eight

1.4K 171 9
                                        

Alt dudağıma eziyet etmeye başlamıştım.

Ellerim titriyordu heyecandan.

Onu arıyordum.

Kalbim, zaman geçtikçe daha çok dövüyordu göğsümü.

Delirecektim şimdi.

Neden bu kadar heyecanlıyım?

Sadece bir kaç soru soracaktım ve bir daha konuşmayacaktık.

İlk defa böylesine heyecanlı hissediyordum.

Kafamı salladım kendime gelmek için.

Yoksa şuracıkta bayılıp gidecektim.

Altımdaki çarşafı sıkmaya devam ediyordum.

Açmıyordu.

Sürekli çalıyordu, aramayı red etmiyordu.

Derin bir nefes vermiştim.

Telefonu kapatacakken, telefonu açtı.

"Alo?"

Çok kadifemsi bir erkek sesi doldu kulağıma.

Sesi gayet normal geliyordu.

Önceki aramaları gibi telefonda anırmıyordu.

Boğazımı temizledim.

"A-alo?"

"Siz kimsiniz?"

Beni tanımıyor muydu cidden? Sürekli aradığı numarayı.

"Sürekli aradığın numarayım. Hani açıldığı anda ağlamaya başladığın."

Ses gelmedi.

Bekledim.

Nefes alışlarını dinlemiştim o sıra.

Nedense gülümsemiştim.

"R-rahatsızlık v-verdiğim için ö-özür dilerim. Bir daha aramayacağım seni. Hoşçakal."

"DUR GİTME DUR!"

"E-efendim?"

"Bana neden ağladığını anlat."

i called 'yoonkook'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin