Bölüm 6 - O Sen Misin ?

320 24 0
                                    

Nefesini dudaklarımda hissediyordum. Gözlerine bakacak cesareti bulamamıştım. O biraz daha yaklaştı ve beni burnumdan öptü. Burnumdan ya ! İnanamıyorum. Hani dudağımdan öpücekti ? Neyse sonuç olarak beni öptü. Dimi ya beni öptü. Yanaklarım kızarmış tüm yüzüme gülücükler dolmuş bir şekilde ona baktım. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle 

''İyi geceler baş belası.'' 

''İyi geceler burun fetişi.''

diyerek dil çıkardım. 

''Uyu baş belası.''

Beni ters çevirdi ve sırtımın ona dönmesini sağladı. Belime nazikçe dokundu ve bir an duraksadı.

''Sarılabilir miyim ?''

İzin alıyordu. Tamam tabi ki izin alacaktı. Çünkü bu benim bedenim fakat daha farklı geliyordu bu. 

''Evet.''

Kolu sanki beni incitmek istemez gibi çok nazikti. Parmaklarını hafifçe oynatınca gülmeye başladım.

''Ne oldu ?''

''Parmaklarını oynatıyorsun.''

''Yani ?''

''Ben gıdıklanırım.''

''Ciddi misin ? Bunu bana söylemeyecektin prenses.''

''Şimdi de prenses mi oldum ? Sürekli ismim değişip duruyor.''

''Prensesler güzel olur. Baş belaları inatçı. Sen ikisine de sahip olduğuna göre ?''

''Ben güzel değilim.''

Bana güzel olduğumu söylemişti. Rüyada filan değildim dimi ? Ama ben güzel değildim. Bunu çok iyi bir şekilde biliyordum. 

''Sen öyle san. Kolay kolay kimseye güzel demem. Hadi baş belası uyu artık. Sabah bol bol vaktim olacak seni gıdıklamak için.''

''Ya hayır Sarp olmaz.''

''Evet evet. Hadi uyu baş belası.''

''İyi geceler.''

''Tatlı rüyalar.''

Hiç uyuyabileceğimi sanmıyorum. Yanımda yatan ve bana sarılan bir dünyanın sekizinci harikası dururken bir insan nasıl uyuyabilir ? 

Peki ya bunlar nasıl oldu ? Daha iki gün önce birbirimize demediğimiz kalmamıştı. Aslında küçücük olan bir olayı çocukça büyütüp saçmalamıştık. Büyüten bendim. Tabi bunu Sarp'a söylemiyordum. Ama bu değildi önemli olan konu. İki günde bir insana nasıl bu kadar güvenmiştim şu anda aynı yatakta yatıyordum ?  Adam bir psikopat olabilirdi. Buranın sahibi hasan amca bana ve Sarp'a güveniyor ? Burada kalmamıza izin veriyor ? Belki biraz kuruntu yapıyor olabilirim fakat 21. yüzyılda yaşayan hangi insan evini, dükkanını tanımadığı birilerine emanet eder ki ? Ancak çok yakınınız olacak ki öyle güvenesiniz. Bazen onlara da güvenmiyorum ama neyse. Belki de Hasan Amca Sarp'ı tanıyordu. Hayır bu imkansız. Eğer öyle olsaydı kesinlikle haberim olurdu. Ama yemek yaparken Hasan amca Sarp çok güzel yapar dememiş miydi ? Nereden biliyordu ki güzel yaptığını ? Evet kesinlikle tanışıyorlardı. Peki Sarp neden bahsetmemişti bundan bana ? Buraya ilk defa geldiğini söylemişti. Oysaki Hasan amca uzun yıllardır burada gibi görünüyordu. 

Göz kapaklarım açık duramayacak kadar ağırlaşmaya başlamıştı. Kendimi yorgun hissediyordum. Ama beynimin içinde beni rahatsız eden bu sorulara da cevap bulmak istiyordum. Yavaş yavaş uyku beni yendi. 

''Uykucu hadi kalk sabah oldu.''

Bana seslenen kimdi ? Neredeydim ? Göz kapaklarımı yavaşça açtım. Sanki aklım tamamen boşaltılmış gibi hissediyordum. Ve sonra tüm bilgiler aklıma gelmiş gibi. Tamam hatırlıyordum. Galiba dün gece çok fazla beyin fırtınası yaptığımdan olmuştu bunlar. Başımı kaldırdığımda Sarp'ın bana garip bir şekilde baktığını gördüm. Büyük ihtimalle şaşırmıştı. 

''Günaydın Sarp.''

''Kahvaltı hazır ve sen iyi misin ?''

''Neden iyi olmayayım ki ?''

''Bilmem, bir an duraksadın ve öyle olunca endişelendim.''

''Benim için endişelendin mi ?''

''Hadi baş belası kalk da kahvaltı yapalım.''

''Tamam geliyorum. İzin verirseniz bayım üzerimi değiştireceğim.''

''Değiştirmen için bir engel göremiyorum.''

Kollarını birleştirmiş ve dikkatlice beni inceliyordu. Tüm vücudumu baştan aşağı inceliyordu. Bacaklarımda ve dudaklarımda gözleri biraz oyalandı sonra tekrardan aynı şeyi yapmaya başladı. Sonra birden yüzü değişti. 

''Bir şey mi oldu ?''

''Elindeki yara.''

''Evet ?''

''Ne zaman oldu ?''

''Uzun zaman önce. Trafik kazası geçirdiğimden bahsetmiştim. O zaman oldu.''

''Beni dinlemiyordu. Sadece oradaki ize odaklanmıştı.

''Neden soruyorsun ?''

''O sen misin ?''

-----

Biliyorum yaklaşık iki hafta süren bir ara verildi. Fakat ne yazacağımı bilmiyordum ve nasıl devam ettireceğimi biraz kurgulamak için zamana ihtiyacım vardı. Üzgünüm. Düzenli olarak yayınlamaya çalışacağım.

...TESADÜFLER...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin