Keyifli okumalar.
Yeryüzüne düşen yağmur taneleri kadar masum doğar insanlar. Sonra o ufacık damla her zaman okyanusa düşmez. Bazen bir toprağı aydınlatan bilgin, bazen de kara deliğe çeken beyaz ama masumluktan uzak şarap oluverir.
Ruhun kıyısında bir yerlerde saklanmış şarap tanesi kalbe giden atardamara karışıverir. Önce kalbi ele geçirir sonra beyni. Sonra insanları, başka ruhları derken belki de dünyayı yakar. Oysaki o şarap tanesi bir yağmur tanesi değil miydi?
Doğduğumuz anda kaderimiz çiziliyor aslında. Çizilen o resmin parçasında doğduğumuz andaki dökülen o gözyaşları ihraç edildi. Masumluğumuzun devamı düştüğümüz yerle belli oldu. Çöle düşmüş bir yağmur tanesiysek eğer buharlaştı gitti.
***
Oy ve yorumlarınız için teşekkürler.
Mutlulukla kalın.
(Eğer yazdıklarımdan bir anlam çıkaramıyorsanız bana ulaşın ne demek istediğimi anlatırım ☺)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAYEM
Non-FictionGökyüzünü kaplayan buluttu düşüncelerim. Yağmur gibi yağdı kelimelerim ve satırları ıslattı. Sonra sizin gözlerinizle temas kurdu ve bu kitaba dönüştü. İçinde kendi ruhunuzun kırıntılarına rastlayacağınız kitabıma hoş geldiniz. Zihnim sizin ve bede...