18.bölümün devamı...
Bazen sadece bakmak yeterlidir, bakışlar tüm benliğini ortaya koyar insanın. Ama bazen de gönül bir çift söz duymak ister, bazı zamanlarda da istediğini elde eder. Bazen görmek ister, bazen sesini duymak yeter. Ama bazen de sadece onu hissetmek gerekir. Demiş ya şair...
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
Özdemir Asaf
'Ömrüm boyunca seni seveceğim' desem inanır mısın bana? Peki bir başka şairin dediği gibi sana desem ki...
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
Cahit Sıtkı Tarancı
İnan bana.. İnan sevgilim... Ama bir gün gidersem, bil ki isteyerek değil. İnanma sen kimselere... Sonuna kadar bekle... N'olur bekle...
*****************
Genç kız mavi gözlerini sabitlediği zümrüt yeşili gözlerin sahibine dalmış, elleri onun ellerinde, arka fonda çalan hafif bir müzik eşliğinde dans ederlerken delikanlının ağzından bir cümle döküldü.
" Doğum günün kutlu olsun Sabır Güneşi'm. "
Zeynep'in doğum günü partisine geldiğini sanırken kendisine yapılan bir sürprizin ortasına düşmüştü genç kız. Aslında mekâna ilk girdiklerinde ellerinde pastayla bağırarak kutlamışlardı genç kızın doğum gününü. Ama delikanlının, kulağına ayrıca fısıldaması onu daha da mutlu etmişti. Kafasında milyonlarca soru vardı genç kızın. Bunları ancak karşısındaki delikanlı cevaplayabilirdi. Kısık bir sesle tonuyla çekingenliğini ortaya koyarak sordu genç kız.
" Eyüp, sana bir şey sorabilir miyim? "
Yeşil gözlerinin içine yerleşen merak dilinden dökülen sözcüklere de yansımıştı.
" Sor gülüm. "
Derin bir nefes alıp verdi genç kız.
" Eyüp, bizim seninle aramızda ne var ? "
Kaskatı yüzü bir anda yumuşadı delikanlının. Hafif bir gülümseme yerleşti sert mizacına.
" Sen ne olmasını isterdin? "
Her zamanki güçlü genç kız vardı delikanlının karşısında.
" Sevgiliyiz diyeceğim, sevgili gibi değiliz. Sevgili değiliz diyeceğim, sadece arkadaş da değiliz. Biz neyiz Eyüp? "
Gülümsedi delikanlı.
" Peki sana bir cümle söylesem yeter mi? "
Genç kızın sadece bakışları bile yeter diyordu. Delikanlı, genç kızın kulağına iyice eğildi ve fısıltılı bir ses tonuyla konuştu.
" Biz herkes gibi değiliz Sabır Güneşi'm. Sen Yüsra'sın, ben de Eyüp. Ama aramızda ne olduğunu anlaman için yetecekse... Ben seni bir ömür boyu seveceğim. Yeter ki sen benden ve sevgimizden vazgeçme. "
Bu sözler genç kızı çok etkilemişti. Yüzünde açan güller de bunun ispatıydı. Yıkılmaz bir dağ kadar güçlü duruşuyla konuştu. Ve artık şarkı bitmiş eller inmişti. Dimdik duruyorlardı birbirlerine karşı.
" Peki olur da bir gün gidersen... Benden vazgeçersen... O zaman ne yapayım? "
Kesin bakışları adeta bir kartalı delikanlının.
" Gitmek vazgeçmek değildir Yüsra. Vazgeçmek, onu tüm hayatından hayallerinden ve benliğinden silmektir. Bir gün gidersem habersizce, vedasızca... İşte o zaman de ki; bir bildiği vardır. Şayet, sen ümidini yitirir, bekleyemem dersen... Amenna... O zaman vazgeçen sensin demektir. Bunu unutma! Olur da bir gün gidersem beni bekle olur mu? "
Masmavi gözleri alev alevdi genç kızın. Hiç olmadığı kadar kararlı, hiç olmadığı kadar güçlüydü.
