Bölüm 8 - İlkler

399 20 5
                                    

İnanamıyorum. Ben neden bu kadar salağım. Neden kucağına almasına izin verdim ki. Of artık benden midesi bulanacak ve aynı ortamda bile durmak istemeyecek. Yüzüne bile bakamıyordum utancımdan. Benim bu saçma halimi görmüş olacak ki

''Çok mu ağrıyor?'' 

''Eline kan bulaştı dimi?''

'' Bunu mu dert ediyorsun baş belası? Ciddi misin?''

''Artık benden miden bulanacak. Beni sevmeyeceksin. Konuşmak istemeyeceksin.''

Ben böyle konuşmaya devam ederken birden yanıma geldi ve ellerini yüzümün arasına aldı. Dudaklarımndan öpmeye başladı. Tüm ağrımı alıyordu bu öpücük. Hey dur bir dakika, biz öpüşüyor muyduk? Dudaklarım ve onun dudakları? Gözlerimi korkmuş bir şekilde açmış olmalıyım ki dudaklarımızı ayırdı ve aramıza mesafe koydu. 

''Özür dilerim yani şey. Ben içeriye gideyim en iyisi. Bir şeye ihtiyacın olursa çağırırsın.''

Bunları söylerken yüzüme bakmıyordu. Yanakları pembeleşmişti. Benim yanaklarım böyle olduğunda gerçekten iğrenç görünüyordum fakat o yarı tanrıça görünümüne bürünüyordu. 

Acaba bana kızmış mıydı? Neden korkmuş gibi davrandığıma anlam getirememişti büyük ihtimalle. Aslında korkmamıştım sadece şaşırmıştım. Elindeki kandan sonra böyle bir şey olacağını tahmin etmezdim. Gerçi öncesinde de tahmin etmiyordum. 

Yanına giderek konuşsam hiçbir işe yaramayacaktı. En iyisi etrafa bulaşan kan damlalarını temizlemek ve sonrasında nasıl içeri gidebileceğimi düşünmek olacaktı. İlk olarak pantolonumu çıkarttım ve pedi yerleştirdim. Eğer bunu yapmadan işe başlasaydım hiç bitmeyecekti. Her kımıldadığımda kan damlaları düşecekti yere. Etrafı temizlemek için bir bez bulmaya çalıştım fakat ortalıkta görünen bir şey yoktu. Bir parça tuvalet kağıdı kopardım ve hiç beceremediğim temizleme işlemini yapmaya koyuldum. 

Çok fazla temizlenecek bir yer yoktu fakat ben bu beceriksizliğimle çoğu vaktimi karnımın ağrısına aldırmayarak burada geçirmiş olacağım ki kapının ardından Sarp'ın sesi duyuldu. 

''Serra orada mısın?''

''Evet.''

''Gelebilir miyim?''

''Tamam.''

Bu kadar soğuk cevap vermek zorunda mıydım? Gerçekten o bir şey yapmamıştı ki. Sadece öpmüştü beni. 

''İyi misin diye bakmaya geldim. Uzun bir süre çıkmadın da.''

Karnım ağrımaya başlamıştı tekrardan. Konuşabilecek durumda bile değildim. Kıvrandığımı görünce yanıma geldi. Fazla yaklaşmamaya özen gösteriyor gibiydi. İşte ne kadar düşünceli ve iyi biri olduğunu orada anladım. Ama ne yapabileceğimi bilmiyordum. Ona kötü davranıp onu kırmıştım. 

Gözleri gözlerimde sabitlenmişti. O an onu sevdiğimi anladım. Bu kadar kolay sevebileceğimi sanmazdım kimseyi ama doğru kişi karşıma çıkmalıymış demek ki. Ben onu gerçekten seviyordum ve kaybetmeye de hiç niyetim yoktu.

Kollarımı boynuna doladım ve yavaşça dudaklarına doğru yöneldim. Dudakları istemsiz bir şekilde aralanmıştı. O da beni öpmek istiyordu. Beni seviyor mu diye bir an düşündüm. Belki de sevmiyordu. Cem gibi cinsel istekleri söz konusu da olabilirdi. Ama ilk defa biri ile bu kadar duygu yüklü bir öpüşme gerçekleştirmiştim. Benim duygularımdan da kaynaklanıyor olabilirdi. Fazla duraksamış olmalıyım ki dudakları kapanmış bir şekilde bana bakıyordu. Bu anı kaçıramazdım. Cesareti göstermişken Sarp'ı öpmeliydim. Aramızdaki mesafeyi kısa bir sürede kapadım ve dudaklarını dudaklarından hissettim. Tarif edilemez bir tadi vardı. Yumuşak dudakları küçük birer öpücük kondurdu benimkilere. Beni kendine çekti ve tutku dolu bir şekilde öpmeye başladı. Yavaş yavaş azalıyordu dudaklarımdaki yoğunluk hissi. Dudaklarım dudaklarından ayrıldığında gözlerimin içine bakıyordu. 

Yüzü çok güzel görünüyordu. Güldüğünde gözleri kısılıyor ve yanakları belirginleşiyordu. O bal rengi gözlerin içinde kendimi kaybediyordum. Bir insan nasıl bu kadar güzel olabilirdi ki? Bakışları öpüştüğümüzdeki yoğunluğa büründü.

''Seni seviyorum Serra. Bu küçük bir hoşlantı değil seni tüm kalbimle seviyorum.''

------

Biliyorum çok kısa bir bölüm oldu fakat yakın zamanda uzun bir bölüm yayınlayacağım. Cuma olmasını umuyorum. Artık bir sayfalık bölümler yerine iki, üç sayfalık bölümler gelecek. Ve bölümleri yayınlamak için haftada üç gün belirlemeyi düşünüyorum.

Sizleri seviyorum :) 

...TESADÜFLER...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin