Albert uzaklaştıktan sonra gözlerine baktım. Yüzündeki hafif yaralara dokundum. "Acıyor mu?"
"Sen dokununca değil" dediğinde gülümsedim ve elimi çektim. Çektiğim elimi tutup yeniden yanağına koydu "sen olunca acımıyor"
"Neden iyileşmiyor?"
"Bazen kötü düşmanlar kötü şeyler yapabiliyor"
"Sana bunu kim yaptı Albert?"
"Neden yoksa onu dövecek misin melez kız" dedi gülerek. "Söyle işte."
"Sen şimdi bunları düşünme"
"Alexandra ile ne oldu?"
"Ayrıldım. Zaten zoraki bir birliktelikti"
"Neden?"
"İnsanlar bizi yakıştırıyordu ve oda birlikte olmamız gerektiğini düşünüyordu. Çıktığım her kıza zarar verince bende onunla oldum zaten herkes gibi oda ihtiyaçlarımı karşılıyordu" diyip göz kırptığında elimi çekip karnına vurdum.
"Eliz benim için artık sen varsın. Bu öyle hafife atılacak birşey değil. Ben seninleyken mutluyum ve bu çok uzun zamandır tatmadığım bir duygu" gözlerindeki çocuksu ışıltıyı görebiliyordum.
"Neler yaşattılar sana albert?" Dediğimde acı bir şekilde gülümsedi ve sarıldı. Sımsıkı sarıldı. Sanki daha önce bana kimse sarılmamış gibi hissettim. İlk defa birine sarılıyormuşum gibi.
"Hey! Ups yanlış zaman mı?" Dediğinde Maria'ya baktım ve albert ile ayrıldık.
"Ee bana sarılmak yokmu" dediğinde gülerek gidip ona sarıldım. "Senden nefret ediyorum eliz ya" dediğinde albert ve ben büyük bir kahkaha attık.
"Nedenmiş o ?"
"Lan seni kaç defa aradım. Beni babam bu kadar aramamıştır ömrü boyunca" dediğinde daha çok gülüyorduk.
Gill denen çocuk geldi. "Şey merhaba"
Ben hariç herkes selam verdi.
"Eliz özür dilerim, alberti çok severim ve ona birinin birşey yapmış olma düşüncesi beni delirtiyor. Bir kıza böyle davranmamalıydım" dediğinde gülümsedim. Haklıydı alberte birinin birşey yaptığını düşünsem bende ona yapardım. Daha kötüsünü.
"Artık gerçekleri bildiğine ve düşman olarak görmediğine göre, önemi yok. Affediyorum" dediğimde gülümseyerek elini uzattı. Sıktım "ama bak bidaha olmasın ha" dediğimde kahkaha attı. "Emredersiniz" göz kırpıp çekildim.
Tanımadığım birisi geldi ve "profesör sizi odasına bekliyor" dedi. Bir an alberte sorarcasına baktığımda oda aynı şekilde bakıyordu. Maria ile birlikte ilerledim. Yanımdada gill ve albert yürüyordu. Şakalaşarak profesörün odasına ulaşmıştık.
Profesör Sam yazılı odayı görünce aklıma bir anlığına açlığım geldi. Ama tabikide çok daha uzun süre dayanabilirdim sorun değildi.
"Merhaba çocuklar. Geldiğiniz için teşekkürler. Sen " dedi ve mariayı gösterdi "ve sen" sonrasındaysa Gill'i gösterdi " siz çıkabilirsiniz."
Maria ve gill "şaka mı yapıyorsun " der gibi bakıp çıktılar. Bu hallerine gülümsedim.
Profesör sam bana dönüp "Bunu alberte senin yapıp yapmadığını nereden bileceğim?"
"O yapmaz"
"Kameralara bakmaya ne dersiniz profesör Sam?"
"Zekice. " diyip sahte bi şekilde güldükten sonra eski yüz ifadesiyle devam etti. " ama kameralar devre dışı bırakılmış"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Kızlar Kaybetmez
Vampiros'Peki ailem bile olmadan bir Kurtadam olan Alberte güvenmek hata mıydı? Yada ona deliler gibi aşık olmak..' Birinin merhametine değil, bir mucizeye ihtiyacım var. "Ben.." diye fısıldadım. "Insanlara merhamet etmem. Ve kimsenin merhametine ihtiyacım...