-14-

3K 67 18
                                    

"Seni asla affetmeyeceğim"

Arkalarından gelen sesle döndüler.Babası hastaneye söylediği cümlenin güçlüğüyle giriyordu.

Olanlardan kimsenin haberi yoktu tabi.

Masal arkasından koştu babasının.

Babası onu görmüştü koşarak babasına sarıldı masal.

Çok özlemişti bu kokuyu küçüklüğünün kahramanı gelmişti.

Elinde olmadan ikiside ağlıyordu.

Masal fark ettiği şeyle güçlükle geri çekildi "A-annem n-nnerde?"sesi titriyordu.

Babasının kaşları çatıldı yüzünü buz bir adam esir almıştı sanki.

"O artık yok buna alışsan iyi olur o bizi terk edip gitti"demişti.

Masal duyduklarını idrak edemiyordu.Daha geçirdiği kazanın etkisi ve alpten duyduklarının etkisi geçmemişken bunu duymasıyla tamamen yıkılmıştı...

Babası hemen annesinin adıyla melek diye sevdiği kızını kollarının arasına aldı ve gördüğü sandalyelelerden birine otutturdu.

Masal öylece boş boş bakıyordu.Dizlerine çöküp kızının önünde durdu.

"Bundan sonra sadece ikimiz varız.Sana herşeyi anlatacağım an-annen bizi kandırmış.Seni tek bir saniye bile tek bırakmayacağım söz veriyorum.Bundan sonra sadece ikimiz varız

'Bizde varız'

Masalla babası sesin geldiği yöne döndüğünde masal karşısında sevgilisini, abisini, kardeşini kardeşlerini görüyordu.

Güçlükle ayağa kalkıp hepsine birden sarıldı babasıda onlara destek çıktı.

Levent soydere şimdi mutluydu işte.Kızını korup kollayacağı arkadaşlarının olduğunu bilmesi onu dahada mutlu etmi sevindirmişti.

***

Herkes evlerine dağılmış masalda kendisini odasına kapatmıştı.

Annesi onun için herşeyden önemli ve değerliydi.Tüm olanlara rağmen mantıklı bir açıklaması ve sebebi olacağını düşünerek suçlamak istememişti.

Ama gittiğini öğrendikten sonra herşey değişmişti.

Hissizleşmişti hemde çok.Her ağladığında her korktuğunda sığındığı o liman yoktu artık.

Duşunu bitirip banyodan çıkarken pencerenin aniden kapandığını duydu.

Rüzgar çıktığını düşünerek yatağa tam oturucakken masasında zarfı görmesiyle yerinden şıçradı.

'Ne yani odamda birimi vardı!'

Korkuyla zarfa yaklaştı.

Siyah bir zarftı simsiyah..

"Yakında gözyaşlarını sona erdireceğim.Seni çok mutlu bir hayat bekliyor sabret küçüğüm"

Okurken yüzündeki tebessümü engelleyemedi belliki bu zarf kutaydandı.

Çünkü sadece kutay ona küçüğüm derdi.

Hızlıca üzerine bir şeyler geçirip anahtarını kaptığı aşağıya indi.

Babası evde olmadığı için evin anahtarını alıp arabaya binip hızlıca kutayın evine sürdü.

Kapıyı açan görevli içerde olduğunu söyler söylemez koşarak içeriye geçti kutay birileriyle kavga ediyordu.

"O oruspu çocuğunu elime bir geçireyim onun yaşatanı sikeyim tamammı"diye bağırışını duydu kutayın.

İçeriye geçtiğimde berk ve kutayın hararetli bir şekilde tartıştıklarını gördü.

Kutay sinirli bir şekilde dışarıyı seyrederken berk yalnız kalın dercesine odadan çıktı.

Yavaşça yanına yaklaşıp arkadan sarılıp sırtına kafamı yasladı.

Ellerinde buluşan elleri buz gibiydi.Neye sinirlenmiştiki bukadar?

Arkasını döner dönmez sımsıkı sarıldı.

"Böyle güzel karşılanacağımı bilseydim masama bıraktığın zarftan önce gelirdim"diyerek dahada sıkı sarıldı sevdiği adama.

Kutay anlamaz bakışlar atıp "Ne zarfı?!"diye sormuştu.

Masal gülümsemeyle cebine attığı zarfı çıkarıp ona verdi.

Kutay zarfı okurken kin kusuyordu resmen.Masalın kolundan tutup "Kim verdi bu zarfı sana!?" diye bağırdı.

'Ne yani bu zarfı kutay bırakmamışmıydı'

"B-ben sen bıraktın sanıyordum"derken gözünden bir damla yaş döküldü.

Korkuyordu şimdi gerçekten çok korkuyordu.

Kutay kim olduğunu anlamıştı kağıdı ve zarfı elinde sinirle buruştururken masala sarılıp "Şş sakin ol ben burdayım"diyerek onu rahatlatmaya çalışıyordu.

Kutayın yükselen sesin duyan berk telaşla salona girdiğinde kutay belli etmeden elindeki kağıdı berke vardı.

Berk okur okumaz içinden küfürler yağdırmıştı.

Kutay yavaşça meleğini kollarının arasından ayırıp koltuğa otutturdu.

"Masal güzelim şimdi sana bir şey diyeceğim ama korkmak yok benim seni her zaman koruyacağımı biliyorsun bebeğim değilmi"diyerek ellerini ellerinin arasına aldı.

Masal bir şey olduğunu anlamış dili tutulmuş bir şey diyemiyordu.

Zorlukla "N-ne ol-oldu"diyebilmişti.

"Sana bu kağıdı yollayan kişi Anıl!"

*******

Evet bu bölümü kısa kesmek zorunda kaldım çünkü geri kalanını tamamen yeni bir bölümde yazmak istiyorum.

Bu arada burdan saresaritnc çok ama çok teşekkür ediyorum her ne kadar burdan tanışmış olsakta iyiki tanışmışız onunda mükkemmel bir kitabı var "Yıkılan duvarlar" şiddetle tavsiye ediyorum :)

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum hepinizi çok seviyorum💙


ZAAF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin