Youra.. fazla güzeldi.
Bu kadar güzel bir kızın tuvalet temizleyecek olması insanı üzüyordu.
"Merhaba."dedi neşeyle.
Gülümsemesini biri koli bandıyla yüzüne mi yapıştırmıştı acaba?
Tesebessüm ederek onu selamladık. Herkes işinin yolunu tatarak dağıldığında Hoseok, Youra, ben ve Ha Neul yanlız kaldık.
"Hana."dedim başımı sallayarak.
"Oh! Hana mı?"dedi kız.
Ha Neul gözlerini büyüttü,"Soy ismini nereden biliyor bu kız?" dedi.
Kafamı sağa sola salladım, Youra, "Oh! Oh soy ismin mi?"dedi.
"Evet."dedim.
Hoseok araya girme ihtiyacı hissederek,"Sana temizleyeceğin yerleri gösterelim, bu evin temizlik işlerinden Hana sorumlu."dedi.
Youra eliyle Ha Neul'u gösterdi,"Peki ya bu?"dedi.
Ha Neul sinirle yumruğunu sıkıp havaya kaldırdı, "Senin o bu diyen ağzını.."dedi. Daha onra elini yüzünün önünde sallayarak sakinleşti. Dişlerini sıkarak,"Hemsireyim."dedi.
Kız alt dudağını büktü,
Cidden...
"O zaman hastanede olman gerekmez mi?"dedi.
Anlaşılan sadece güzel bir paketten ibaretti.
"Çabalamıyorum."dedi Ha Neul yanımızdan ayrılarak.
Hoseok ile birbirimize umutsuzca bakarlen kız,"Ben anlamadım?"dedi.
Hızılca evi gezdirip temizleyeceği yerleri ve malzemelerin yerlerini ve özelliklerini gösterdim. Bu zaman boyunca Hoseok hep yanımızdaydı.
"Pekala, başlıyor muyum?"dedi Youra minik turumuzun sonunda.
Hoseokla birbirimize baktık,"Ne kadar erken, o kadar iyi değil mi?"dedim.
O da kafa sallayarak bana katıldı,"Evet, evet tabi."dedi.
Kız kafasını hevesle sallayıp alt kata indi, daha önce bu kadar hevesle tuvalet temizleye giden birini görmemiştim doğrusu.
Hoseok bana döndü, "İşin var mı?"diye sordu.
Utangaç bir şekilde başımı öne eğerek gülümsedim.
"Yeni kız bu gün için izin kaynağım."dedim.
"O zaman.."dedi."Alışverişte bana eşlik etmek ister misin? Uzun süredir gitmiyorduk hem."dedi.
Gözlerim aydınlandı, "Tabii, olur."dedim.
"Pekala aşağıda bekliyorum."dedi.
Bende hevesle kafamı sallayıp merdivenlere yöneldim, odamın yakınlarında karşıma kim çıktı dersiniz?
Şu velet..
Jungkook, "Hana Noona?"dedi. Peşimden hızlı adımlarla ilerleyerek bana yetişti,"Nerelerdeydin, ben de seni arıyordum."
Topuklarımın üzerinde ona döndüm,"Yeni kız geldi."dedim."Ona yardım ediyordum."
"İyi öyleyse."dedi ellerini cebine koyup korkuluklara yaslandı,"Bu gün için bir şeyler yaparız demiştin."
"E.. evet, bakarız demiştim değil mi?"dedim."Ama Hoseok ile alışverişe gitmem gerekli."
"Neden ya?"dedi çocuk gibi. Ellerini iki yanına vurup kafasını geriye attı.
"Temizlik malzemeleri."dedim gülümseyerek,"Hoseok şu an aşağıda beni bekliyor, onu bekletmek ayıp olur öyle değil mi?"dedim.
"Evet doğru, kolay elsin size."dedi. Modu birden düştü, kafasını öne eğip merdivenlerden inerek gözden kayboldu.
Bende odamda hazırlanıp aşağıya indim. Namjoon ile sohbet eden Hoseok beni bekliyordu.
Beni görünce,"Geldin mi? Geciktin."dedi.
Gözlerimi devirdim,"Kook.."dedim.
"Anlaşıldı, her neyse gidelim."dedi.
Namjoon,"Ben sizi götürebilirim."dedi.
"Gerek yok Joonie."dedi Hoseok. Ona takılmaya acayip bayılıyordu.
Namjoon, "Seni küçük.."diye bağırırken oradan hızılca uzaklaştık, bu esnada Hoseok'un bileğimi tutyor oluşu es geçemeyeceğim bir dip nottu.
Markete geldiğimizde alışveriş sepetinin içine oturabilmek için Hoseok'da yardım aldım, bu halim onu güldürüyordu. Bu da benim içimdeki organların göç etmesine sebebiyet veriyordu.
"Bundan zevk alıyorsun değil mi?"dedi.
Hevesle kafamı salladım, gülmesi içimi eritti.
Bebek arabası sürer gibi alış veriş sepetindeki beni sürerek markete girdik.
Hoseok elindeki listeyi okumaya başladı, listeni uzunluğu beni korkuttu.
"İşimiz var."dedim. Sırtımı alış veriş sepetine yaslanmış, yüzümü alış veriş sepetinin tutma kısmına yaşlanmış Hoseok'a dönmüştüm.
O, kaşlarını çatmış listeyi inceliyordu. Bende onu seyrediyordum.
Sonunda evden gelen siparişler üzerimde birikmişti. Peçeteler, un paketleri...
"Hobito- ah yani çatı katı için de atıştırmalık alsak mı?"dedim.
Az kalsın Hobitopia diyecek olmanın paniğiyle yüzüm kızardı.
Gülümsemesi yüzüne yayılırken, "Güzel fikir."dedi.
"Bu gün de oturur muyuz?"dedim. Olumlu cevap vermesini umut ediyordum.
"Biz eve gidene kadar saat geç olur ama.."dedi.
Omuzlarımı düşürdüm.
"Çok komik görünüyorsun."dedi. "Böyle paketlerin içinde.."
Güldüm, merakla ona bakmaya devam ettim.
"Bu gün kalabilirim sanırım."dedi.
Merakla kafamı kaldırdım,"Nasıl yani evde mi kalacaksın?"dedim.
"Evet, Bayan Lambert'ın sorun edeceğini zannetmiyorum."dedi.
Paketleri iterek dizlerimin uzerinde doğrulup boynuna sarıldım, "Sen en iyisisin Hoseok!"diye mutlulukla bağırdım.
Damla, biliyorum gecikti ama gerçekten çok hastayım. Umarım beğenmişsindir çünkü daha bitmedi ;)
Sevgilerle..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hobitopia ; 𝐣𝐡𝐬 [ᴇɴᴅᴇᴅ]
Fanfictionhobitopia (isim): Sadece Jung Hoseok ile baş başa kaldığımız bir dünya.