5.BÖLÜM

93 43 51
                                    

Bana cesaret verdiğin için cok teşekkür ederim berilsu14...

Multi de Yankı varr..

Yeliz Altan

Sabah yine alarmın o iğrenç sesiyle uyandım. Hayır ben bu kadar erken kalkmaya alışkın değilim ki. Acaba başlamadan istifa etsek mi hem annemin kazandığı parayla uuuuu...

Saçma düşüncelerimi bir kenara attım hayalimdi sonuçta ve ben işimi seviyordum.

Yataktan kalkarak kısa bir duş aldım. Gardolabımdan aldığım siyah diz üstü elbisemi giyindim.

Elime aldığim telefonla taksiyi aradım ve zaman kaybetmeden makyajımı yapamaya başladım.

Aradan yarım saat geçmesine rağmen ortada taksi yoktu. Elime aldığım telefonla taksiyi tekrar aradım

"Alo"

"Beyefendi ben taksi istemiştim gelmedi."

"Gelmiş olması lazım."

"Yalan mı söylüyorum Allah Allah neyse iyi günler ya."

Sinirle telefonu kapattım. Yine annemin arabasına kalmıştım solandaki tv ünitesinin üzerinde bulunan anahtarları elime aldım. Annem her zaman arabayı 2 sokak arkaya park ederdi neymiş eve hırsız girerse arabayı bulamazmış. Allahım nasıl insanlarız biz.

Yankı Korkmaz

Taksiye parayı verip yollamıştım. Şimdi de Yeliz'in evden çıkmasını bekliyordum. Elinde çantasıyla kapıda görünen kıza doğru yürümeye başladım ceketimin cebinde olan makası çıkartıp avucumun içine tutmaya başladım.

Karşı karşıya geldiğimiz zaman ayağımı burkma numarasıyla düşerken kollarımı boynuna doladım. Elimde olan makasla saçının ucundan az bir şey kestim ve ondan ayrıldım.

"Özür dilerim nereden bilebiliriz ki görünmez kaza."

"Neyse önemli değil."

Aceleyle yanımdan ayrıldı elimdeki saç telini reçeteye sardım ve arabama doğru yol aldım.

Yeliz Altan

Yolda yaşadığım faciadan sonra koşarak hastaneye girdim.  Asansöre binerek 3. Katın düğmesine bastım. Kolidordan fazlasıyla bağrışma sesleri geliyordu odanın kapısının önünde duran Uraz Beyin yanına geldim. Kadında adama bağırmaya devam ediyordu.

"Sen nasıl yaparsın ya kimsin sen konuşsana... susma ya."

Adam suçlu edasıyla cevap vermeyince Uraz Beye döndüm

"Onlar neden kavga ediyor haberin var mı?"

Sırıtarak bana döndü.

"Dün gece bir öpüşme krizi yasandı da."

"Ne? nasıl öpüşme?"

Hem o nerden biliyordu ki.

"Göstermemi ister misin?"

Sadece kıpkırmızı olmakla kalmıştım. Gelen güvenlikle kolidordaki ses kesilmişti. Topuklarımın üzerinde dönerek odaya girdim ve masama geçtim.

Utanmaz ya insanın söylerken bir yanakları kızarır dimi lan daha dün geldim 4 saat ya geçirdik ya geçirmedik bu ne hız?

Tamam adamın tipinden o potansiyel olduğu belli de... ayyy ne düşünüyorum ben ya.

Dün bitirdiğim dosyalar yüzünden şu an ne yapacağımı bilmiyordum. Uraz Beye döndüm.

"Uraz Bey ben ne yapayım?"

"Aşağıda acilde hasta var hadi gel seninle ona bakalım ne dersin?"

Bu fikir çok cazipti. Gülümseyerek ayağa kalktım. Ben önde o arkada asansörün yanına gelmiştik. Asansör yerine merdivenleri tercih eden Uraz Beye döndüm.

