Bölüm 7- Regl Sancıları

417 25 4
                                    

Kim ben miydim ? Ne olduğu, ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ne demek istiyordu ki ?

''Kim ben miyim ?''

Bana dikkatlicek bakmaya devam ediyordu. Yüz hatları sertleşmişti ve sanki çok önemli bir şey düşünüyormuş gibi kaşları çatılmıştı. Gözlerini bir anda benden ayırdı.

''Hadi kahvaltı yapmıyor muyuz ? Ben çok acıktım.''

''Kim ben miyim Sarp ?''

''Neden bağırıyorsun ? Duyabiliyorum seni. Sadece birine benzettim o kadar. Büyütülecek bir şey değil. Hadi sonsuza dek seni bekleyemem Serra. Geleceksen gel yoksa tek yiyorum ben.''

Bana kızmış mıydı ? Hayır şimdi olmaz, lütfen gözlerim dolmasın. Of hayır. Bundan nefret ediyorum. Hiç olmadık yerlerde gülen biriyim ve zamanı değilken, güçlü olmam gerekirken de ağlayan biriyim. Ki ortada güçlü olunacak bir taraf yok. Ona bakmamaya çalıştım.

''Sen kahvaltını yap, ben aç değilim.''

Lanet olsun! Sesim ağlıyor gibi çaresiz, küçük bir çocuğunkinden farksızdı. Bunu fark etmiş olmalı ki yanıma geldi ve ellerimi ellerinin arasına aldı.

''Serra özür dilerim. Hey ağlıyor musun sen ? Canım benim lütfen ağlama.''

Başımı omzuna koydum ve neden bilmiyorum ama daha fazla ağlamaya başladım. Ne zaman bu kadar duygusal olmuştum ben ? Daha yeni tanıdığım biri biraz sesini yükseltti ve sinirli bir şekilde konuştu diye mi ağlıyordum ? Ben değişiyor muydum ? Sarp beni değiştiriyor muydu ? Hiçbir şeyden emin değilim şu anda. Toparlanmam gerektiğini ve fazla abarttığımın farkındaydım. Bundan dolayı yavaşça geri çekilmeye başladım.

''Böyle kalabilir miyiz ? Sadece bir süreliğine.

Biraz daha geri çekildim ve gözlerine baktım.

''Neden bunu istiyorsun ?''

''İnatçı ve meraklı bir baş belasısın. Sormadan bir kere istediğimi yapsan ne olur Serra?''

Bana sarılmak istiyordu. Fakat nedenini söylemiyordu. Benim anlamamı bekliyordu belki de. Ama doğru düzgün sevgi görmeyen bir kız ilk defa birisinden bu kadar yakınlık görünce kafa karışıklığı yaşar bende olduğu gibi. Cem'den böyle bir yakınlık görmüyordum. İlişkimiz iş ilişkisi ve cinsel ilişki olarak devam ediyordu. Zaten ya işteydik ya da yatak odasında. İlk zamanlar böyle değildi. Birlikte vakit geçirmeyi biliyorduk. Yaramazlık yapmadan el ele tutuşarak film izleyebiliyorduk. Şimdi ise ne zaman sinemaya gitsek hep daha fazlasını istiyordu. Bazen sadece bedenim için beni istediğini düşünüyordum. Aslında çok iyi bir arkadaş olabilirdi. Ama sevgili olarak gerçekten vasattı. Ortak noktalarımız fazlaydı fakat o konu bulmaya bile üşeniyor, her şeyi benden bekliyordu. Tamam Sarp'ı yeterince tanımıyordum ama onunla konuşmak güzel ve ilgi çekiciydi. Sıkılmıyordum ve tabi yakışıklı, sempatik ve beni güzel bulan biriydi. Yüzümde bir tebessüm olmuş olacak ki

''Neden gülüyorsun baş belası ?''

''Sana sarılmamı seviyorsun.''

''Öyle bir şey söylemedim ki ben.''

''Sana sarılmamı istediğine göre seviyorsun. Eğer sevmeseydin istemezdin.''

''Sen çok şey biliyorsun. Hadi gel ve sarıl baş belası.''

Kollarımı boynuna doladım ve o da belimi kavradı. Bedeni iyi hissettiriyordu. Ta ki kasıklarıma o can yakıcı ağrı girene kadar. Ağzımdan acı dolu bir ses çıkınca

''Serra iyi misin ? Neyin var ?''

''Bir dakika.''

Lavaboya ilerlemeye başladım. Fakat daha fazla ağrıyınca karnımı tutarak yere oturdum. Sarp hemen geldi ve beni kucağına almaya çalıştı. Ama buna izin vermezdim. Eline kan bulaşabilirdi. Benden midesinin bulanmasını istemiyordum.

''Hayır olmaz.''

''Bu durumda itiraz edemezsin. Etsen bile izin vermem zaten.''

Yine o ağrılar şiddetini arttırınca Sarp'a karşı çıkamadım. Beni kucağına aldı ve kapıya gelince yere bıraktı. Klozetin kapağını indirerek oturmama yardım etti.

''Şimdi söyle bakalım neyin var ?''

''Of Sarp. Sence ne olabilir karnım ağrıyorsa ?''

''Tamam bir şey demedim. Sadece onay bekliyordum. Emin olmak için.''

''Özür dilerim.''

''Sorun değil. Sıkma canını. Peki yanında işte bilirsin var mı ?''

''Evet çantamda olacaktı.''

''Tamam bir yere gitme getiriyorum hemen.''

Nereye gidebilirim ki. Ah Sarp ah. İlk defa bir erkekle regl konusunda konuşmuştum ve gerçekten utanç vericiydi. İyi ki eline bulaşmamıştı.

İçeriden geldiğinde çantamı bana uzattı. Lavaboya gitti ve ellerini yıkamaya başladı. Sanki kırmızı bir şey görünmüştü elinde. Yoksa bulaşmış mıydı ?

...TESADÜFLER...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin