.

"Bilmiyorum. Ona nereden bildiğini sorduğumda, bildiğim çok şey var dedi."dedim. "Resmen bir şeyler ima ediyor."dedi.

Oflayarak kafamı masaya vurdum. Kafamı kaldırmadan "Saat kaç?"diye sordum. Jungkook, "Bilmiyorum noona."dedi. Kafasını balkon kapısından uzatıp mutfaktaki Jimin'e saati sordu.

"İşe gitmeliyim. Odaların çarşafları değişcek."dedim hantal bir şekilde masadan kalkarken.

Jungkook da kahve koyduğu kağıt kupayi kapıp doğruldu, "Ben de Youra'nin yanına gidiyorum."dedi.

Kapıdan çıkarken, "İyi şanslar."dedim.

Bana dönerek, "Benim şansım senin olsun, senin daha çok ihtiyacın var."dedi. Daha sonra hızla kayboldu. Mutfakta Jimin'in o velet haklı bakışlarıyla baş başa kaldım.

Hobitopia ; 𝐣𝐡𝐬 [ᴇɴᴅᴇᴅ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin