Büyük hayaller

17 3 2
                                    

Pınar gözlerini zor açıyordu. Bu sabah bambaşka bir sabahtı. Bu sabah Pınar üniversiteye başlıyordu. Başarılı bir mimar olucaktı ilerde. İstanbul ona çok şey katmıştı. Aradan on seneden fazla zaman geçmişti. Zor günleri atlatmışlar kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı İstanbulda. Pınar, zeki bir öğrenciydi. Ama hayaller kuruyor ve tüm bu hayallere en çok kendi inanıyordu. Etrafındakiler onun biraz deli olduğunu düşünüyor onu idare ediyorlardı. Pınar ilk günün heyecanıyla hızla evden çıktı. Ama bugün sadece üniversiteye başladığı için bambaşka olmayacaktı.
Pınar heyecanla sınıfın kapısını açtı. Ama biraz geç kalmıştı. Tüm sınıf Pınar'a odaklandı. Pınar artık 19 yaşında genç ve güzel bir kızdı. Hoca Pınar'a döndü ve " nerde kaldınız küçük hanım " dedi. Pınar " özür dilerim hocam, arabam bozuldu gelirken onunla uğraşmak zorunda kaldım" diyiverdi. Ancak Pınar'ın bozulacak bir arabası olmamıştı hiç. Hep bir arabası olsun istemişti. Ancak bir bisikleti bile olmamıştı bugüne kadar. Zaten bisikleti olsa bile öğretecek bir babası yoktu. Ama hep güzel bir araba hayali vardı Pınar'ın. Hayalleri de kendi gibi güzel ve zararsızdı. Sınıftakilerle tanıştı Pınar ve onlara da hayallerindeki hayatını anlattı. Gerçek hayatını anlatabilecek cesareti yoktu belkide. Babasını bir trafik kazasında kaybettiklerinden bahsettiğinde ise sınıf arkadaşları buna çok üzülmüş ve Pınar'a çok daha yakın davranmışlardı. Enes sınıfın en uzun boylu çocuğuydu ve Pınar'a en yakın davrananı da o olmuştu. Tüm günü beraber geçirdiler. Pınar bugüne kadar bir erkek arkadaş edinmemişti. Ama Enes çok başka biri gibi gelmişti Pınar'a. Okul bitmiş eve dönme vakti gelmişti. Pınar Enesle vedalaşıp okuldan çıktı. Durağa doğru yürürken karşılaştığı durum karşısında donakaldı. Başından aşağı kaynar sular döküldü genç kızın..

HayalperestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin