*1*

1.9K 57 16
                                    

    Vücudundan terler akıyordu wonhonun ne kadar saattir spor yaptığını bilmiyordu. Yemeği bu kadar fazla kaçırmasaydı böyle olmazdı elbette. En azından yine de seksiydi aynanın karşısında hala kaslı olan vücuduna baktı. Her hali ile muhteşemdi ya 40 yıl spor yapmasa aynı kalırdı. Tabiki de lafın gelişiydi 1 hafta  yemeği kaçırdığı için yüzü şişmişti ve bu yüzden menajerinden azar yemişti.

    Spor salonundaki kızların ağızlarının suyunu akıtarak ona baktıklarının farkındaydı. Eh tabi haklılardı da "mükemmel vücuduma karşı koyan birini görmedim" dedi ve gülümsedi. Alnından akan terleri tişörtüne sildi...

   Güneş gözlüğünü taktı ve sırtındaki spor çantası ile yürümeye başladı. Tek elini cebine sokmuştu lanet olsun çok havalıydı karşısındaki vitrinin camından saçlarını düzeltti arkasından bağıran onlarca fanın sesini duyabiliyordu. Bir yıldız olmak kolay değildi döndü ve onlara bir poz verdikten sonra yoluna koyuldu.

    Ilk önce şirkete uğraması gerekiyordu ne de olsa vücudunu başkana gösterip "zayıfladım işte seni lanet olasıca yüzünde patlasin" demek istiyordu ama bir düşünmek gerek o bunu yapabilir miydi? Tabiki de hayır gelir kaynağına asla laf etmezdi. Sadece menajere gösterip azarın hesabını sormakti bu..

     Şirkete yakın bir yerde bulunan kafeye girdi ve başarısını kutlamak için kahve almaya karar verdi. Her zaman ona sulanan kızın bugün kafede olmadığını farketmişti. Onun yerine yeni bir kız gelmiş ve bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. Güldü bunu da baştan çıkarması çok zor olmazdı.

    Kasaya yaklaştı ve kıza doğru eğildi "hoşgeldiniz efendim ne alırsınız?" Dedi kız içten bir gülümseme sunarken "americano istiyorum orta boy ve soğuk olsun lutfen" kasanın önünde duran makinada birkaç şey yaptıktan sonra kafasını kaldırmadan konuştu " hemen getiriyorum efendim" şaşırmıştı. Çünkü genelde bir kız onun ses tonunu duyduğunda bile sulanmaya başlardı.

     Önüne konulan kahve ile afallamıştı wonho yine de bir sey demedi ve teşekkür ederek oradan çıktı. Şirketin önünde duran fan kalabalığına derin bir nefes bırakarak baktı. Arka taraftan girmeliydi bu ne kadar kötü olsa da...

    Şapkasını kafasına olabildiğince geçirdi ve sirketin arka kapısından içeriye doğru girdi danışmaya yöneldi ve yavaşça masaya yaslandı.  "Selam cindy" bu kız tam anlamıyla sürtüğün tekiydi ama bir sey istedi mi yapmaya hemen hazırdı. Kız yapmacık bir şekilde gülümsedi "Selam wonho" göğüslerinin dekoltesini az daha açarsa üzerinde kıyafet var lafına taş çıkarırdı. "Bizim menajeri ortalarda gördün mu?" Saçını tek eli ile kulağının arkasına attı "şey benden duymuş olmada telaş ile çıkmaya başladı nereye gidiyorsun diye seslendi başkan monsta x yurduna dedi sanırım sizin yurtta birşeyler olmuş " wonho kaslarını çattı ve düşünmeye başladı. Ne olmuş olabilirdi ki " teşekkürler cindy gittim ben "

   Yine başlarına ne işler açtı bunlar diye düşünüp durdu wonho gerçek ten bu sefer ne olduğunu merak ediyordu. Bu seferden kastım ne miydi? Yurdu su basmıştı minhyuk yüzünden, mutfak tamamen yanmıştı yemek meraklısı kihyun yüzünden, klozet kırılmış ve her yeri lağım suyu doldurmuştu jooheon yüzünden, yanlış hırsız ihbarı ile eve polis gelmiş ve onları 2 saat sorguya çekmişlerdi yan komşuları yüzünden daha ne olabilirdi gerçekten merak ediyordu.

    Eve geldiğinde kapının önünde telaş ile polislere bir şeyler anlatan menajeri gördü. Gerçekten merakı iki katına çıkmıştı. Taksi evin önünde durduğunda arabadan indi ve kapıda öylece dikilen shownu'nun yanına ilerlemeye başladı. " shownu ! Ne oldu neden polis falan geldi yine mi yanlış ihbar " shownu sinirle saçlarını karıştırdı "Bu sefer ki daha kötü.. eve ... sasaeng fanlar girmiş ve bütün özel eşyalarımızı almışlar" wonho olduğu yerde kalmıştı. Hızla merdivenleri çıkarak odasına doğru koştu annesinin ona verdiği bileklik orada değilse onların hepsini öldürebilirdi. Yatağının altındaki kutuyu hızla çekti ve açtı tanrıya şükür neyseki bunu bulamamışlardı. Hyungwon sinir ile bir oraya bir buraya dönüyordu odanın içinde... menajer yavaş adımlarla odaya geldi ve koltuğa kendini bıraktı " taşınıyorsunuz"

    Wonho çantasını yere bıraktı "ne demek taşınıyoruz... bu evde bir sürü anımiz var " kafasını iki eli arasına aldı menajer "bak wonho biliyorum ama bunu yapmaya devam edemem bu ciddi bir olay bunu yapan kisi bir kişi değilmiş taşınmak zorundasınız" minhyuk'un gözleri çoktan dolmuştu. No mercy zamanında bu evde çok şey yaşamışlardı. Fanlardan gerçekten nefret ediyordu bunu nasıl yapmaya cesaretleri olurdu. Hepsi aklını kaçırmış bir psikopatlardı..

   Uzun ve husursuz bir gece geçirdikten sonra eşyaları nakliye aracı ile yeni yurtlarına götürülmeye yola çıkmıştı. Wonho da üyelere baktı hepsi birbirinden perişan bir şekilde duruyordu "hadi gelin size kahve ısmarlayacağım"dedi. Belki de bu birazda onların mutlu olmasına yol açmıştı.

  Hiç kimse konuşmuyordu kahvelerini sipariş ettikten sonra sadece bekliyorlardı. Wonho yanında oturan kihyun ile uğraşıyordu kihyunun onu gıdıklayacağını bir gram dahi hesaba katmadan kihyun onu gıdıklarken aniden ayağa kalktı. Arkasındaki garson kızı görmemişti kızın elinde tuttuğu tepsi sallanmaya başlamıştı. Kihyun bağırırken kız ona dökülmesin diye kendi üzerine çekmişti ve kaynar kahveler sağ omzundan aşağıyı boylamıştı hafif bir inleme kaçırdı ağzından açıkta kalan omzundan belli oluyorduki çok kotu yanmıştı. Wonho hala sok içerisinde kıza bakıyordu.

Egolu prensimiz wonho yaktın kızı allahın cezası yeni bir hikaye ile hepinize merhaba 😊😊

LAST PIECE //wonho//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin