Kutay'ın isteğiyle burada kaldım.Söylediği her söz her kelime kalbimde bir yer edinmişti kalbimde.Nedendir bilmem söyledikleri içimdeki siyah kanatlı kelebeği uçurmuştu.
Kendi kendime düşünürken Kutayın sözüyle kendime geldim "Napıyorsun bakiyim sen küçük" diyip ellerini saçlarıma atıp yanımdaki koltukta yer edindi.
Gözlerimi devire devire "Küçük mü?" dediğimde o güzel gamzelerini belli edicek bir gülüş sergiledi gözlerime.
'Nediyosun kızım kendine gel'"Ya aslında sanada hak veriyorum senin gibi bir ayının yanında küçük kaldığım doğrudur" diyip sırıttım.
Çakma bir gülüşle "Haha" diyip kasını kaldırdı.Omuz silkip önüme geri döndüm ve yaşananlar aklıma bir kez daha gelince sol gözümden bir damla yaş süzüldü yavaşça.
Gözümdeki yaşı silicekken bir parmak hissettim yüzümde.Kutay parmağıyla yüzümdeki gözyaşı sildi.Yalın ve sakin bir sesle "Ağlama" dedi.
"Onlar pek önemli değil bak -elini kalbimin üstüne koydum- ağlayan orası"dedim.Bu cesaretin nerden geldiğinden pek fikrim yoktu.
Öylece baktı yüzüme tam bir şey dicekti geri sustu.Sonra "acıktım ben sen acıkmadın mı" dedi.Öküz! Bu çocuk harbinden öküzdü ya.
"Zıkkımın dibini ye Kutay!" diyip L koltuğa oturdum.Gerizekalı sinirimi bozmuştu ben tam ona içimi acıcaktim adam bana acıktıgını söylemişti.Hayvan!
Tam ben yatıyorum diye yerimden kalkıcaktım söylediği sözün şokuyla donup kaldım."Belki sen o tatlı ellerinle bize yemek yaparsın"dedi.Benim ellerime tatlı mı demişti? Masal saçmalama kızım adam karnını doyur diye yapıyor aldanma!.
"Yemezler Kutay efendi git kendi karnını kendin doyur" diyerek dademin ki hareketine sitem ettim.Kırıldıgımın farkına varmış gibi yanıma gelip oturdu.
Kafasını dizlerime koyup konuşmaya başladı."Küçükken anneme karnım açıktı dediğimde birlikte yemek yapardık sonrada babamı beklerdik.Şimdi açıktım dediğimde beraber yemek yapacağım bir annem yok.Başak'a hamileyken durumu kritikti.Doktorlar doğum sırasında bebeği yada kendisini kaybedebileceğimizi söylemişti ama annem herşeye rağmen vazgeçmedi.Ve korktuğumuz şey başımıza geldi.Ozamanlar 6-7 yaşında ya vardım ya yoktum.Hayal meyal hatırlıyorum başak hiç görmedi annemizi.Bir gün bana kokusu nasıldı diye sordu cevap veremedim masal"dedi gözünden bir yaş tam damlayacaktıki görmemi istemediğinden olsun kucağımdan kafasını kaldırdı.
Bende ağlamıştım hemen gözyaşlarımı sildim."Annenin sana hissettirdiği o mutluluğu hissettiremem belki ama birlikte istersen yemek yapabiliriz"diyerek gülümseye çalıştım.Sanki o an içindeki o küçük çocuk uyanmıştı gözleri parıldadi başıyla onayladı.
Mutfağa gittiğimizde ne yapabiliriz diye düşünürken pizza yapmaya karar verdik.Ben hamuru hazırlarken o malzemeleri sanki yılların deneyimli aşçısı gibi doğruyordu.O kadar dikkatliydi ki o an ki halini hafızama kazıdım.
Kutay ilk kez bana içini açmıştı.Geçmişten çok kötü anılarının olduğu belliydi.Canı yanmıştı ve belkide oyüzden bu haldeydi soğuk fazlasıyla soğuk..
Düşüncemi dağıtan şey göz göze gelmemizdi.Hemen başımı yere eğerek "Hamur hazır"diyip elime aldığım gibi onun olduğu masaya gittim.Ellerimden hamuru yavaşça ayırarak tepsiye koydu.
Malzemeleri önüme yitti.Sucuklardan göz sosislerden kaş yaptım.Ne yapıyorsun der gibi bakarken bir kahkaha patlattı.Dayanamayıp gülüşüne eşlik ettim.Tam ağız yapıcakken "Bak bu sana benzedi ağız yapma eminim ki ağızı olmayan bi kutay dahi iyidir"diyip kahkaha attım.