Bölüm Şarkımız; Bilal Sonses-Eden Bulur
İnsanlar zulmeder, kader adalet eder... Herkes hak ettiğini er geç bulur. Mazlumun ahı zalimin yanına kâr kalmaz. Ama zalim, hiç ölmeyecekmiş gibi davranır. Ölümü unutur, zulmüne devam eder.
******
2 Mayıs 2021 (devam)
Genç kızın ince tiz çığlığı delikanlının umurunda değildi. Adetâ gözü dönmüş olan adam kızı oturduğu yerden hızla kaldırdı ve aynı hızla kızı yatağa fırlatarak üzerine abandı. Genç kızın gözyaşları senelerdir akmayan bir pınarmışçasına pervasızca akmaya başlamışlardı. Genç kızın gözyaşları hıçkırıklarıyla bütünleşince gücünü kaybettiğini hissetti. O anda kuvetli bir şekilde bağırabildiği kadar bağırdı.
"Abiiiiii!!! Yardım et!!!"
Genç kız beş senelik sevgilisini tanıyamaz hâle gelmişti. Kendine zarar mı verecekti sevdiği adam? Genç kız ne yapacaktı şimdi? Ne kadar bağırsa çağırsa boştu. Bir çığlık daha attı. Ve bir tane daha... Ve son çığlık... Allah'ım yardım et....
Kızını yeni uyutmuş olan Songül Hanım, kocası Erdem Bey'in yanına henüz oturmuştu ki yukarıdan gelen sesle irkildiler. Erdem Bey elindeki kitabı hemen masaya bırakarak Songül Hanım'a baktı. İlk konuşan ise kalbini tutarak şaşkınlıkla kocasına bakan Songül Hanım'dı.
" Tövbe estağfurullah ya Rabb'im sen koru. "
Erdem Bey gidişatın normal olmadığından eminmişçesine bakarken ayağa kalktı ve Songül Hanım'a döndü.
" Gel hanım. Banu'nun sesine benziyordu. Gidip bir bakalım. Bir terslik olmasa bu kadar bağırmaz bu kız. "
25 senelik hayat arkadaşının gözlerinin içine derin derin baktı Songül Hanım. Eski günleri hatırladı. Erdem Bey'le ilk tanıştıkları günü anımsadı birkaç saniyeliğine. Öz dayısı ona saldırdığında attığı bir çığlıkla Allahû Teâla ona Erdem Bey'i göndermişti. O günden sonra Erdem Bey, Songül Hanım'a sahip çıkmıştı ve nikahına almıştı. Sonrasında ise bir erkek çocukları olmuştu. Şimdilerde üniversitede okuyordu. Ardından bir kızları olmuştu. O da şimdilerde şehir dışında lise okuyordu. En ufağı da henüz okula gitmiyordu. Mutlu denilmesi oldukça mümkün bir evlilikleri vardı.
Songül Hanım bütün bunları hatırladıktan sonra eşinin peşi sıra üst kata çıktı. Banu'nun çığlıkları şiddetini artırırken genç kızdan birkaç kelime daha duyduldu.
" Bora... Dur... Lütfen... "
Erdem Bey hiçbir şey düşünmeden hızla aralık kalan kapıdan içeri girdi. Songül Hanım da peşinden... Erdem Bey, ırz düşmanı diye tabir ettiği adamı kızın üzerinden çekerek fırlattı. Ve adam koşarak kaçarken, Erdem Bey de peşine düşmüştü.
Songül Hanım, genç kızın parçalanmış kıyafetlerini çıkardı ve onu ılık bir duşun altına girdirerek kendi kızıymışçasına yıkadı. Tekrar üzerini giydirdi ve gözyaşları sel olan genç kızın saçlarını okşadı." Korkma kızım. Allah sabredenlerle birliktedir. Şimdi abini arayacağım ve seni alıp götürecek, bu şehirden uzaklaşacaksın. Mutlu olacaksın. Korkma. Ve şimdi uyu. Uyu kızım. Korkma, abin gelecek. "
Genç kız uykuya dalarken genç kızın çalan telefonunu açan Songül Hanım, gayet mütevazi bir sesle karşısındakine seslendi.
" Alo..."
Kardeşinin sesinden çok uzak olan başka bir kadın sesi duyan genç doktor, sesindeki endişeden habersiz bir şekilde sordu.
" Ben Banu'yu aradım ama... Siz kimsiniz? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIR GÜNEŞİ (KİTAP OLDU!!!)
Roman d'amourKitap satışta... Sabır başına gelen bir musibet karşısında ilk gösterdiğin tepkidir. Şüphesiz Allah sabredenlerle birliktedir. Onlar için mutlak bir selamet vardır... Yayınevi; Gece Kitaplığı Kapak tasarım; Betül Akyar