21. bölüm

484 37 12
                                    

Malia:

Odamdaki tüm fotoğrafları almış olman aklımdaki görüntünü silmeye yaramıyor.

Yine attığı mesaja baktım öylece. Arada böyle mesaj atıp sinirimi mi bozacaktı yani.

O an içimden tüm mesajları silmek gelse de elim mesajların en üst kısmına kadar mesajları çıkarmıştı.

Sonrasında kendimi mesajları okurken buldum.

Mesajları Kai'nin yazdığını düşünerek okumak her şeyi daha anlamlı kılmıştı.

Onu tanımadığımı söylemişti, yani gerçek onu tanımıyordum.

Kim oluğumu bilsen fikrin değişirdi demişti, evet değişmişti.

Senden nefret etmem dediğimde şarkı yazmıştı, o an içinden zaten çoktan nefret ediyorsun dediğine eminim.

Stiles için lanet bir orospu çocuğu dediğimde belki ben de öyleyimdir, lanet orospu çocuğu bir cadı. Yazmıştı.

Her şeyi mesajlarda baştan beri kabul ediyordu.

Onu seçmeyeceğimi, onunla olmayacağımı biliyordu.

Yalnızca benimle konuşmak istemişti,  benimle konuşup mutlu hissetmek.

Onunla konuştuğum bir yer olsun istemişti çünkü yüz yüze geldiğimiz zaman ona bakmıyordum bile.

"Scott'lara birini öldürdüğünü söyledin mi?" Diye mesaj attım hızlıca.

Kai: Tanrım mesaj attın.

Kai: Hayır söylemedim, sen de söyleme lütfen.

"Söylemem merak etme, ama o senin arkadaşın. Onunla bunu paylaşman seni rahatlatır.

Kai: Seninle paylaşmak yeterince rahatlattı zaten.

Kai: Ve Scott'ın öldürme takıntısı var, senin gibi buna normal bakmayacaktır.

"Sen bilirsin Kai."

"Ayrıca kolyem hala sende, unuttum sanma. Yarın o kolyeyi okula getir."

Kai: Okula gelmediğimi biliyorsun, okula gelmemi mi istiyorsun?

Kai: Tamam gelirken getireceğim.

Bekle? Cidden neden ona okula gelmesini söylemiştim ki?

Cidden onu okulda görmeyi mi istiyordum?

Ya da onu görmeyi...

Off saçmalama Malia, başka yerde görebilecek halin yok. Okul en mantıklı seçenek işte.

Yani sanırım öyle.

...

Paint It BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin