Kütüphanedeki Notlar

3

Sabah çok garip olaylar oldu o kitap arası notlardan yine geldi. Not altında -x yazıyordu artık kendine bir isim de bulmuştu. Yazdığı not;

Bora'ya dikkat et prenses

Olayları sonradan öğrenen Esra 'Bu ne lan? çok mu Pretty Little Liars  izlemiş bu ?'...dizilere aşık olan ben bu diziyi bilmiyordum.Saat 01.00 ve 1.sezon 3.bölümdeyim.Sabah nasıl kalkacağım hakkında en ufak bir fikrim yok.

...

Ayaklarımın üstünde bir ağırlık hissediyorum...Dün ki dizinin bilinç altıyla ayağım da  kim olduğuna bakmadan ayağımı çırpmaya başladım.Gözümü açtığımda yatağımın altından üzgün köpek sesi geliyordu.Paşa... Hemen ona bir şey olmuş mu diye baktım ama daha önce de söylediğim gibi alışıktı böyle şeylere.Yok ağabeyciğim bana yabancı gizem/gerilim dizileri yaramıyordu.Kahvaltı yapıp hazırlandıktan sonra  okula doğru gittim.Buğra ve Esra bana bakmış gülüyorlardı.

'Hem kütüphanedeki x hemde bora dizi gibi'

'Ay Esra! Valla bana hiç dizi deme dün akşam dediğin diziyi izledim sabah paşayı tekmeleyerek kalktım.'

Gülüştüler.Sınıfa geldiğimizde Boralar sıralarında oturuyorlardı.Bora bana bakıp göz kırptı ben ise yüzüne bile bakmadım.

...

Okuduğum kitabım bitmişti.Dersteyken bunu Buğraya söyledim. Bana Dorian Gray'in Portresi adlı kitabı tavsiye etti. Sonrasında konuşmadık bende kendimi derse verdim.Ve okul böyle geçip gitti

..

Esra bu gün kütüphaneye bizimle gelemeyecekti.Buğra da ailesi ile yemeğe çıkacakmış yani yalnızım ama sesimi çıkarmadım. Buğra adına seviniyordum.Kütüphaneye gitmek için köşeye dönerken karşıma Ceren ve onun kız gurubu çıktı.

Ceren sahte bir gülümseme ile

'Konuşmamız gerek bir konu var canım benim ya'

'Nedir?'

İşte bu deyip beni saçımdan tuttuğu gibi yere fırlattı. Arkalarında duran mor saçlı,bereli kız burnuma doğru yumruk attı ve 1 saniye sonra burnumdan şelale dökülmeye başlamıştı.Bu zamana kadar hiç bir şey yapmıyordum çünkü 5 kişilerdi bir şey yapsam daha çok dayak yiyecektim ama artık sabrım doldu mor saçlı Merve'nin iki bacak arasında sert bir şekilde tekme attım.O acı ile kıvranırken bende fırsat bilip kaçtım.Dünyanın en hızlı koşucularından bile hızlı koşmuş olabilirim.Kütüphaneye doğru koştum eve gidemezdim annem bu halimi görse...

Yoluk saçlarımı saklamak için kafama bir bere taktım ve burnumu da bir peçete yardımıyla temizledim.Kütüphaneden Buğranın önerdiği kitabı aldıktan sonra masama geçip açtım arasında yine bir not vardı bu sefer şaşırdım çünkü okuyacağım kitabı nereden biliyordu?

Notta 'Umarım kitap hoşuna gider premses' yazıyordu nota bakıp tebessüm ettim ve bu sefer çöpe atmadım.Çaprazımda oturan dağınık saçlı gözlüklü çocuk karşıma oturdu. Ona hayırdır der gibi baktım.

'Merhaba'

'Merhaba' cümlemde bir soru işareti havası vardı.

'Ben Talha  okuduğun roman yıllardır okuduğum kitaplar arasında en sevdiğim romandır senin hoşuna gitti mi ne düşündüğünü merak ettim rahatsızlık verdiysem kusura bakma'

'Ben de Berfu şuan 10.sayfasındayım hakkında pek bir düşüncem yok çünkü yeni başladım ama arkadaşımın anlattığına göre güzel bir kitapmış.'

'Evet öyledir, bu  arada burnundan kan geliyor iyi misin?'

Cebinden peçete çıkartıp bana verdi.

'Evet iyiyim sadece yoldayken düştüm'

'Her gün buraya geliyorsun sanırım ben de öyle. Bu arada aynı okuldayız'

'Seni daha önce gördüğümü hatırlamıyorum hangi şubesin ki?'

'11-B sende 11-A' sın Beni tanımaman doğal daha çok okul kütüphanesinde takılırım ve camdan bakarım seni de o ara görmüştüm.Bir arkadaşın ile tekerlekli sandalyedeki kızı çıkarmaya çalışıyordunuz bu görüntü çok hoştu'

Tebessüm ettim ve kitap okumaya döndüm.