Sehun ona gayet davetkâr bakan adamın dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Sonrasında ise belindeki elini hafifçe hareket ettirerek bedeni oksamaya başladı. Kalbi çıkabilirdi. Ama fazla ileri gidemezdi.
Jongin'in kulağına yaklaşıp fısıldadı.
" Kucugumu görmen için daha erken benim koca bebeğim"
Sonrasında ise göğsüne küçük bir yumruk yemişti.
" Ama yine de bu sana dokunmayacagim anlamına gelmez"
Dudaklarını yavaşça Jongin'in omzunda tura çıkarırken koprucuk kemiklerine geldi.
Koprucuk kemiklerine dişini geçirdiği sırada omzunda onu hafifçe ittiren eller ile geri çekildi ve alnını Jongin'in alnına yasladı.
"Söz sana izin vereceğim Sehun ama şimdi değil"
Dolu gözlerini Sehun'un gözlerine çıkardı. Gördüğü manzara ise kocaman gülen bir Sehun'du.
" Yarın şirkete gelmek ister misin? " ofis fantezisi falan yaparız da demek isterdi fakat...
"Gelirim Sehun. Gelirim"
Sonrasında ise gülen sevgilisinin dudak kenarına dudaklarını bastırıp kendini suya atmıştı."Yüzmeye gelmedik mi? Yüzsene "
Sehun da kendini suya bıraktı ve sabaha kadar orada yüzdüler. En sonunda Jongin Sehun'un yanına gitti ve kollarını onun beline dolayarak kafasını sırtına yasladı.
" Çok yoruldum Sehun-shii~ Benimle biraz ilgilenir mısın?" Tabii ki bu Sehun için dünyanın en güzel teklifiydi.
Arkasında ki bedeni yavaşça kucağına çekti ve kiyaya doğru yüzmeye başladı. Kurulanmaya gittiklerinde kucagindaki gözleri yarı düşmüş bedene baktı. Islak saçları aşırı davetkâr vücudu aşırı baştan çıkarıcı ama kucağında neredeyse top haline gelmesi aşırı tatliydi. Yavaşça Jongin'in burnuna tatlı bir öpücük kondurdu. Sonrasında ise onu havluya sararak arka koltuğa yatırdı. Sonrasında ise eve doğru yola çıktı.
.
.
.
.
.
.
.
.
Sabah eve geldiklerinde Sehun Jongin'i yikamisti hayır küçük Jongin'i görmemişti. Sonra ise onu yatağa yatırmış kendisi ise iş için hazırlanmaya başlamıştı. Jongin ile ise gitmeyi çok isterdi ama küçük siyahlisi yorgundu. Şimdi ise Sehun oturmuş sürtük sekreterinin ona uzattığı dosyalara bakıyordu." Bu konu hakk--"
" Selam!"
Sehun cümlesini bitirmeden kapı açılmıştı ve içeri siyah bir takım elbise içinde aşırı derecede yakışıklı Jongin girmişti.
" Bugün seninle ise gelmeliydim uyuyakaldigim için özür dilerim."
Sehun ise o sırada sekretere çık işareti yaptı ve hızlı adımlarla yerinden kalkarak jongin'i duvar ile arasına aldı. Eğilip dudaklarını boynuna bastırdı bi süre. Sonrasında ise sandalyesine geri döndü.
" Seni seviyorum "
Jongin kızaran yanaklarını saklamak amacı ile Sehun'a ilerledi ve sırtını ona dönerek kucağına yerleşti.
" Bugün işlerin neler Babacik?"
Sehun yutkundu. Aşırı zor durumdaydı. Ellerinden birini Jongin'in beline sardı. Diğeri ile önündeki dosyayı aldı. Jongin başını Sehun'un omzuna koymuş onunla birlikte dosyaları okuyordu.
Tatlı görünüyorlardı ve ikisi de bunun farkındaydı. Bu tatliligi bozmak istemedi ikisi de.
" Çok güzel korkuyorsun Babacik"
Sehun'un kravatı ile yavaşça oynayan Jongin." Senin kendinden haberin var mı? Hm bebeğim? O kadar tatlı ve o kadar dayanilmazsin ki."
Sonrasında ise kizarmaya başlayan cehrenin sakagina derin bir öpücük kondurdu." Sıkılırsan direkt eve gidiyorsun. Koridora çıkmak yok. Seni başka biri görmesin. Özellikle kızlar. " kelimelerini sarf ederken kolunu daha da sıklaştırdı belinde.
" Anlaşıldı patron"
Jongin o çok sevdiği göğüse iyice sırtını yasladı. Bir elini belindeki ele sabitledi. Ve ses çıkarmadan Sehun'un işini yapmasını izledi. Fakat Sehun önündeki gençten başka hiç bir şeyi dusunemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahlı ♤ Sekai ♤
FanfictionJongin kıkırdadı. "KOLAY BIRISIN OH SEHUN" Sehun güldü. "BOKSUN KIM JONG IN"