Sürprizin ardından evlerine geri dönerken Jongin konuşma gereği duymuyordu. Biliyordu ki onu sussa bile Sehun anlardı. Sarışın sevgilisine çevirdi bakışlarını. Kalemle çizilmiş kaşları en keskin bıçaktan daha keskindi. Belli. Tam o sırada Sehun kaçamak bir bakışla yanındaki sevgilisini inceledi. Biliyordu. Sehun artık iğrenç bir insan değildi. Jongin varken olması imkansızdı. Kısa sürenin, uzun aşkıydı onlarınkisi ve bunun sonu gelmeyecekti. Sehun izin vermezdi.
Evlerine vardıklarında Jongin ellerini sevgilisinin eline kilitledi ve kocaman bir gülümsemeyle onun peşinden gitti sadece. Sarılarak uyuduklarında ikisi de dünyanın en mutlu insanıydı.
.
.
.
.
"Jongin benim erkenden işe gitmem gerekti özür dilerim bebeğim. Seni seviyorum" Jongin bunu sabah yatağının yanında bulmuştu. Üzülmüştü fakat biliyordu ki Sehun'un elinden de gelen bir şey yoktu.
Duş alıp yine siyahlarına büründükten sonra ağzına iki lokma bir şey atıp garaja yol aldı. Garajda yalnız duran motoruna baktı. Parmaklarını motoruna sürttü. Hazırdı. Sehun'u mutlu etme vakti gelmişti. Motoruna bindi yavaşça ve biliyordu gözünü kırptığı anda bir daha açamayacaktı bu yüzden derin bir nefes aldı ve sevgilisini düşündü. o her zaman yanında olacaktı. Bir anda gelen cesaretle motorunu çalıştırdı ve özlediği özgürlüğüne kaptırdı kendini. Belki de saatlerce şehiri gezdi. Kimseye gözükmeden, siyah bir yıldız gibi kaydı sokaklarda. Büyük binanın önüne geldiğinde ise mutluluktan ağlıyordu.
Titreyen elleriyle Sehun'un numarasını tuşladı.
"S-sehun aşağı gelir misin?"
Sehun kötü bir şey olduğunu sanarak resmen aşağıya ışınlanmıştı. Motor üzerindeki sevgilisini gördüğünde etraftaki herkes kadar o da etkilenmişti. Dizleri tutmadı ve yerle buluştu sarışın. Ona koşarak gelen sevgilisini gördüğünde hiçbir şey düşünmeden ona sardı kollarını.
"Başardın bebeğim. Yine başardım Kim Jong In"
"Senin sayende babacık"
Sehun artık işe yarayan biriydi ve sevgilisine minnettardı. Yüzünü sevgilisinin boynuna gömerek kokusunu içine çekti.
"Jongin beni bırakma olur mu?"
Jongin içlerinde bulundukları durumun gülünçlüğünu anladığında kollarindaki adami tutarak ayaga kaldırdı ve sanki şirket onunmus gibi sevgilisinin odasina kadar pesinde sürükledi sarışını.
(Medya)
Odaya vardıklarında aninda kapıyı kilitledi ve büyük bir mutlulukla döndü sevgilisine. Sehun manzaraya dayanamayacak hâle geldiginde esmer çocuğu belinden tutarak kendine cekti ve kendini de masasına yasladi.
"Sürprizimi begendin mi? Hm?" Sehun ise konuşamıyordu sanki. Konusmak yerine Jongin'i iyice kendine yapıştırdı. Dudaklari arasinda kalan iki santimlik mesafe nefeslerinin hizlanmasina sebep oluyordu.
"Öp beni." Jongin yaramazlık yapmak istiyordu. Babaciginin emrini yerine getirmeden daha da yaklaştı sarışına.
"Ya öpmezsem?" Diye sorduğunda Sehun artık dayanamıyordu.
"O zaman tüm gün benim kucağımda durmak zorunda kalırsın ve ben sana gayet sert davranırım bebegim"
Jongin onayladi ve Sehundan ayrıldı.
"O zaman patronumuzu şöyle koltuğuna alalım?"
Sehun yan bir gülümseme atti sevgilisine. Koltuguna oturduğunda Jongin vakit kaybetmeden kucağına yerleşti sevgilisinin.
Sehun bir yanda dosyalarina bakarken bir yanda boynunu öpen sevgilisine dayanmaya çalışıyordu. Bir eli ile Jongini kendine çekti diger eli ile de dosyaları sert bir sekilde masaya firlatti. Anlamıştı. Suan asıl cezayi kendisine veriyordu.
"Jongin dayanamiyorum" diye fisildadiginda sevgilisinin de bir farki yoktu.
"Ben de sevgilim."
Sonrasında ise ikisinin de dudakları büyük bir tutku ile birleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahlı ♤ Sekai ♤
FanficJongin kıkırdadı. "KOLAY BIRISIN OH SEHUN" Sehun güldü. "BOKSUN KIM JONG IN"