" Gidersen... Kal demem. Kalırsan başımın tacısın. Hadi oldu da gittin diyelim. Seni unutamam sanma. Kolay unuturum. Seni beklerim sanma. Beklemeye de bilirim. Belki seni sevmeye devam ederim, belki de vazgeçerim. Sen bırakmadığın sürece bırakmam. Ama bırakırsan da tutunmam. Benim karakterim bu. Kimseye bağlı kalamam. Sen de bunu unutma olur mu? "
Birbirlerine bakakaldılar yalnızca. Aralarında oluşan uzun süreli sessizliği bozan ise, yanlarına koşarak gelen Zeynep'ti.
" Yüsra abla... "
Bacaklarına yapışan küçük kızın boyuna inerek ona sarıldı genç kız.
" Efendim prensesim. "
Yüsra'yı kendinden uzaklaştıran küçük kız kırmızı elma yanaklarından belli olan utancını saklamaya çalışarak konuştu.
" Iııı... Ben... Şey... "
Küçük kızın çekindiğini anlayan genç kız onu sakinleştirmek istercesine gülümseyerek kurdu cümlelerini.
" Hmm ben anladım galiba... Abinden çekiniyor olabilir misin tatlım? "
Başını olumlu anlamda aşağı yukarı sallayan küçük kızın minik ellerini tutarak kendisi de ayağa kalktı. Eyüp'ün şaşkın bakışları arasında onun yanından ayrıldılar. Biraz sakin bir yere gittiklerinde tekrar sordu genç kız.
" Şimdi söylemek ister misin prenses? "
Etrafına göz gezdirdi küçük kız.
" Oğuz abiyi gördün mü? "
Dedi hafifçe. Şaşırmıştı genç kız. Küçük kızın farklı bir şeyler söylemesini beklediği aşikardı.
" Evet, az ileride işte Zeynep. N'oldu ki? "
Kıkırdamaya başlayan küçük kız usulca konuşmasına devam etti.
" Nurbanu ablayı gördün mü? "
Şaşkınlığı iki kat artmıştı Yüsra'nın.
" Evet tatlım. O da Oğuz abinin yanında. Ne olduğunu söylesene Zeynep. Çatlatma insanı. "
Minik ellerini ağzına kapatarak tekrar kıkırdadı küçük kız.
" Bence onlar sevgili. "
Gözleri fal taşına benzer şekilde açılmıştı genç kızın. Küçücük bir kız çocuğunun böyle bir şey söylemesi, hele de aslı yokken... ' Ah şu çocuklar ' diye geçirdi içinden. Cidden ne kadar da fenalardı. Gülümsedi genç kız.
" Bunu da nereden çıkardın prenses? "
İşaret parmağı ile baş parmağını birbirine yapıştırarak dudaklarının birleşme çizgisinden geçirdi. Ve fermuar işareti yaparak, koşturarak uzaklaştı. Küçük kızın ardından gülümseyerek baktı genç kız. Yavaş adımlarla delikanlının yanına dönerken, sütün bembeyaz renginden farklı bir kırıklığa bürünen krem rengi, kolları direklerinde biten boğazı kapalı, diz kapaklarını gizleyen etek kısmıyla delikanlının gözlerini kamaştıran elbisesini çekiştiriyor oluşu delikanlıyı gülümsetmeye yetmişti.
**************
Güzel günler bitmemeliydi. Ona söz veren en değerli kimse, verdiği sözü tutmalıydı. Ama hiçbir şey istendiği gibi olmazdı işte her zaman.
**************
![](https://img.wattpad.com/cover/118470071-288-k910530.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIR GÜNEŞİ (KİTAP OLDU!!!)
RomanceKitap satışta... Sabır başına gelen bir musibet karşısında ilk gösterdiğin tepkidir. Şüphesiz Allah sabredenlerle birliktedir. Onlar için mutlak bir selamet vardır... Yayınevi; Gece Kitaplığı Kapak tasarım; Betül Akyar