"Asansör bu katta."

"Merdivenlerden inelim iyi ya kilo verirsin."

O bana bana kilolu mu demek istedi. Yok ya bildiğin dedi yanından hızla ilerlemeye başladım.

Arkamdan kıkırdama sesi gelince Uraz Beye döndüm.  Anında ifadesizliğine bürününce değişik bir kişiliği olduğunun farkına vardım.

Zaten kişilikleri pek çözemezdim bu adamda bana inat dünyaya gelmiş gibiydi.

Acile indiğimizde bir çocuğun baş ucuna geldik. Annesi başında ağlarken Uraz Bey kadına döndü.

"Nermin Hanım geceden beri kendinizi perişan ettiniz oğlunuz  gayet sağlıklı hatta tabiri caizse turp gibi."

Kadın hiç bir şey demeden suratımıza bakıyordu.

"Çocuğunuz olunca anlarsınız nasıl korktuğumu."

Bir tepki vermeden kadının oturduğu koltugun önünde dizlerimin üzerine çöktüm.

"Bakın Nermin Hanım oğlunuz biraz sonra ilacların etkisi geçince uyanacak sizi böyle mi görmesini istersiniz yoksa hiç yıkılmayan annesi olarak mı ben hiç yıkılmayan annemi görmek isterdim çünkü ondan güç alırdım. Bence bu ufaklıkta öyle istiyor... Hadi sizin bir elinizi yüzünüzü yıkayalım."

Kadın kafasını sallayarak ayağa kalktı. O lavaboya giderken bende Uraz Beyin yanına geldim.

"Neyi var çocuğun."

"Bir şeyibyok babasının şiddetleri yüzünden intihara kalkışmış. Anneside gördüğü gibi alıp getirmiş."

Karşımdaki çocuğa gözlerim dolu dolu baktım. Kim bilir bu küçücük bedeni neler yaşamıştı. Uraz Beye bakmadan lavaboya doğru yürümeye başladım.

Yankı Korkmaz

Telefonumun çalmasıyla elimdeki kitabı yatağımın yanına koydum.

"Alo"

"Yankı Hanım test sonuçları çıktı isterseniz almaya gelebilirsiniz."

"Tamam Cansu Hanım yarım saate oradayım."

Üzerimdekilerin iyi olduğuna kanaat getirerek arabamın anahtarını alıp odamdan çıktım.

15 dakika sonra hastanedeydim. Hemen Cansu Hanımın  odasına çıktım kapıya vurup içeriye girdim.

"Bende sizi bekliyordum Yankı Hanım."

Bana uzattığı iki zarfıda aldım. Hem benimle hemde babamın saç teliyle DNA testi yapılmıştı. Elimdeki zarfları açıp kontrol ettim.

Olamaz olamamalı!!

&&&&&&&&&&

Evin kapısını yumruklayarak çalıyordum ağlamaktan gözlerim şişmiş başımda zapt edemediğim bir ağrı vardı.

Kapıyı evin yardımcısı Ayşe Abla açmıştı.

"Babam nerede?"

"Salonda Yankı Hanım."

Başka bir şey demesine fırsat vermeden bir aslan misali gürleyerek salona girdim.

"Baba."

Babam bana bakıp ayağa kalktı endişeyle yanıma geldi.

"Kızım sana ne oldu kim ağlattı seni?"

"Sen baba. Neden söylemedin?"

"Neyi?"

Babamın şüpheyle sorduğu soruya gözlerimi kırpmadan cevap verdim.

"İkizim olduğunu."

Slm okurcuklar bende sonunu büyük bir heyecanla yazdım. Beğenmeniz dileğiyle oy ve yorumlerı unutmayınnn...

Sizce Yeliz bunları ögrenince ne tepki verecek?

Yankı babasını affedecek mi?

Uraz Beyimizin nasıl bir kişiliği var?

Hadi cevaplayınnn.

Beyaz SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin