32. bölüm

435 28 62
                                    

Hikayenin bitmesine son 3 bölüm 😟😟

Kai:

Sabah kantinde Stiles'ın yanına oturup gülmeye başladığımda kafama bir tane  vurmuştu.

"Kapa çeneni!"

"Dün gece neler oldu anlat hemen, meraktan ölüyorum."

"Dün gece... çok... tuhaf şeyler oldu."

"Orası kesin."

"Derek beni evine götürdü... sonra... sonrası çok hızlıydı. Yani cidden çok hızlıydı..."

"Yattınız mı?" Dediğimde kafa sallamıştı.

"Yuh ne? Bir saniye anlat hemen."

"Kai, sana seks gecemi anlatmayacağım."

"Önceden anlatırdın. Bir saniye bir saniye... hanginiz... yani... üsteydi.."

"Sence?"

"Derek tabi ki..."

"Sanırım, sanırım zamanında kızlara yaptığım şeylerin acısını dün gece Derek benden çıkardı, hem de sağlam çıkardı. Böbreğimi onun yatağında bıraktım."

Gülmeye başladığımda yine ters ters bakmıştı.

"Başka ne oldu anlat, nasıl gelişti olay?"

"Bilmiyorum, yol boyunca konuşmadık. Nereye gidiyoruz dedim evime deyip kestirip attı. Sonrasında eve gelince... bir an kapıya yaslıydım... bir an koltuktaydım... bir an yatakta... sonra yerde... dediğim gibi her şey çok hızlıydı."

"Ne kadar sürdü?"

"Kai!"

"Tamam sustum."

"Yalnız Derek zamanında bana bir daha Malia ile uğraşırsan seni sikerim demişti. Adam harbi sözünü tuttu."

"St... lan... güld... yapma... dura... duramıyorum." Karnımı tuta tuta gülmeye başladığımda bu sefer sertçe koluma vurmuştu.

"Tamam tamam sakinim. Sonra.. sonra naptınız?"

"Bilmiyorum, sarıldık uyuduk. Sabah kahvaltı yaptık ama bir şey konuşmadık. Sonra da beni okuluma bıraktı. Yani genel olarak konuşmadık."

"Yani şimdi, tek gecelik mi değil mi bu durum ben anlamadım."

"Bende sabahtan beri onu düşünüyorum. Soramadım da korkumdan."

Tam o anda Stiles'ın telefonu çalmaya başlamıştı.

"Lan Derek arıyor, Derek arıyor. Napayım açayım mı telefonu?"

"Manyak mısın aç telefonu. Hoparlörü de aç."

Telefonu hızlıca açıp hoparlöre almıştı.

"Derek naber."

"İyi, akşama hazır ol yemeğe gideceğiz."

"Dur hemen kapama. Bir şey soracağım."

"Ne var?"

"Şimdi... yani... bizim yaşadığımız şey... neydi? Tek gecelik miydi? Yani aramızda ne var? Bak cevap vermek zorunda değilsin yalnızca merak ediyorum ama seni zorlamak da..."

"Stiles yeter iki dakika nefes al! Ayrıca, tek gecelik olsa seni akşam yemeğine neden çıkarayım. Ya da niye sabah seninle kahvaltı yapayım."

Derek ilk defa bu kadar uzun cümle kurmuştu sanırım.

"Şey... sanırım haklısın."

"Aksam sekizde seni alırım."

"Tamam, kesinlikle o saatte hazır olacağım. Sanırım  şimdi sevgili gibi bir şeyiz öyle değil mi? Yani ben onu anladım. Sevgili filan olabiliriz bence, hiç sakıncası yok. Sevgili miyiz?"

Telefon kapandığında Stiles bir süre telefona öylece bakmıştı.

"Bu evet demekti sanırım." Dediğinde "Kesinlikle evet demekti." Diyerek onu onaylamıştım. O sıra yanımıza Malia gelip oturdu.

"Eniştem de buradaymış. Derek ile eğlendiniz mi dün gece?"

"Bana sakın öyle seslenme."

"Yenge de diyebilirim istersen."

"İkisini de kullanma. Kai sevgilin sinirimi bozuyor."

Ben ikisine de bakıp göz devirdiğimde Stiles gecesinde ne yapacağını düşünmeye başlamıştı.

"İlk defa bir erkekle yemeğe çıkacağım ve bu erkek Derek... yani... yanlış yaparsam benden salıncak yapar sallanır gibime geliyor."

"Derek soğuk gözükür ama gaddar bir insan değildir, salıncak yapar bırakır. Sallanmaz merak etme."

"Sağ ol ya Malia, çok yardımcı oldun. Kai, sevgilin beni hala sinir ediyor."

"Sen geceyi anlatsana biraz." Dedi Malia gülerek. "Eğlenmek istiyorum da."

"Ben eğlenmiyorum ama! Ayrıca seks hayatım ikinizi de ilgilendirmez. Hem sen benden nefret etmiyor musun ne bu merak?"

"Nefret ediyorum ama aynı zamanda eğleniyorum. Derek'in altında çok ezilmemeye çalış. Oh bekle..."

"AMA BU KADARI FAZLA."

"Malia sen de çok şey yapma çocuğa, zaten korkuyor."

Bu sefer Malia ile aynı anda gülmeye başladığımızda Stiles sinirle yanımızdan gitmişti.

"Sonunda gitti, hala ondan haz etmiyorum." Malia sandalyesini bana yaklaştırıp saçlarımla oynamaya başlamıştı.

"Stiles ile akraba mı olacaksın sen şimdi?"

"Kai! Seni öldürürüm deme şöyle şeyler."

"Bundan sonra Stiles sizin eve çok sık gelecek gibi duruyor."

"NE? HAYIR YA HAYIR KABUL ETMİYORUM." Kafasını iki yana sallarken bir yandan da düşündüğü şeyler yüzünden yüzü asılmıştı.

"Size taşınabilir miyim? Ya da ev tutalım bir şey yapalım. Ben katlanamam."

Hala daha güldüğümde bana ciddiyim bakışı atmıştı.

"Bekle, ciddisin sen."

"Evet ciddiyim, yapalım mı öyle bir şey. Yani.. sen ailen ile yaşıyorsun ve bu durum biraz can sıkıcı... yani... geceleri filan eve geldiklerinde rahat olmuyoruz. Şimdi de bizim evde rahat olamayacağız." Elini saçımdan yavaşça çekip çeneme koymuştu. "Bu fikri düşün derim." Dudaklarıma küçük bir öpücük attığında büyükçe gülümseyip ona karşılık verdim.

"Düşündüm ve kabul ediyorum. Ne zaman  yapalım."

"Bir dakika çok ani oldu bu, cidden kabul ettin mi sen?" Kafamı evet dercesine sağladığımda ikinci kez beni öpmüştü.

"Hemen bu hafta yapalım olur mu?"

"Olur, seninle her şeyi yaparım ben."

...

Paint It BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin