"S-Sehun ben aciktim"
Sehun onu öperken Jongin hazır olmadığını hissediyordu. Bunun sonuna daha hazır değildi ve işten kurtulmak için mırıldandı.
Sehun derin bir nefes verip Jongin'in üzerinden kalktı ve hâlâ kapıda olduğunu hissettiği Taemini çağırdı.
"Ben çıkıyorum siz eglenin"
Jongin'in kalbi kırılmıştı. Ona doğru gelen taemini görünce hickirarak ağlamaya başladı.
.
.
.
.
."Jongin ağlama artık hadi. Gotume benziyorsun suan hadi"
Jongin donuk gözleri televizyondayken aynı zamanda sessizce ağlıyordu.
"Taemin gider misin artık? Git artık o gelsin sen git."
Taemin kırılmış gibi bir ses tonuna girerek evden çıkarken mırıldandı.
"Çok ayıp Jongin çok"
Jongin kapanan kapının sesini duyduğunda daha çok ağlamaya başladı. Her şey iyiydi. Birisi ona dokununca krize girmiyordu. Artık şoför koltuğuna oturabiliyordu. Artık yanında Sehun vardı. Fakat suan her şeyini kaybetmiş gibi hissediyordu. Sehun'u sıkıyordu artık. Ama elinden gelen bir şey de yoktu ki. Daha erkendi.
Titreyen bacakları ile odasına çıkıp baş ucunda duran ilaçlardan attı ağzına bir iki tane. Cebindeki telefonunu çıkardı ve Sehun'u aradı.
"S-sehun b-Ben özür dilerim. B-ben sana yük oluyorum Sehun. B--"
Titrek sesi ile konuşurken karşı hattın kesildiğini hissetti. Sevilmedigini sandi. Tekrar hickiriklara boğuldu.
5 dakika sonra kapının açılma sesini duydu. Odasına doğru gelen koşar adım seslerini duydukça. Endişeden arttı gözyaşları.
"Jongin..."
Sehun sımsıcak bir eda ve büyük bir pişmanlık ile önüne çömeldi ağlayan bedenin.
"S-sehun"
Iç cekisleri başlamıştı. Sakinlesmeye çalışıyordu ama başaramıyordu.
"Jongin tam bir gerizekaliyim ben dimi bebeğim. Çok salak bir adamım. Senin buna hazır olmadığını bildiğim halde sana kötü davrandım değil mi. Çok boktan biriyim."
Jongin kucağına çekildiği bedenin kokusunu duyunca sakinlesmeye başlıyordu. Elleri Sehun'un yakasını kavradı. Alnını ise Sehun'un omzuna dayadı.
"Sen benim için tek ışıksın Sehun. Çok korktum"
Sehun titreyen ellerini esmerin saçlarına çıkardı.
"Hadi gel yemek yemeğe gidelim hm? Ne ister canın? Hm söyle bebeğim."
Jongin gözlerini sildi ve iki kere burnunu çektikten sonra gülümseyen dudakları ile mırıldandı.
"Tavuk yiyelim"
.
.
.
.
."Jongin biraz daha hızlı yersen bogulacaksin."
Sehun tavuklari 3 yaşındaki çocuk gibi yiyen sevgilisine baktı.
"Çok tatlisin"
Yemeğe gömülen sevgilisinin kulak altını öptü yavaşça.
"Al sen de ye. Başkasıyla paylasmazdim ama hadi neyse"
Sehun aşırı teşekkür içinde bir ifade takınarak tavuktan küçük bir ısırık aldı.
"Sehun küçücük ısırık aldın tüm dudağını batirdin."
Jongin onun gönlünü almak istiyordu.
Yavaşça beyaz tenliye yaklaşıp dili ile ince dudaklarda kalan soslari temizledi."Jongin babaciginin kalbi iyi değil."
"O kalbe benim daha çok ihtiyacım var Babacik"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahlı ♤ Sekai ♤
FanfictionJongin kıkırdadı. "KOLAY BIRISIN OH SEHUN" Sehun güldü. "BOKSUN KIM JONG IN"