Hoşgeldin.

58 4 0
                                    

Bu Enesti! Benim sıramın çarprazında oturuyordu.Ona bakarken beni gördü ama kafasını geri çevirdi.Bende sırama oturdum.Onunla konuşmak istiyordum ama ne diyebilirdim ki?Onun yerinde olsam yüzüme bile bakmazdım.

-----Enesle karşılaşmamın üzerinden 2 hafta geçmişti.-----

Yiyecek birşeyler almak için kantine inmiştim.O sırada Alinin bir arkadaşını görmüştüm.

-Ömer,Aliden haberin var mı okula uğramıyor bayadır.

-Okulu bıraktı o.

-Ah öyle mi,peki,görüşürüz sonra.

Oh be iyikide bıraktı o pislik.Kantinde Enesi bir masada otururken gördüm.Yalnızdı,okula transfer edildiğinden beri hiç arkadaşı olmadı,yalnız başına yemek yiyordu sürekli.Off onunla artık konuşmalıyım! Cesaretimi toplayıp onun yanına gittim.

-Enes oturabilir miyim? 

---Cevap yok---

Ama ben yinede oturdum.

-Eskileri hatırlıyor musun? Beraber futbol oynardık. İçecek makinelerinden sırf paramız yok diye makineyi tekmeleyip bozuk paraları alırdık.Beraber yemek yerdik sürekli.

Enese bunu anlatmama rağmen hiç bir şey demeyip masadan kalkıp sınıfa gitti.Bana söv bağır çağır ama konuş be! Merak ediyorum nasıl oldun.

Sınıfa girmiştim.Okulun serseriside bizim sınıftaydı,tenefüs olduğu için sınıfta kimse yoktu.Enes ve o serseri, ismiylede Ahmet vardı.Enesten para istedi heralde ama Enes vermediği için kavgaya tutuştular.Bunu herkese yapıyordu o serseri. Tam sırayı tutup Enese fırlatacaktı ki hemen bağırdım.

-Ne yapıyorsun sen be!

-Sen bana mı bağırıyorsun? Git makyaj yap,saçını yap,ama bu olaya karışma.

-Karışırsam ne olur?Onu rahat bırak!

-Sanane lan?

-Anneni arama mı ister misin minik kuzu?

-Ne dedin sen?

Annesiyle tehdit edince hemen sinirlenip bağırıp çağırıyordu.Ben öyle diyincede tam vurmak için elini kaldırmıştı ki Enes kolundan tuttu ve bir yumruk attı yüzüne.

-Kavgan benimle,onunla değil.

-Vay Enes bey geldiğinden beri ilk kez konuştu.

-Adını bilmiyorum ama,önüne gelene artistlik taslama seni küçük serseri!

Dedi ve sınıftan gitti.2 ders sınıfa girmedi.Uykuyu seviyordu,önceki okulumuzda uyumak için derslere girmeyip kendi belirlediği bir yerde uyurdu.Uyumak için seçtiği yerleri az çok tahmin edebilirdim.Güneş vurmayan ve sessiz,kimsenin aklına gelemeyecek yerleri seçerdi.Bende derse girmeyip onun yanına gitmeye karar verdm.Okulun bahçesinde küçük, teras gibi bir yer vardı,oradada uzunca bir tahta,insanlardan uzak bir yerdi. Arka bahçe gibi düşünün.Orada olabilir diye tahmin edip oraya gittim.Tahminimde yanılmamıştım.Oradaydı.

-Enes,kalkar mısın?

Gözlerini hafifce araladı,ve kalkmak için doğruldu.

-Bugün için teşekkür ederim.

Birşey demeden yüzüme baktı.

-Benimle konuşucak mısın?

Hala bir şey demeden yüzüme baktı.Bu davranışı beni sinirlendiriyordu.Ama bir şey demeye hakkım yoktu.Ne yaparsa haklıydı.

-Enes,özür dilerim.

-Ronay başımdan git.

-Böyle yapma lütfen dedim ağlayarak,onu çok özlemiştim,yaptıklarımdan dolayı pişmandım.

-Git.

-Yeter artık,beni dinlemek zorundasın!

-Çok pişmanım böyle yapmamalıydım,ne olur affet,unut gitsin mi diyeceksin?

-Enes o gün...

Cümlemin devamını getiremeden yanımdan gitti.Arkasından koştum.Elini tuttum,sımsıkı hemde.

-Gitme.

Bir şey demedi ve elini elimden kurtarmaya çalıştı.

-Beni dinlemen lazım.

-Dinlersem rahat bırakacak mısın?

-Evet,söz veriyorum.

-Dinliyorum.

-O gün... Sana bunu yapmamalıydım,ama panik oldum.Ne yapacağımı bilemedim.Tek başımıza onları dövemezdik.Yardım çağırmaya gitmiştim.Kaçmamıştım.Geri döndüğümde seni öyle bulacağımı tahmin edemezdim.

-Akılsız mısın?Böyle olacağını herkes bilebilirdi!

-Akılsızım evet,bunu hep söylerdin.Özür dilerim lütfen affet.

Hiç bir şey demeden gözlerime  bakıp gitti.Affetmek zorundasın,affettiricem kendimi!

Manyak Mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin