11_Ben Senin Yanındayım

72 13 41
                                    


Bir gece ansızın...
Kalbime giren,
Senin sızın.
Ey dokunmaya kıyamadığım,
Bakmaya doyamadığım
Gözlerine dalmaktan kaçamadığım

Beni bırakma
Beni sensiz bırakma
Ben senin yanındayım
Sen de beni yalnız koyma.

.......

******

21 Aralık 2020 Ptesi

Genç kızın süt beyazı ellerini, kendi ellerinin içine hapseden delikanlı, yeşillerini karşısındaki kızın mavilerine dikerek, adeta yağlı boya tablolarındaki uyumu yakalayacak masumane bakışlara cevap verdi.

" Ben senin her zaman yanındayım, bunu asla unutma tamam mı? "

Genç kız, delikanlıdan aylardır güçlükle gizlediği inci tanelerine artık söz geçiremeyerek yanaklarından aşağı, gökteki kuşlar misali özgürce süzülmelerine izin verdi. Ses tonundaki hafif tını delikanlıyı kendinden geçirmeye yetmişti.

" Eyüp... Korkuyorum, çok korkuyorum. O beni nasıl bıraktı Eyüp. Bana, kızına nasıl kıydı? Neden? Bana bir kuru ekmek yedirseydi, mideme taş bağlasaydı da bırakmasaydı beni. "

Delikanlı genç kızın ellerini, ellerinden azat ettikten sonra  elleriyle genç kızın kafasını kavrayarak baş parmaklarıyla kızın sular seller misali akan gözyaşlarını sildi. Sımsıcak tebessümüyle, samimi ses tonuyla kızın içini ısıttığından haberi yoktu.

" Bak güzelim. Bunu konuşmuştuk unuttun mu? Ağlamayacaktın. Güçlü duracaktın hani. Benim tanıdığım Yüsra Demir karşımdaki sümüklü kız değildi ama. "

Genç kız, delikanlının ellerinde esir olan başını güçlükle sallarken delikanlının onu bir anda kendisine çekerek kafasını göğsüne yaslamasıyla ufak çaplı bir şok geçirse de sustu ve delikanlının erkeksi kokusunu içine çekmeyi tercih ederken kulağına gelen fısıltılı sesi de dinledi.

" Dünyadaki herkes çekip gitse de ben senin yanındayım Sabır Güneşi'm. Ben seni bırakmayacağım Yüsra. "

Genç kız sustu, sanki bu laflara karnı tok olan o değilmiş gibi, sanki karşısındakini bir dakikada yere serebilen o değilmiş gibi. Şimdi neden susuyordu? Bu yeşillere neden eğiliyordu, neden içi kıpırdıyor, ruhu huzur buluyordu? Bu soruların cevabını kim verecekti peki? 

Genç kızın deniz dalgası saçlarının içinde parmaklarını gezdiren delikanlı, genç kızın eşsiz kokusunun içine dalarak dakikalarca bekledi. Bekledi, bekledi ve bekledi. Eyüp'ün içi nasıl da kıpırdıyordu bu kıza dokununca, neden bu kadar farklı oluyordu delikanlı? Bunların hiçbirine anlam veremiyordu. Bu an hiç bozulmasın, cebindeki o telefon hiç çalmasın isterdi ama çalmıştı işte. Yüsra kafasını, delikanlının göğsünden çekti ve kendine gelerek karşısındaki delikanlının konuşmasına kulak misafiri oldu.

" Efendim anne. "

Genç kız sadece delikanlının cevaplarını duyabiliyordu. Delikanlı ise genç kızın kendisini dinlediğini biliyordu ama ondan sakladığı herhangi bir şey kalmamıştı zaten, dinlese de problem olmazdı. Bunları bir kenara bırakarak annesinin hıçkırıkları arasında duyulan ince sesine kulak verdi.

" Eyüp..."

Annesi  Ayşegül Hanım kendisinin okuduğu okulda Edebiyat Öğretmeniyken, babası Ali Bey ise yine aynı okulda hem Tarih Öğretmeni hem de müdür yardımcısıydı. Delikanlı, kendinden küçük biri erkek biri kız, iki kardeşe sahipti. Dedesi Paşa Bey ailelerine dahil  olmadığı sürece çok mutlu ve huzurlulardı ama bu adam hiçbir zaman boş durmazdı da. Her fırsatta onları huzursuz etmek için yapmadığı eziyet, atmadığı iftira kalmazdı. Şimdi annesi neden ağlıyordu? Bunun sebebinin dedesi olduğundan adından emin olduğu kadar da emindi. Telaşlı ses tonuyla annesine sordu.

SABIR GÜNEŞİ (KİTAP OLDU!!!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin