BÖLÜM - 2

350 19 7
                                    

Adımlarımı hızlandırdım ve söylediği son cümleyi unutmaya çalıştım. Gözyaşlarım bana ihanet edercesine yanaklarımı ıslatmaya başladı. "Bende seni özledim Lavinya." Sesi aklımda yankılanıyordu. Hıçkırarak ağlamamak için elimle çantamın kolunu sıktım. Bir gün karşılaşıcaktık. Bu kaçınılmazdı. Ama hazırlıksız yakalamıştı beni. Çıkış kapısından geçtiğim sırada başıma su damlaları düşmeye başladı. Ah tabi ya. Yağmur yağıyordu. O an ki sinirimle unutmuştum. Bahar yağmuru diye sabah evden çıkarken şemsiye de almamıştım. Tek umudum boş bir taksi bulmaktı ki o da bu havada zor görünüyordu. Ayağımdaki topuklulara aldırmadan koşarak durağa gittim. 5 dakika içinde iç çamaşırıma kadar ıslanmıştım.

Gözlerim ilerdeki sarı arabaya takıldı. Bir an sevindim ama bu sevincim uzun sürmedi. Ne yazık ki taksi doluydu. Biraz daha beklemeye başladım. Az önce yaşananları düşenemiyordum çünkü akan makyajım ve bozulan saçım benim için daha önemliydi.

Yağan yağmur şiddetini arttırırken boş bir taksi gelmesi için dua ediyordum. O sırada önümden hızlı bir araba geçti. Üstüme bir şey sıçradığını farkettim. Üstümdeki bir dakika öncesine kadar mavi olan ama şimdi kahverengiye bürünmüş tuluma baktım. Lanet olsun araba üstüme çamurlu su sıçratmıştı. "Orospu çocuğu" diye bağırdım. Duraktaki herkes aynı anda bana baktı. Bazılarının yüzünde tebessüm oluştu. Ben burda sinirden çıldıracakken onlar bu halime gülüyorlardı.

Aslında düşününce gerçekten gülünecek bir halim vardı. Haber vermeden gidip kendimi 4 çocukla ortada bırakılmış gibi hissettiren sonra bir anda karşıma çıkan eski sevgili, sabah özenerek düzleştirdiğim fakat yağmurun bir anda bozduğu saçlarım, sürmek için dakikalarımı harcadığım ama yağmur yüzünden aktığını hissettiğim eyeliner ve şimdi de tamamen berbat olan çamurlu bir tulum..

Neden bütün aksilikler aynı güne toplandı ki. Şansıma bir kez daha küfredip etrafıma bakındım. Cidden biri bütün taksileri yedi mi? Durun düzeltiyorum. Biri bütün toplu taşıma araçlarını yedi mi?

Daha fazla dayanmayarak fakülteye gitmeye karar verdim. En azından ıslanmazdım ve kantinden sıcak bir şeyler alabilirdim. Yağmur durana kadar bekler sonra eve giderdim. Tam arkamı dönmüş yürürken siyah bir Lamborghini Gallardo'nun yanımda durduğunu farkettim. Siyah camlardan arabanın içini göremiyordum ama arabanın sahibi kesinlikle zengin bir züppeydi. Benim böyle bir arabam olsa kesinlikle trafiğe çıkarmazdım. Arabayla ilgili düşüncelerimle boğuşurken ön camı açıldı ve o koyu gözlerle buluştu gözlerim.

"Hadi bin." dedi emrivari bir sesle. Şaşkınlığımı gizlediğimi umarak "Hayır." dedim. "Eve gidene kadar hasta olursun. Hadi bin." dedi. Bu sefer sesi sert çıkmıştı. Ama o arabaya binemezdim. Cevap vermeyip başımı başka bir tarafa doğru çevirdim. "Şu inadından vazgeçmeyeceksin değil mi? Bıraktığım gibisin, inadından taviz vermeyen bir keçi." Bu çocuk ne sanıyordu kendini? Bu gün yeterince sinirlerimi bozmuştu. Şimdi de utanmadan geçmişi hatırlatıyordu. "Neden geçmişi hatırlatıyorsun? Beni bırakıp gittiğin için övünüyor musun yoksa? Ben adam olamadığın için üzüldüğünü düşünmüştüm. Tabi sende haklısın, adamlık senin yanından bile geçmez." dedim. Vücudum adrenalin salgılams başlamıştı. "Laflarına dikkat et. Ben olsam sonradan pişman olucağım cümleler kurmazdım. Hadi bin arabaya." Bu sefer sesi daha tehditkar çıkmıştı. Kolay yol olarak yine cevap vermemeyi seçtim. Çünkü kuracağım her cümle beni batırabilir, onu da kızdırabilirdi.

Kapıyı açtı ve hızlı adımlarla yanıma geldi. Islanmaya başlamıştı. Islak tişörtü üstüne yapışırken vücudunun ne kadar güzel olduğunu hatırladım. Bir zamanlar her bir hücresi bana aitti, benimdi.

Kolumdan tutup arabaya doğru çekmeye çalıştı. Fazla güç kullanmıyordu ama yinede canım yanmıştı. "Hasta olmak mı istiyosun? İnat etme Derin." dedi. Bu sefer ciddileşmişti. Kolumu ondan kurtarmaya çalışırken "Binmek istemiyorum. Zorla mı bindiriceksin arabaya?" dedim. Ses tonum yükselmişti. "Peki, bunu sen istedin." dedi ve bir anda ayaklarım yerden kesildi. Omzuna almıştı. Şaka mıydı bu?

LAVİNYA ❄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin