Kütüphanedeki Notlar

16

*Vote vermeyi unutmayın lütfen*

Yavuz:
Bu akşam saat 6'da buluşalım mı ? Seninle konuşmam gereken bir konu var.

Sen:
Tabii nerde?

Yavuz:
Seni motorla alırım ,adresin?

Sen:
Okidoki* Adresimi mesaj olarak yolluyorum

Şimdi en büyük sorunum NE GİYECEĞİM BEN? analiz başlasın. Hemen laptotumu açtım ve Skype'a girdim.Buğra,Talha ve Esra'ya görüntülü konuşma isteği yolladım. Bir kaç dakika sonra hepsi kabul etti.Herked evineydi ve yataklarında oturuyorlardı.

"Görevimiz kıyafet seçimi millet"
"Tamamdır reyiz"
"Tamam başkan"
"Tamam koçum"

Onlara  Yavuz ile dışarı çıkacağımı anlattım

Hemen soyunma kabinine girdim laptoptan konuşma sesleri geliyordu.Üstüme turuncu düz bir elbise giyidim.Boyu diz kapağımdan bir karış alttaydı .Boynuma ince yeşil renkli ince bir şal bağladım, saçlarımı saldım ve podyuma çıktım.

"Hayır"

"Beğenmedim"

"Elbise giyme"

İç geçirerek kabine girdim ne giyeceğimi düşünüyordum.Kıyafetlerimi gözlerim kapalı karıştırdım ve ilk geleni elime aldım  straples bir tulum elbise giydim siyah-beyaz çizgileri vardı. Kafama da güneş gözlüğümü taktım ve ardından yine jürilerin karşısına çıktım.

"Eh.."

"Daha iyi olabilirdi"

"Çok resmi"

Gözlerimi kaydırdım. Kabinde gözüme çarpan siyah bol pantolonumu aldım boyu bileğimden bir karış kadar yukarıdaydı. Üstüme de kolsuz  beyaz - siyah çizgileri olan- bir gömlek geçirdim ayağıma  makosen  ayakkabılarımı giydikten sonra jürinin karşısına çıktım.

"Güzel"

"Vayy"

"Oldun sen oldun"

Jürinin de onayı aldıktan sonra biraz buruşuk olan kıyafetlerimi ütüledim. 6 da buluşacaktık ama saat daha  üçtü. Saatin çabuk geçmesi ve biraz da saçlarımın kirli gözükmemesi için duşa girdim. Duştan çıkınca yaklaşık 2 saat kalmıştı.Dudağıma koyu kırmızı rujumu sürdüm ve kıyafetlerimi giydim  beklemeye başladım.

Annem ile arkadaş gibi olduğumuz için ona Yavuz'u söyledim. Aşağıdan korno sesleri duyunca 2-3 dakika sonra aşağıya indim-bekletmeyi severim-. O da motordan inmiş kapının önünde beni bekliyordu. Altında siyah kot pantolon üstünde ise beyaz bir gömlek vardı.

"Hadi atla" dedi.

Bir çay bahçesine gittik hoş bir yerdi.Yeşillikler arasında beyaz masalar  vardı .Yukarıya ipler ile rüya çemberi asmışlardı. Çok tatlı bir mekandı.

"Bu gün çok güzel olmuşsun"

"Teşekkürler"

Yaklaşık 1 saat geçti havadan sudan konuştuk. Benimle konuşması gereken konuyu konuşmamıştı.

"Yanlış anlama ama benimle ne konuşacaktın"

"Aslında..."

"Burada ne yapıyorsunuz millet!"

İç sesim küfürler savuruyordu. Bu kız nereden çıktı, neden çıktı, neden şimdi çıktı.

"Oturuyoruz Mervecim" dedim gıcık bir sesle

Merve omuz hizasına gelen mor saçlarını kahverengiye boyatmıştı. Uçları hafif  kahverengiye benzeyen sarıydı - çok ama çok az yani minnacık güzel olmuş."

"Bende oturayım o zaman" 

"Olur" dedi Yavuz.

Ona garip garip baktım ama o benim ona öyle baktığımı görmedi ya da umursamadı. O Merve'ye bakıyordu.Merve Yavuzun yanına oturdu.

3 saat onlarla geçirdim ve hayatımın en sıkıcı ve boş 3 saatiydi.Merve Yavuza samimi davranıyordu nedenini bilmediğim bir şekilde bundan rahatsız olmuştum.Bu gün bütün sinirim bozulmuştu.Merve Hanımın ayağı rahatsız olduğundan Yavuz onu motoruyla evine bırakmıştı. Sonra gelip  beni alacağını söylemişti. Ben de istemedim ve şuan boş yolda eve giden yolu arıyorum.İnsanları teker teker yolu sorarken Bora'ya rastladım.

"Bora! Naber?"

"İyi Berfu sen?"

"Bende iyiyim ve biraz kayboldum"

"Ben götürebilirim seni"

"Valla çok iyi olur. Eve kadar gerek yok okulun oraya getir yeter"

Bora ile yürümeye başladık. Bana neden kaybolduğumu sorunca anlattım tabii - tabii Merve'den ne kadar rahatsız olduğumu,onu öldürmek istediğimi anlatmadım. Dümdüz olayı anlattım." 

Onun da 1 haftadır Yavuz ile arası bozukmuş. Bora'nın dediğine göre dengesizin tekiymiş.Bora ile baya konuştuk ısrarlarıma rağmen eve kadar bıraktık.Kafamı dağıtmayı başarmıştı üzgün değildim.

Eve geldim makyajımı sildim ve dizi izleyip kafamı dağıtmayı çalışıyordum çünkü yalnız kalınca tekrar aklıma gelip sinirlerimi bozuyordu. Yok kardeşim! Dizi de izlesem o dizide olan en üzücü noktayı bulup duygulanıyorum. Görüntülü konuşacak halim olmadığı için konferans arama yaptım.Olayları kısaca bizim millete anlattım ve yorumları sadece küfür oldu. Sanırım Yavuza hislerim başlamadan bitmek üzereydi.Telefonu kapattıktan sonra yıllardır girmediğim sınıf gurubundan Bora'nın telefon numarasını buldum . Ne yazacağımı bilmiyordum sürekli yazıp siliyordum. Onunla konuşmak istiyordum çünkü gerçekten kafamı dağıtıyordu.

"Selam Bora nasılsın?"

Ay bu ne be çok resmi sil kızım sil.
Silme işaretine basılı tutarken yanlışlıkla bir kısmını gönderdim.Kızım bu gün belalı günündesin sen belalı.

Gönderilen
S

Gönderilen
Selam yazacaktım ama silerken yanlışlıkla gönder tuşuna tıkladım

Bora
Sana da" S"

*Son mesajlaşma kısmında Skam'dan alıntı yaptım*

*Oki doki= tam bir karşılığı yok okey'in sevimli hali😂*
*Arkadaşlae okunmalar iyi ama oy cok az lütfen eksik etmeyin*