Siyahlı ♤ Sekai ♤

WORK

" deli gibi aşık oluyorum sana "

Jongin dişleri gozukecek kadar gülümsedi.

" Bugün eczaneye ugramam gerekiyor Sehun-ahh~ "

Sehun yavaşça dudaklarını yaladi ve kucağındaki afeti suzerken sözü aldı.

" Neden Jongin?"

Jongin kafasını öne eğdi. Yine cekiniyordu. Böyle sapıkça şeyleri asla biriyle yapacağını düşünmemişti. Sehun farklıydı. Başkası olsa Jongin krize girmekten çoktan hayatını kaybetmişti.

" Sanırım dün çok islandigim için ateşim çıkabilir. "
Sonra derin bir nefes aldı ve devam etti.

" Sehun bu nasıl oldu bilmiyorum ama şu an birisinin kucagindayim ve ona aşık oluyorum. Bunu yapabilecegimi asla tahmin edemezdim. B-Ben sana baglaniyorum Sehun"

Kekelemisti çünkü korkuyordu. Sehun'un ona baglanmasini istememesinden korkuyordu. Gozlerini gelecek cevabı beklerken sıkıca kapadı.

" Hadi gidip sana ilaç alalım sonra eve gelip çalışmam gerek"

Jongin'in yanağını hafifçe okşadı.

" Sonsuza kadar bana bağlan gerizekali"

Esmer olan kaşlarını catar gibi  yaptı.

" Sensin gerizekali!"

Ikisi de kikirdarken Sehun çoktan kucağındaki bedenle kalkmış evden çıkmıştı.

.
.
.
.
.
 
Eve geri döndüklerinde Sehun jongin'i mutfak tezgahina oturtup ilaçları da onun kucağına koydu ve dudagina küçük ama derin bir öpücük bırakarak çalışmak için odaya gideceğini söyledikten sonra Jongin'i yalnız bıraktı .

Jongin düşünüyordu. Sehun onu hep sever miydi.  Onu bir surtuk olarak görür muydu. Ona yük oluyor muydu. Bilmiyordu... bilmemekten nefret etti.

Ilaclarini içerek yemek hazırlamaya başladı. Sehun'u rahatsız etmek istemediği için hiç ses çıkarmadı.  En az 3 saat sonra mutfağa giren çatık kaşlı sarışın Jongin'e yaklaştı ve hesap sorarcasina çıkar sesiyle mutfakta mizmiz çocuklar gibi tepinmeye başladı.

" insan bir yanima gelir. Belki ben seninle birlikte çalışmak isteyeceğim nerden biliyorsun. Niye gelmedin. Insan bi bir şey isteyip istemediğimi sorar.!"

Jongin kollarını sıvadıgi gömleğini düzeltti ve Sehun konuşmasını bitirmeden onun kucağına çıktı.

" sözünüzü kesiyorum sevgili babacigim ama çalışmanız gerekiyor. Ben de o sırada sizinle oturabilir miyim?"

Sonrasında ise dudaklarını Sehun'un dudaklarının arasına bastırdı. Alt dudağını emen sarışın odasına yol alırken deri saldalyesine oturdu ve kucağındaki sevdicegini kollarının arasına daha da sıkıştırarak ondan yavaşça ayrıldı.

"Şimdi babaciginin biraz işi var o yüzden uslu durman gerek"

Jongin tatlı bir çocuk edasıyla kafasını onaylarcasina salladı. Sehun onu yemek istiyordu. Yavaş yavaş tadını çıkara çıkara. Bir elini kagitlara götürürken bir elini Jongin'in baldirlarina indirdi. Suan sadece görüntülerine bakarak azabilirdi ama kendine hakim olması gerekiyordu. Sonuçta Jongin bu konuda olmadığı kadar hassas olacaktı. O sırada Jongin ellerini patronunun kravatına çıkarıp siyah kravatı gevşetti.

Sonrasında ise kafasını boynuna gömerek. Ses çıkarmadan durmaya başladı. Sehun ise konsantre olamıyordu. Olamazdı. Imkansizdi. Hele suan boynuna bastırılan dudaklar ile yutkundu ve kağıtları masasına bırakarak diğer elini de beline sardı.

" Uslu durmuyor musun?"

" Uslu durmami mı istiyorsun? "

Sehun alev alan gözlerini diğerinin gözlerine dikti.

" sence? "

Jongin yaklaştı ve dudaklarını digerine kenetlemeden konuştu.

" istemiyorsun. "

Dudaklarına çarpan dudaklar ile kendinden geçen Sehun yavaşça Jongin'in alt dudağını parmaklarının arasına alarak yaklaştı ve parmakları arasında kalan dudakları dişleri ile ezdi.

" Babacigin seni seviyor"

Jongin derin bir nefes  aldı ve parmakları ile karsisindaki adamın favorilerini oksarken fısıldadı.

" Ben de onu seviyorum..."