Başım öyle bir ağrıyordu ki sanki gözlerimi açmam konusunda bana inat ediyordu.
Harbinden ben nasıl bu hale gelmiştim?
Aklıma bir iki şey dank edince korkuyla gözlerimi açtım.
Hayır hayır!
Burası daha önce hiç gelmediğim, görmediğim bir yerdi.
Gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum.Sakin kalıp olanları düşündüğümde bir kere daha inadıma lanet ettim.
Kendimi koruyabilirmişim hah ne güzel de korudun masal hanım!
Geçmiş*
Kutay'ın Anıl denen pisliğin ismini verdikten sonra deliye dönmüştüm.Daha sonra beni sakinleştirdiklerinde eve gitmek istediğimi söyledim.
Ama bunu ne berk nede kutay bir türlü kabul etmiyordu.
Bağırmaktan yanan boğazımı temizlemeye çalışarak "Bakın belkide sadece saplantılı bir şekilde sevmektir.Hem ki insan sevdiğine zarar verir mi?"ikiside son cümlemden sonra nefret ve öfkeyle bana bakıyordu.
Nefesimi tekrar düzenleyip "Ben evime gidiyorum.Bu şekilde düşünürsem delireceğim"diyerek ayağa kalktım.
Ama anında kalktığım koltuğa geri çakıldım.Çünkü kutay öküzü kolumu morartıp bir güzel koltuğa geri otutturmuştu beni.
Ben sinirle ve acıyla suratımı buruştururken yanıma oturdu .Yüzündeki pişmanlık her ne kadar belli olsa da olanlar benim suçummuş gibi davranamazdı.
"Bak masal anılı ben bulup gebertmeden hiç bir yere çıkmayacaksın bu evden.Hatta birazdan kapının her yerine koruma koyacağım.Bir süre dışarıya çıkmayacaksın"son sözü söylerken kararlı ve sert duruyordu.
Buda benim delirmeme dahada sebeb oldu.
Öfkeyle ayağa kalkıp " Bu delilik tam bir delilik hapishane hayatımı yaşatıcaksınız bana? Fazla abartıyorsunuz ben gidiyorum"sinirle kapıya doğru ilerledim.
Tam kapıya geldim derken önüme etten bir duvar örüldü.Kafalı kaldırdığımde Berkti.Hah sıra sende dimi?
"Masal seni hiç bir şekilde buradan yollamam şimdi içeriye geçip oturuyosun!"derken gözlerimi deviremeden edemedim.
Haklıydım! Evet evet haklıydım fazla abartıyorlardı en fazla sanki ne yapabilirdi ki bana.
Emir veren konuşmalara daha fazla dayanamayıp "Kendimi koruyabilirim bunu ikinizde çok iyi biliyorsunuz bana sakın çocuk muamelesi yapmaya kalkışmayın!"diyerek konuşmalarına müsade etmeden evden çıktım.
Günümüz*
Sonrası aklıma gelmiyordu.Haklılardı işte fazla tepki göstermiştim.Acaba beni affederlermiydi?
Herşeyden önce ben neredeydim?
Yavaşca yataktan ayaklarımı sarkıttım.Vücudumda öyle bir halsizlik vardı ki sanki günlerce uyuyor gibiydim.
Yavaşça yataktan kalkıp etrafıma bakındım.
Uyandığım yatak dışında büyük bir dolap ki tahminimce onun arkası giyinme odasıydı, makyaj masası, komidin tam bir kadının zevk ve ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş bir odaydı burası.
Pencereye yaklaşıp dışarıya baktığımda gördüğümle olduğum yerde dona kaldım.
B-burası dağ başıydı resmen!
Dahada paniklemiş korkmaya başlamıştım.
Odanın kapısına doğru ilerlediğimde kilitli olmadığını fark ettim.
Neredeydim ben? Deliricektim.
Korkuyla aşağıya inen merdivenleri sessizce takip ettim.
Evde ne ses ne de bir şey vardı.Salon sandığım yere ilerlerken içimdeki korku gittikçe artıyordu.
Salona girdiğimde gördüğüm şeyle çığlık attım.
Ama b-bu b-bu nasıl o-olur?
"Sen!".
****
Evet arkadaşlar bu yeni bölümden önce attığım bir kesitti.
Biliyorum sizleri çok beklettim öyüzden bu kesiti atıyorum.
Ama lütfen beni mazur görün hayatımda istemediğim bir sürü sorun yaşandı ve kendimle savaş içerisindeydim.
Beni anlamınızı rica ediyorum hepinizi seviyorum oy ve yorumlarinizi bekliyorum💕💕