8. BÖLÜM

1.2K 75 25
                                    


"Boran ne yapıyorsun!Bırak beni hemen" dedi.Burnuna dolan alkol kokusu Dila'nın daha da korkmasına sebep olmuştu.Yüzünü buruşturup ;

"Sarhoşsun,Boran!Yapma,ne olur!" dediğinde bağıracakken dudaklarına kapnan dudaklarla susmak zorunda kaldı...

***
' Bi'çare ' dünya üzerinde ki en sevdiğim kelime... Şu an Dila bu kelimenin vücut bulmuş hali.. Ne elini oynatabiliyor ne bacaklarını... En basiti kimseye sesini bile duyuramıyor. Öyle bir çaresiz. Çığlıklar atmak istiyor, delice bağırmak ama mümkünü yok. Üstünde ki sarhoş adam buna bir türlü izin vermiyor. Genç kadının her bir hamlesin de daha da ihtiraslı öpüyor dudaklarını... O an Dila' nın kulağına fısıltılar ulaştı ama ağlamaktan, çırpınmaktan duyamıyordu...

Boran, genç kadının dudaklarından nefes nefese ayrıldı. Başını kaldırır kaldırmaz gördüğü manzara ile ise nefes alamadı. Altında ağlamaktan bitap düşmüş gözleri ' yapma' diye yalvaran kadına ; bunları kendisi yapmış olamazdı... Eliyle genç kadının saçlarına uzandı. Tam dokunup okşamaya başlayacağı sırada Dila'nın ' yapma 'diye bağırması ile kendine geldi...Genç kadının üstünden bıraktı hışım kalktı. Sarhoşluğun etkisiyle başı dönüyordu. Nefes alamadı. Gömleğinin düğmelerini açtı. Ama yok bir türlü öfkesi dinmiyordu. Oda da bir sağ bir sol dolanırken kendine en ağır küfürler ediyor ,bağırıyordu.. Aniden durdu ve sonra masada ki her şeyi tek hamlede yere devirdi. Bu bile kendisine olan öfkesini geçirmiyordu. Eliyle saçlarını çekiştirdi. Gözleri Tekrar yatakta cenin pozisyonu almış olan kadına buldu. Ağlıyordu. Ve bunun sorunlusu kendisiydi...
' Eğer duramayıp ona tecavüz etseydim' diye geçirdi içinden o zaman ne farkı kalırdı o şerefsiz Bedirhan'dan...
Usulca ,genç kadının önüne geçti. Dizlerini kırıp önünde eğildi... O sırada da yaralı Genç kadın gözlerini kapattı O adamı görmemek için...

Boran, elini kaldırıp saçlarını okşayacakken vazgeçti. O an ağzında sadece bir fısıltı ' özür dilerim '

***

Dila, sabaha kadar uyumamış. Balkonda oturmuştu. Ne kadar düşünmek istemese de hep dün gece olanları düşünmüş, sabaha kadar da ağlamıştı... Kendini çaresiz hissediyordu. Hiç olmadığı kadar da güçsüz... Uyuşan ayaklarıyla zar zor yere bastı. Adımlarını odaya doğru atarken gözü hâlâ yatakta mışıl mışıl uyuyan adama takıldı. ' ruh hastası pislik ' diye geçirdi içinden . Ama az kalmıştı. Ondan kısa bir süre sonra kurtulacaktı... Biraz olsun rahatlamak için banyo yapmaya karar verdi. Dolaptan giysilerini aldı ve ahşap dolabı sert bir şekilde kapattı. Banyoya girdiğinde de ilk işi kapıyı kilitmek olmuştu...

Boran ağa , oda da yankılanan ağlama sesleri ile uykusundan uyanmıştı. Yanına baktığında Dila yanında yoktu. Hızla yataktan kalktı. Ses banyodan geliyordu. Kapıyı açmaya çalıştı ama kilitliydi.

" Dila , aç şu kapıyı "

" Defol git ! " Dila'nın sözleri üzerine Boran daha fazla üstelemedi. Zaten başı fazlasıyla ağrıyordu. Yatağa uzandı. O da böyle olsun istemezdi. Ona zorla dokunmak kendisi içinde çok zor bir durumdu. Ama o bir ağaydı. Herkes ondan soyunun devamı bir çocuk bekliyordu. Az sonra anası kanlı çarşafı amaya gelecekti. Kanlı çarşaf. Kanlı... Boran aklına gelenle hızla ayağa kalktı. Bunu nasıl unuturdu. Eğer kanlı çarşafı gösteremezse ağalığı ve tüm onuru ayaklar altına alınacaktı. Hızlı düşünmeliydi.Ama O an da aklına sadece Emir'i aramak gelmişti.

" Emir, nerdesin " telefon açılır açılmaz direk sorusunu sormuştu. Neyse ki kuzeni onun bu durumuna alışıktı.

" Kuzen, havaalanına geçicem. Bir şey mi oldu " İşte bu daha iyi olmuştu.

Bİ'ÇAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin