-5-

4.8K 121 8
                                    

Okuldaki partinin bir gün sonra olacağı için dönmeye karar vermiştik.

Gözlerimin önünden Kutay'a sarılıp ağlamam gitmiyordu.Niye bilmiyorum ama o an tek ihtiyacım olan şey oymuş gibiydi.

Cümlelerimi toparlayarak "Kutay bu konuştuklarımız aramızda kalıcak söz ver" dediğimde aramızdaki suskunluğu bozmuştum.

Direksiyondan bir elini kaldırıp saçlarını karıştırdı.Suratını dikkatli bir şekilde çevirip "Aramızda kalıcak" dedi.

Neden bilmiyorum ama ona bu konuda güveniyordum.

Konuyu değiştirip aklımdakileri yok etmek için "Ee baloya kimle gidiyor Masal hanımlarımız" dedi.

Kimle gidiceğimi bende bilmiyordum Anıl onla gitmemi istemişti ama bu olanlardan sonra onla gidemezdim.

"Anıl benimle gitmek istediğini söyledi.Ama onla gitmemem gerektiğini biliyorum.Sanırım tek gidicem yada büyük ihtimalle gitmicem" dediğimde birşeyler düşünüyormuş gibiydi.

"Başak gibi bir engel olduğunu biliyorsun heralde seni sürükleye sürükleye götürür bir daha düşün istersen" haklıydı.

Eğer gitmezsem Başak gibi bir ölümcül tehlikeyle karşı karşıya kalırdım.Ayrıca eminim eve varır varmaz bizi alışverişe götürücekti.

"Haklısın mecvur gidicem belkide değişiklik olur ki sana kötü bir haberim var" dediğimde kaşları çatıp bir şekilde ne der gibi bakıyordu.

"Başağın eve varır varmaz bizi alışverişe sürükliceğini biliyosun" dediğimde oflamıştı.

Eve yarım saat kala cebimden telefonu çıkararak başağın numarasını çevirdim.Açar açmaz nefes almadan "Kızım nerelerdesiniz sende abimde yoksunuz iki gündür, aranızda bir şey geçtimi, bak baloyada bir gün kaldı alışverişe çıkı--" sözünü kesmiştim.

Eğer kesmeseydim konuşmaya devam ederdi."Birincisi nefes al sakin be.İkincisi eve gelince anlatırım.Sende hazırlan yarım saate yakın kaldı gelmemize, alışverişe gideriz balo için" sevinç çığlığını atıp telefonu kapattı.

Kutay anlamaz bakışlarla "Dademin alışverişe götürücek diye söylenen sen değilmiydin" dedi.

"Evet bendim ama şu bir kaç gündür ihmal ediyorum yok desem üzülücekti itiraz etmek istemedim" dediğimde başını anladım dercesine salladı.

Sonunda eve gelmiştik.Arabadan tam inerken "Ben duş alıp hazırlanıcam arabamla gelirim haberleşiriz"diyip indim.

Kapıyı çaldığımda açan Alp di."Senin ne işin var burda" dediğimde ağzının dolu olduğunu işaret etti.

Yine yiyiyordu.Bu çocuk son nefesinde bile yemek yiyecekti yemin ederim.İçeriye geçtiğimde masadaki cips dolu tabağı alıp L koltuğa yayıldı.Bende diğer koltuklardan birine geçtim.

"Berk cemle başağı evlerine bıraktı tabi oda evine gitti.Anahtarın olmadığı için seni beklememi istedi"dediğinde anlamıştım.

Onu görmek istemediğimi söylemiştim, öyüzden kendisi kalmayıp Alpden rica etmiştir diye düşündüm.

"İsabet olmuş onun burda olmaması" dedim

"Masal sen gittikten sonra berk bastı gitti.Aradık telefonları açmadı.Gece 3 te eve geldi.Kafası çok dağınık gözüküyodu oda iyi değil sana zarar verdiği için kendine kızıyor" dediğinde içimdeki sıkıntıları perde arkasından çıkarmıştı.

"Alp abimse niye bana zarar veriyor insan kendi canı gibi sevdiğine heleki kardeşiyse bu zarar verirmi kolumdaki morluk hala geçmedi.Her gördüğümde onun bana verdiği zararı hatırlicam" dediğimde gözlerimden akan yaşları tutamadim.

ZAAF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin