SABIR GÜNEŞİ (KİTAP OLDU!!!)

16_Eksik

Mustafa Ceceli & Elvan Günaydın : Eksik

Kaçma... Neyden kaçsan boş. Kaderinden kaçsan boş. Gerçeklerden kaçsan boş. Kaçma. Kaçmak yerine savaşmayı, gerçeklerle yüzleşmeyi seç.
Benden kaçma artık. Yüzün yok değil mi? Sana söz verip başkasına aşık oldum demeye yüzün yok. Şimdi ne yapacaksın? Kader beni yine sana getirdi, şimdi ne yapacaksın? Yine mi kaçacaksın? Yine mi? Kolay olan bu değil mi? Kaçmak en kolayı. Ama unutma! Sadece korkaklar kaçar.

22 Ocak 2021 (devam)

Odaya giren kişi hepsinde şok etkisi oluşturmuştu. Genç kadınla sadece Yüsra ilgilenmiyordu. Onun da derdi başından aşkındı, kimseyi görecek hâli de yoktu. Akif ve Eyüp kapıda dikilen genç kadına hayretler içinde bakarlarken kadın açıklama yapmakta gecikmedi.

" Tedavime sizinle devam etmek istiyorum Akif Bey. "

Bu cümle ikisini daha da şaşırttı. Tedaviden kastı neydi? Bir onkoloji uzmanına bunun söylenmesinin tek bir anlamı olabilirdi: Kanser.
Bu düşünceyi taşıyan tilki genç adamın beynini kemirirken damarlarında akan sıvı hâldeki kanın donduğunu hissetti genç adam. Kadına sormak istedi, ' Bu ne demek? ' demek istedi. Ama sustu adam. Seneler önce sustuğu gibi sustu. Ela gözlerinin hedefi, genç kadının kara gözleriydi. Kadın kararlılıkla konuştu.

" Karaciğer kanseri teşhisiyle geldim. "

Bu kadar sakin oluşu yadırganıyordu anlaşılan genç adam tarafından. Kadın konuştu, kainat sustu. Kadına baktı, dünya utandı bu güzelliği barındırmaktan. Felek ağladı kadının hastalığına. Ve kadın konuştu usulca ve sakince.

" Benden kaçma Akif. "

Devamı da gelecekti kadının cümlelerinin, düşüp de bayılmasaydı eğer. Belki de sevdiğini söyleyecek, tahammülü kalmadığını haykıracaktı. Ama hastalık bu ya, narin bedeni kaldıramadı sevdiği adama bakamaya. Yerde yatan kadının yanına koştu genç adam. Ve acıyla söylenen bir isim duyuldu hastane koridorlarında.

" Sevde!!!"

******

2 Mayıs 2021

Aylar geçmişti, her şey değişmişti. Genç adam, genç kadınla yüzleşmiş ve onu sevmekten korkmamaya karar vermişti. Kadının tedavisi devam ederken bir yandan da hayaller kuruyorlardı. Düğünleri nasıl olacaktı mesela? Genç kadın ne giyecekti? Kahverengimsi saçlarının yokluğu düğünde çok fark edilecek miydi bir de? Sonra... Peki nikah şahitleri kim olacaktı? Nasıl olacaktı her şey? Çok güzel... Hayaller tabii. Ama insan hayalleri ve umutları olmadan da yaşayamaz bu da bir gerçekti.

Genç adam yüzünde endişenin yoğunluğunu taşıyan çizgileri umursamadan dar hastane koridorunu hızlı ve kendinden emin adımlarla aşarken koridorun sonundaki 1375 numaralı odanın kapalı kapısını çalarak içeri girdi. Yorgun görünen kadın hâlsizliğini belli ediyorken konuşmaya çalıştı.

" Akif? "

Adını işiten genç adam derinden bir nefes aldıktan sonra kadının gece siyahı gözlerinde kaybolurken konuştu.

" Sevde, hiç düzelme yok. "

Hüzünle söylemişti adam. Genç kadın hüzünle dolarken ağırdan bir nefes çekti içine. Sonra acıyla inledi eli karnına giderken. Ve aniden gelen öksürük krizi... Yine hüzün, yine acı...

******

Boğuluyorum karanlığında, n'olur beni azat et artık. Susuyorum sevgilim sensizlikten nasiplenmemek adına. Yeter artık bana itiraf et gerçekliğini. Neden katil olduğunu, insanlıktan çıktığını anlat bana. Seni seviyorum aşkım. Beş senemize yazık değil mi? Bana yazık değil mi? Aşkımızı ziyan etme n'olur? Aşkım... Ölüyorum kurtar. Aşkım... Kalp sever gönül katlanır, göz ağlar. Beni bu muammadan sen kurtar.