*29*

237 15 2
                                    

         Wonho sinirle bakıyordu karşısındaki adama "ben senin oğlun degilim" dedi ve döndü ama bunun üzerine adam pişkin bir şekilde "umarım daha çok sık karşılaşırız ogkum" diye bağırarak el salladı wonhoya. Min ah 'ın canı yanıyordu ama birşey diyemiyordu çünkü wonhoyu ilk defa bu kadar sinirli görmüştü ve bu onu fazlasıyla korkutmuştu.

   Wonho durdu ve min ah 'ın elini bıraktı o sırada gözleri min ah 'ın eline kaydı. Neredeyse morarmaya yüz tutmuştu. Wonho hızla min ah im elini tuttu ve incelemeye başladı. Sonrada hızla çöp tenekesine tekme attı "lanet olsun herşeyim sana zarar veriyor" min ah onu sakinleştirmek için yaklaştı ve arkadan sarıldı.

    "Bana zarar vermiyorsun wonho asıl seninle olmayan herşeyim bana acı ve zarar veriyor" dedi min ah. Nefes alış verisinden yavaşça sakinleşmeye başladığını anlamıştı min ah. Wonho önüne döndü ve min ah a üzgün gözlerle bakti.  Gülümsedi ve avuçlarını onun yanaklarına bastırdı min ah. "Beraber herşeyin üstesinden gelebiliriz birçok şeyin geldiğimiz gibi.." dedi ve min ah onu kendine çekerek sarıldı.

     Sıkıca sarıldı ve gözlerini kapattı wonho onun güzel kokusunu içine çekti. "Ben mükemmel birini seviyorum" dedi o sırada min ah gülümsedi ve onun saçlarıyla oynamaya başladı.

     Hyungwon ve hwa young yan yana yürüyorlardı. Hyungwon gittikçe bu kızdan hoşlanmaya başlıyordu hareketelri,sözleri çekici geliyordu. Kendine hayret etti hyungwon bu zamana kadar bir playboy olarak geçirmişti günlerini ama ilk defa birisi "senin playboylugun bana sökmez" der gibi karşısına çıkmıştı.

    Hwa young in yanından çocuklar koşarak geçiyordu çocuklardan birisi hızla yere düştüğünde bir anda eğildi ve çocuğu kaldırdı. Sonrada elleri ile dizlerini çarptı "hey dikkat etmelisin yoksa daha kotu yaralanabilirsin" o sırada arkadan yavaşça yaşlı bir kadın onlara yaklaşmıştı. "Ah kızım çocuklar işte oradan oraya koşuyorlar durduramıyorum.. Anneleri çalışıyor ben bakıyorum yaşlılık zor... sizde çok yakışıyorsunuz umarım bir gün sizinde çocuğunuz olur" demişti kadın.

    Hyungwon gözlerini büyüterek kadına bakmıştı "Ah şey hayır büyükanne biz çıkmıyoruz... " dedi hwa young "ben anlarım sizin kaderiniz bir" dedi ve uzaklaştı kadın oradan hwa young ise önünden geçip giden kadına bakıyordu. Hyungwon muzipçe gülümsedi "bu yakisiklilikla yanımda dünyanın en çirkin insanı bile olsa mükemmel kalıyor" diyerek göz kırptı hyungwon.

     Hwa young bu lafin üzerine koluna sertce geçirmişti "hayatımda ilk defa bir kız bana vuruyor.. aman tanrım bir ilk yaşıyorum" demişti gülerek "böyle devam ederse hayatında ilk defa bir kız tarafından öldürüleceksin" dedi hwa young. Bu laf üzerine kollarını caprazlayip kahkaha atmıştı hyungwon "ölürsem nasıl neslimi devam ettirecekler dünyanın benim gibi yakışıklılara ihtiyacı var" gözlerini devirdi hwa young " ama beyin yoksunlarına ihtiyacı yok" dedi ve ilerlemeye başladı hwa young.

    Az önce laf yemişti olduğu yerde durdu ve parmakları ile saçlarını düzeltti hyungwon "beni beklemelisin.. zaten kısasın kaybolursun" diye bağırdı hyungwon kizin arkasından...

     Min ah ve wonho yurda ulaştığında  nefes vererek üstündeki ceketi çıkarttı wonho. Gerçekten birgün hiçbirşey olmadığı için mutlu olmak istiyordu. Daha kihyun olayını yeni atlatmışken babasının karşısına çıkması onun enerjisini tamamen tüketmişti.

   Masaya oturdu ve sonrada kalktı gözleri ile min ah ı süzdü "kahve ister misin bebeğim?" Dedi wonho. Min ah ise onun lafı üzerine kafa sallamıştı. Kısa bir süre sonra wonho kahveyi yaptığında sevdiği izin yanına geçti ve duusnmeye başladı.

     "Yıllar önce babam anneme sürekli eziyet ederdi. Kumar oynardı ve kumar borcu yüzünden eve haciz gelmişti. Annem onu eve almadı ve annemi ee almadığı için sol omzundan aşağıya kaynar yağ dokmustu." Gözlerini sıkıca kapadı wonho sanki o günleri hatırlamak istemiyormuş gibi. O günleri hatırlamak bile ona acı veriyor olmalıydı.

    Gözleri kızardı ve sesi titredi "bir gün bir... bir ... adamı öldürdü ve yaptığı şeyi örtbas etti.. bunu gören tek kişi bendim... beni annem ile tehdit etti ve kaçtı gitti.. şimdi ise hiçbirşey olmamış gibi karşıma çıktı.." ded ve gözlerinden birkaç damla yaş akmisti. Min ah acısını biraz olsun dindirmek için sarıldı acısının dinmeyecegini bilse bile..

   Min ah ona bir ninni mırıldandı. Babasının ona söylediği ninniyi bunu her duyduğunda sakinleştirdi ve wonhonunda rahatlayacağını düşünmüştü.

    Birkac saat uyuduktan sonra wonho utandı ve yanında masumca yatan min ah a baktı. O da olmasaydı ne yapardı bilmiyordu bu kadar seyin üzerinden tek başına bile gelemezdi. Uzerine bir battaniye örttü ve ona not birakarak evden çıktı. Telefonu çaldığında ekrana baktı. Shownu arıyordu "wonho birşey isteyeceğim şirkette toplantı var ve grup liderlerinin katılmaları gerekiyor fakat birazdan çekime girecegim benim yerime katılır misin?" Ricasını kabul ederek şirkete doğru yürüdü wonho.

    Şirkete geldiğinde ortam iş adamları ile dolmuştu. Asansöre bindi ve toplantının yapılacağı kata çıktı. Salon neredeyse dolmuştu kendi yerini aldı ve beklemeye başladı. Önden başka girdi ardından ise babası ne oluyordu?

      Herşey kötüye giderse ne olur temalı bir hikaye resmen 💖

   

LAST PIECE //wonho//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin