*25*

237 20 7
                                    

       Eun ho hızla içeriye koştu ve min ahin elindeki telefonu almaya çalıştı. "Bırak telefonumu" diye bağırıyordu eun ho. Min ah ise fotoğrafları silmenin derdindeydi. Eun ho sürekli bağırıyordu "benim fotoğrafları mi sileceksin" o sırada telefon ikisininde elinden çıkarak havaya uçmuştu. Ikisi de aynı anda almak için uzandı ama ne çare.

    Iksii de alamamıştı üstelik telefon yere düşmüş ve camı tuzla buz olmuştu. Eun ho bir telefona bir de min ah a baktı ve üzerine yürümeye başladı. Sonrada çok hızlı bir şekilde min ahi çekmecelerin o tarafa doğru itti. Min ah kafasını ve kolunu sert bir şekilde çarpmıştı. "Ne sanıyordun? Silebilecegini mi?" Min ahi yakasından yakaladı ve kendine çekti.

    Min ah acı içinde kıvranıyordu ve şeytandan bir farkı olmayan kızın gözlerinin içine baktı. "Artık onu kullanamayacaksın ekran mahvoldu." Karşısındaki kız gülmüştü "onları sadece telefonumda saklayacagimi mi sandim? Kihyunda bunların nicesi var" derin bir nefes bıraktı vücudu tükenmişti. Ağrılar onu ele alıyordu. Min ah karşısındaki kızın yakalarından tuttu ve kendine çekti "wonhoya zarar verirsen seni mahvederim."

     Kız şeytan gülüşünü yine ortaya sergilemişti. "Kendin için endişelensen iyi edersin.  Çünkü ben senin hayatını mahvedeceğim min ah" daha sonra da bagirinmaya çırpınmaya başladı. "Güvenlik yardım edinn " kızın bağrışları üzerine güvenlik odaya hemen gelmişti. "Bu bu kız götürün onu buradan bana saldırdı." Nasılda yalan söylüyordu.

    Iki kalıplı güvenlik tarafından min ah kapı hatta sahne dışına atılmıştı. Wonho ile konuşması gerekiyordu hızla kapıya vurmaya başladı "acın kapıyı wonho ile konuşmam gerek" ama ne bir ses ne de bir fısıltı vardı. Telefonuna sıkıca sarıldı ve festival alanına baktı.

    Herkes eğer olacakları öğrenirse bırak wonhoyu korumayı böyle bi yerde kendini bile koruyamazdı. Birşeyler yapmalıyım diye düşünüyordu min ah. Konser neredeyse başlamak üzereydi. "Birşey... Birşey ama ne yapmalıyım?" Min ah uzaktan görünen sahne alanına baktı ve eline telefonu alarak bir numarayı tuşladı. Sahne alanında elini yaralayan bir kameramanı gördü. 

    Eline ilk yardim çantasını aldı ve hızla oraya doğru koştu hiçbir güvenliğe yakalanmaması gerekiyordu. Kameraman sahne arkasına doğru gittiğinde min ah sahneye hızla yaklaştı ve isiklandirmalara baktı. Sahneye yakın olanı çözmesi gerekiyordu sms bu kadar ipin içinde hangisi olduğunu bilmiyordu.

     "Tanrım soz veriyorum kimseye zarar gelmeyecek yeter ki doğrusunu bulayım" ipin birini tuttu ve gözlerini kapadı hafifçe çözdü o sırada gozleirni açtı. "Lütfen lütfen" dedi ve gözleri tamamen açıldığı isiklandirmanin oynadığını görmüştü. "Şükürler olsun" dedi ve gülümsedi. O sırada karşıdan bir güvenlik geliyordu hızla perdenin arkasına geçti.

     Şimdi geriye sadece buradan çıkması gerekiyordu. Bağladığı saçlarını açtı ve yüzünün önüne gelmesini sağladı. Tisortunun kollarını yukarıya kivirdi. Kameramanları kolayca atlattı ve yanlarından hızla uzaklaştı. Çıkması gereken yerde bir güvenlik duruyordu.

      Güvenliği nasıl atlatabilirdi adamın oradan ayrılmaya pek niyeti yokmuş gibi duruyordu. 13 yaşlarında bir kız nin ahin yanından geçiyordu "hey pardon... bakar misin?" Küçük kız arkasını dönmüş ve ona endişeyle bakan kıza gülümsedi. "Burada ne işin var?" Kız tanımadığı birine bunu söylemek zorunda değilmiş gibi hissettim sonra üzerind e sağlık çalışanı yazısını gördü.

    "Annem burada makyöz işi olduğu için ortada dolanıyorum ben" bu belki min ah 'ın işine yarayabilirdi. Hafif gülümsedi min ah "benim acil gitmem gerek ama sahne arkasında sırada gördüğün güvenlik amca varya ona ihtiyaçları var.. Sen onu arka tarafa götürür musun? ... ah geç kaldım şimdi gitmem gerek" dedi min ah ve perdeyi dönene kadar gidiyormuş gibi yaptı perdenin arkasından yavaşça kıza baktı.

   Güvenlik ile birşeyler konuşuyorlardı. Sonra ise güvenlik yerinden ayrılmıştı biraz uzaklastiginda min ah koşarak kapıdan dışarıya çıktı sadece akşam ki konserde sağlık ekibine ihtiyaçlarının olmasını bekleyecekti.

     1 saat geçmişti ve neredeyse bütün alan tamamen dolmuştu. Emir üzerine 3 kişi görevli olarak sahnede kalacaktı. Ellerini birleştirdi min ah ve tanrıya dua etmeye başladı "Tanrım nolur kimseye birşey olmasın" derin bir nefes aldı ve konserin başlangıcı yapıldı. Onlar her dans ettiğinde ışıklandırma hafifçe titriyordu.

     Jooheon sahnenin ortasına geldiğinde ışıklandırma aniden düşmüştü. Kalabalıktan çığlıklar duyuldu jooheon yere uzandı ve ayağını tutmaya başladı. O sırada bütün ekip arkadaşları ve görevliler sahneye koşmuştu. Min ah ta sahneye koştu. Bu kalabalıkta farkedilmeyecegini düşünerek yavaş yavaş geriledi ve sahneden hızla indi.

     "Monsta x" yazan odaya girdi ve masanın üzerindeki telefonlara baktı. Kihyununkini bulduktan sonra hızla telefonu eline aldı ve ekranı açtı fakat şifre vardı. Düşündü ve düşündü min ah sonrad denebikdigi burun şifreleri denedi. 1 hakkı kalmıştı kilitlenmemek için durdu ve gozleirni kapattı "ne olabilir..... O olabilir" dedi ve kaza gününün tarihini girdi.

   Sifre çözüldü. Hızla galeriye girdi ve kendine ait ve wonhoya ait bütün fotoğrafları sildi. O sırada kapı hızla açıldı ve odaya birisi girdi. Min ah deja vu yaşıyor gibiydi...

Aha yine yakalandı ama bu sefer sildi allahtan 😧😧😧😧

LAST PIECE //wonho//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin