Buraya bu kitaba başladığınız tarihi yazarsanız çok mutlu olurum. Hepinize iyi okumalar.
Sabah gözlerimi güneşin ışığıyla açtım demek isterdim ama annemin bana seslenmesiyle her zamanki gibi uyandım. Karşımda sinirli bir çift göz görmemle yerimden sıçradım. Evet o kişi annemdi.
"Dilek hadi kalk artık bak terlik geliyor ona göre okula ilk günden geç kalıcaksın!"
"Tamam anne bak kalktım işte. Anne ne terliği ama ya bir dakika senin ayağında ayakkabı yok muydu?"
"Aman uf ne havamı bozuyorsun bide sen yatakta boş boş oturup bana bakmakla kalkmış olmuyosun ama, hadi kalk artık, bak beni lafa tuttun bende geç kalıcam hadi kızım."
Demesiyle hemen yataktan kalktım çünkü ben annemin sözünü dinleyen akıllı bir kızdım.'Evet evet kesin öyledir'
'İç ses bir sesini keser misin?!'
'Noldu zoruna mı gitti?'
'Git ya sabah sabah başladın yine!!'
'Tamam be gittim'
İç sesimle geçirdiğim kısa bir kavgadan sonra elimi yüzümü yıkayıp tuvaletten çıktım. Odama ilerleyip okul formamı giymeye başladım. Evet okulun ilk günüydü ve tek sorun bu okulun yeni bir okul olmasıydı. Çünkü bundan 3 gün önce İstanbul'a taşınmıştık ve arkadaşlarım,öğretmenlerim,okulum,abim. Hepsi Ankara'da kalmıştı. Her neyse hemen hazırlanıp çıkmazsam gerçekten geç kalıcaktım. Üstümü giyinip banyoya yöneldim. Aynanın önüne geçip hemen saçlarımı güzelce tarayıp açık bıraktım. Çok hafif de makyaj yapıp banyodan çıktım. Telefonumu, çantamı ve çok sevdiğim beyaz spor ayakkabılarımı alıp aşağı yöneldim. Kapıda beni bekleyen annemle karşılaştım. Beni baştan aşağıya süzdü.
"Kızım forma sana çok yakışmış hadi hazırsan çıkalım artık yoksa ikimizde geç kalıcağız."dedi gülümseyip
"Hazırım anne çıkabiliriz." dedim spor ayakkabılarımı ayağıma geçirirken.
Aslında gitmeyi çok istemiyordum çünkü kimseyi tanımıyordum ve heyecanlı filan da değildim. Ama annemin üzülmesini istemiyordum. Annem kapıyı açıp
"Hadi o zaman çıkalım." dedi
Kapıdan çıkıp arabaya doğru yöneldim. Arabanın yanına vardığımda arkamı dönüp anneme baktım kapıyı kilitliyordu. Kapıyı kilitleyip bana döndü. Arabanın kilidini açıp arabaya doğru yürümeye başladı. Bende o sırada kapıyı açıp şoför koltuğunun yanındaki koltuğa oturdum. Kapımı kapattıktan sonra annem arabaya bindi. İkimizde kemerlerimizi taktıktan sonra annem navigasyonu ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Bende radyoyu açtım rastgele bir şarkı açıp yola bakmaya başladım. Bende boş zaman bulmuşken biraz size kendimi anlatıyım. Ben Dilek. 12. Sınıfa gidiyorum. Zengin bir ailenin en küçük kızıyım. Ankara'da iken annem ve babam bize ait olan Gülsoy Holding'de çalışıyordu. İstanbul'a gelince Şafak Holding de çalışmaya başlamıştı. Orası anneme ve dayıma babasından miras kalmıştı. Bir süre biz Ankara'da olduğumuz için dayım işlerle uğraşıyordu. Ama biz İstanbul'a geldiğimiz için annemle ortak olarak devam edeceklerdi. Bir abim var şu an Ankara'da ama 1 aya kadar babamla işleri halledip gelecek. Orada kaldığı sürede oradaki okuluna devam edecek. Durduğumuzu farkedip anneme döndüm, bana bakıyordu.
"Kızım hadi inelim bende gecik miyim sonra, bugün çok önemli bir toplantımız var. Dayın kesinlikle sende katılman gerek dedi"
"Tamam anne hadi inelim." dedim
Tam kapıyı açıcakken annem kolumdan tuttu, kolumu tuttuğu için kapıyı açamadan ona döndüm annem konuşmaya başladı.
"Kızım bana ne kadar da belli etmemeye çalışsanda İstanbul'a geldiğimiz için üzgün olduğunu biliyorum. Ama merak etme alışıcaksın. Ben sana alışmanda yardımcı olucağım. Zaten abinde babanla işleri halledip 1 aya kadar gelir." dedi ve ardından bana sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybedenler Kulübesi
JugendliteraturGenç kız duygularına yenik düşerek sadece bir yokuşun başına doğru koşuyordu. Belki yanılıyordu, belki de yanlış kişiye aşık olmuştu. Evet artık aşık olduğunu kabul ediyordu. Ama o bir şekilde aşktan kaçıyordu. Çünkü o daha önce hiç aşık olmamıştı...