Siyahlı ♤ Sekai ♤

KID

"Çok yaramaz olduğun için cezan benden 2 saat uzak kalmak bebeğim"

Sehun için de bu ceza olsa bile merak ediyordu. O 2 saat icinde neler olacağını.

"A-ama... sikerim böyle cezayı amk!"

Jongin tatlı bi sinirle Sehun'un altından çıktı ve soverek odayı terk etti.

"Küfür edişini ozlemisim aq. Ne olmuş bana böyle"

Sonra ise kikirdayarak odasının ışığını söndürdü ve hâlâ koridorda oyalanan Jongin ile göz teması kurmadan önden arabaya ilerlemeye başladı.

"BEN KÖPRÜ ALTINA GIDIYORUM. 2 SAAT SONRA AL BENI. ALMAZSAN SIKERIM"

Bu teklif Sehun'un hoşuna gitmemişti. Shownuyu sevmiyordu fakat esmeri kırmadı.

"ANLAŞILDI "

Sonrasında ise ikisi de farklı yollara ayrıldı.
.
.
.
.
.
.
.
.

  "Ya Jongin niye böyle yapıyorsun. Kalbimi kırdın yani. Ayıp ayıp."

Jongin ona şebeklik yapan arkadaşının kafasına pek nazik olmayacak şekilde vurdu.

"Niye burada senden başka biri yok gerizekali. Para ile mi gönderiyorlar sizi bana!"

"Wow wow wow haram. Neden bu kadar sinirlisin sen? Sehun mu bisi yaptı"

Jongin'in yüzü düştü ve saatine baktı. Daha Sehun'un gelmesine 1 saat vardı.

"1 saat sonra gelip beni senden kurtaracak."

Sonrasında ise iki beden de kafasını sesin geldiği yöne çevirdi.

"ŞIMDI KURTARSAM OLMAZ MI?"

Jongin yanındaki arkadaşına aldırmadan koşar adımlarla Sehun'a adımladi ve tam önünde durup ona çemkirmeye başladı.

"Bu neydi şimdi!? Böyle ceza mı olur! Sikeyim mi seni şurada?! Hm!"

Sehun ise ona bağıran genç karşısında seksi ses tonunu ayarladı.

"Istersen ben seni sikebilirim ama sen beni sikemezsin bebeğim"

Jongin yutkundu kafasını eğdi ve kızaran yanaklarina küfür ederken hafif ve güçsüz yumruğunu Sehun'un gogusune geçirdi.

"Ne diyorsun öyle. Ayıp ayıp"

Mırıldandı hala yüzü yerdeyken.

Sehun uzun parmakları ile Jongin'in çenesini kavradı ve kalın dudaklara derin bir öpücük kondurdu.

"Asıl cezayı kendime vermişim onu fark ettim. O yüzden seni almaya geldim."

Jongin ise tek kelime etmeden tekrar dudaklarını birleştirdi. Bir süre hareketsiz kaldıktan sonra ayırdı dudaklarını.

"Seh--"

"Abi topu atar mısın?"(Türkiye mi bu mk)

Peltek korecesi ile konuşan 6 yaşlarında olan çocuğa gönderdi topu Jongin. Sonrasında ise o da topla birlikte çocuğun karşısına geçti.

"Hadi teke tek"

Çocuk ise multu olduğunu belli eden bir şekilde ellerini çırptı.

Jongin ve küçük çocuk sanki ciddi bir mactaymis gibi kaleden kaleye kapışıyor arada Jongin bilerek gol yiyordu. En sonunda ikisi de nefes nefese kaldılar.

Jongin kendini cimenlere saldı. Çocuk da gelip jonginin kucağına oturdu.

"O abi kim?"

Jongin arkasını dönerek onları dolu gözleri ile izleyen Sehun'a baktı. Sonrasında ise onu yanlarına çağırdı.

Sehun da cimenlere oturduğunda Jongin onun dolu gözlerine birer öpücük kondurdu.

" Bu abi benim sevdiğim kişi, minik."

Küçük çocuk Sehun'u suzdukten sonra Jongin'e sıkıca sarıldı.

"Seninle ben evlencem bu gitsin"

Jongin tüm parkı inletecek bir kahkaha bıraktı.

"Büyüyünce yanıma gel. Seninle güzel bir yuva kuralım demek isterdim minik ama eminim ki hayatında benden daha etkileyici kişiler olacak. Hadi annen seni çağırıyor."

Diyerek çocuğun yanakalarına sulu öpücükler kondurdu ve kucagindan kalkan beden ardından Sehun'a döndü.

"Neden gözlerin doldu senin?"

"Çok tatliydiniz"

"Gökkuşağı kusmaya hazirlaniyordun yani. Anladım."

Jongin anlarcasina başını sallarken. Sehun güçlü kolları ile onu iyice yanına çekti.

"Sana iyi ki sahibim Jongin."

Ellerini Jongin'in saçlarında gezdirdi ve yavaşça kokusunu icine çekti esmer bedenin.

Jongin yavaşça beyaz tenliye döndü. Dudaklarını karşı dudaklara degdirirken konuştu.

"Tenin çok beyaz Sehun."

"Beyaz çikolata gibisin Sehun. Ve ben beyaz çikolataya bayılırım."

Dudaklarını ince pembeliklere bastırdı.

"Sütlü çikolata gibisin Jongin. Ve sütlü çikolata çoğu kişinin favorisidir. Ama sen bir tek benim favorim olacaksın."

Jongin kıkırdadı ve burnunu Sehun'un burnuna surttu.

"Sert erkeğim benim"