Siyahlı ♤ Sekai ♤

JEALOUSY

Tam pes etmişken beni cesaretlendiren @aynusaz 'a gelsin...

Yarı fiyasko yarı aşk ile geçen günlerinin ardından Sehun yatağına uzanmış tavani izliyordu. Nereye baksa aklinda Jongin vardı. Onun o koyu teni altında gizlenmiş parlak kalbi Sehun'u deli ediyordu. Ve o Taemin denen çocuğa da ayri sinir olmuştu. Jongin'i ölesiye kıskanıyordu. O kadar kiskaniyordu ki jongin'i başkasıyla düşündükçe yumrukları sıkılıyordu. Tam o sırada kapısı yavaşça açıldı ve içeri hıçkırarak ağlayan bir Jongin girdi.

"Bebegim ne oldu sana?!" Diyerek yerinden fırlayan Sehun, boynuna dolanan kollar ile endiselenmisti.

"B-ben kabus gördüm" diye mırıldanan sevgilisini yatağa çekti. Üzerinde duran siyah tişörtlü afete bakmak en büyük hobisiydi fakat o ağlarken dunyada guzel olan hicbir seyin önemi yoktu.

"Ne gördün anlat bakalım sütlü cikolata"

Jongin burnunu cekerek anlatmaya basladi.
" S-sen bir sabah bana farkli davraniyordun. Benden igrendigini soyleyip beni bırakıp gidiyordun Sehun. B-ben korktum"

Sehun onaylamaz bir sekilde kafasini sallayarak jonginin saçlarını oksadi.
"Hayir bebeğim öyle bir sey asla olmayacak. Simdi gel saril bana ve istedigin kadar boyle dur"

Jongin tatmin olmuşçasına kollarini yatakta oturan bedene doladi.

"Sehun gitme..."

Sehun derin bir iç çekti ve guzel sevgilisinin kulağına opucukler kondurdu.

"Gitmeyeceğim ben buradayim. Her zaman buradayim sevgilim"

Ikisi de uyuyakaldiklarinda aslinda coktan sabah olmustu.

"SIKTIR ISE GEC KALDIM!"
çığlığı ile uyanan Sehun, jongin'i korkutmustu.

"Ö-ozur dilerim hepsi benim yüzümden. C-cok ozur dilerim"

Sehun ne yaptiginin farkina vardığında minik bedeni kollari arasina alarak sıkıca sardı.

"Sorun degil bitanem ama simdi benim hemen gitmem gerekiyor tamam mi?"

Jongin kafasi ile onayladi ve yataktan kalkmak uzere olan bedeni tutarak tekrar yanina cekti.

"Babaciga veda edebilir miyim?"
Buna Sehun nasıl hayır diyebilirdi ki? Yavaşça kafasını salladi.

Jongin dudaklarini sehunun cenesine bastirdi ve ilk defa sehunun tişörtünü çıkarıp dudaklarını köprücük kemiklerine bastirdi sonra da memnuniyet ve inleme karışımı bir ses çıkararak yari açık gözlerini sehun'a çevirdi.

"J-jongin kahretsin ben sana dayanamiyorum artik"
Jongin gulumseyerek atesten yanan bedenin dudagini son kez öperek odadan çıktı.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Aksam yemegi saati coktan gecmisti ve Sehun ancak eve donebiliyordu fakat tabii ki evde kırmızı saçlı bir cocuk ile dans eden bir  jongin beklemiyordu. (Media)

Jongin ekranda gördüğü çocuğun hareketlerini yapmaya çalışırken zaten klipte de olan kızıl ona yardımcı oluyordu. Sehun manzaraya dayanamadığını anladığında televizyonu kapatarak jongin'i arkasına çekti.

"Sen kimsin?!"

"Ben Taeyong"

"Dans okulundan arkadaşım" diyerek ortaligi yumusatmak istedi jongin.

"Git artık"

Sehunun kızgın cikan sesi ardından Taeyong evi terk etmisti.

"JONGIN NEDEN BANA SORMADAN BU HERIFLERI EVE ALIYORSUN!!" Sehun boynunda beliren damar ile daha da kızgın bir ifade alırken Jongin gerçekten korktuğunu fark etti.

"B- ben o-ozur dilerim" derken titreyen sesi yüzünden bu sefer de aglamaya basladi Jongin.

Sehun kendini koltuga bırakarak kafasini elleri arasina koydu ve sakinlesmeye calisti.

"Tamam bebegim gel" dizine vurarak jongini kucagina cagirdi.

"Bak jongin. Dun gece seni kiskanmaktan uyuyamadim. Nasil icim aciyor biliyor musun? O seksi hareketlerini benden baska herifler de görüyor jongin. Kötü hissediyorum."

Jongin suclulukla Sehunun dugmelerini acti ve suratını açtığı yere gömdü.

"Seni cok üzüyorum Sehun. Bebeğini affedebilecek misin?"

Sehun gülümsedi ve jonginin kafasını yüzü hizasına getirdi.

"Ben sana kiyamam ki bay afet. Sen beni her hareketinle deli ederken ben nasıl kıyarım sana"

Sonrasinda ise Jongin beklenmedik bir şey yaparak Sehunun üzerinde azıcık zıplamıştı.

"J-jongin yine tuvalete gitmemi mi istiyorsun bebegim?"

"Belki babaciga bu sefer ben de yardim edebilirim"