...TESADÜFLER...

Bölüm 5- Beni Öpecek Miydi ?

''Patronum beni bir toplantıya katılmam için buraya gönderdi. Gerçi o toplantı da berbat geçti ama sonuç olarak hala buradayım. Ya sen ?''

Ona Cem'in aynı zamanda sevgilim olduğunu söylemek istememiştim. Bilmiyorum belki benden uzaklaşabilirdi. 

''Patronlar ah bilmez miyim. Bende iş için geldim. Toplantılar bitince de iki gün burada tatil yaparım diye düşünmüştüm. Tabii iki günden daha fazla sürdü ama olsun değiyor.''

Değiyor derken ? Yani benimle vakit geçirmenin güzel olduğundan mı bahsediyordu ? Ah beni seviyor muydu yoksa ? Tamam Serra sakin ol. Hepsi senin kuruntuların. Çocuk belki yağmuru seviyor nerden biliyorsun dimi ? 

''Peki en sevdiğin renk ?''

''Söyleyeceğim ama dalga geçme. Pembe.''

''Hmm asla dalga geçmem canım. Barbie bebeğim pembeyi seviyorsa ne olmuş yani ?''

Bana bebeğim mi demişti ? Ne yani bana ? Çok mutlu olmuştum. Büyük ihtimalle yanaklarım kıpkırmızı ve yüzümde kocaman bir gülümseme vardı. Fakat aldırış etmedim.

''Peki tamam şapşal. 

''Bana şapşal mı dedin sen ? Söyle bakalım baş belası neden şapşalmışım ben ?''

Böyle yapınca çok tatlı oluyordu.

''Tamam küçük sincap.''

Bunu söylediğimde ikimizde kahkaha atmıştık. Bu sırada dışarıdan bir ses geldi. Ben Sarp'a biraz yaklaştım ve o da kollarını bana sardı. 

''Gidip bakabilirim o ses neydi diye Serra. İster misin ?'' 

''Hayır sadece yanımda kalmanı istiyorum. Lütfen bir yere gitme.''

''Tamam burdayım baş belası sakinleş.''

Kapıdan içeri cafenin sahibi yaşlı amca girdi. 

''Burada rahat edebiliyor musunuz ? Eğer edemezseniz buyrun evime gelin. Ama kalmak isterseniz de size yastık ve battaniye getirdim.''

''Serra eğer sen rahat edemiyorsan gidebiliriz ?''

O ve benden biz diye mi bahsetmişti ? 

''Hayır ben rahat edebiliyorum. Burada kalsak olur mu ?''

''Tamam Hasan Amca biz burada kalırız. Sen merak etme. Çok saol bunlar içinde.''

''Size iyi geceler. Bir şeye ihtiyacınız olursa yan tarafta evim.''

diyerek kapıdan çıktı. 

Bir süre öylece durduk. Daha sonra Sarp bana dönerek 

''Mmm o zaman ben mutfağa geçiyorum. Rahat rahat uyu burada. Bir şeye ihtiyacın olduğunda seslenmeyi unutma.''

''Sen nerede uyuyacaksın ?''

''Bilmem bir yere kıvrılırım. Benim için mi endişeleniyorsunuz yoksa bayan ?''

''Tabii ki hayır. Beni rahatsız etme yeter.''

Biraz bozulmuş muydu ? Yoksa bana mı öyle geliyordu ? Neyse bana öyle geliyordur. Neden bozulsun ki ? 

Uyumaya çalışıyordum. Gözlerimi kapattım. Etraftaki sesleri dinlemeye başladım. Tüm pencerelerin kapalı olmasına rağmen rüzgarın uğultusu içeri kadar giriyordu. Birden sandalye sesi geldi. 

''Sarp iyi misin ?''

''Seni mi uyandırdım ? Of evet iyiyim. Özür dilerim hadi uyu sen.''

''Bir bakar mısın ?''

''Bir şey mi oldu ?''

''Sadece yanıma gel ve yanımda uyu. Buna ihtiyacım var Sarp.''

''Bebeğim ben bir sapık olabilirim. Nasıl güveniyorsun ?''

Bana ikinci defa bebeğim mi demişti ? Şu an şoktaydım ama bir an önce toparlanıp ona cevap vermeliydim. 

''Sapık olmadığını biliyorum. Hadi lütfen.''

Kenara kaydım ve o da yanıma yaklaşıp kanepeye uzandı.Çok üşümüştü. Titriyordu. Kollarımı bedenine sardım. Hareket etti. Rahatsız mı olmuştu ? Hemen kollarımı ondan çektim ve sırtımı ona döndüm. 

''Ne yaptığını sanıyorsun şapşal ? Üşüyorum ısınmaya ihtiyacım var. Sarılır mısın ?''

Bana ihtiyacı vardı. Yavaşça ona döndüm. Yüzü çok yakındı. Kollarımı bedenine sardım ve o da elini belime koydu. Biraz daha yaklaştı. Yoksa beni öpecek miydi ?