Paint It Black

Özel Bölüm

Kai:

"Kai benim canım geyik çekti."

"Ne?" Dedim şaşkınca. "Ne geyiği ya?"

"Ne bileyim ben, ormanda geyik yiyordum. Canım çekti şimdi."

"Ben nereden bulacağım geyik, ayrıca çiğ mi yiyeceksin?"

"Bilmiyorum... of bu hamilelik işi çok zor şu hale bak karnımda sanki kocaman bir top var."

"Bebek daha üç aylık Malia o kadar abartmasan."

"Sanki sen taşıyon ne bileceksin nasıl bir şey olduğunu?"

"Ama daha karnın yeni yeni belli olmaya başladı."

"Kai bak yemin ediyorum seni yerim, beni kızdırma."

"Ye beni, of hamile olmasan buradan çok güzel yürürdüm. Şu an ne fanteziler geldi aklıma da..."

"Kai! Ben açım diyorum aç! Bana yemek bir şeyler getir. Bak böyle senin kolunu biftek olarak görmeye başladım yemin ediyorum."

Baktım da cidden beni yiyebilir şu an...

"Tamam ama geyikten başka bir şey iste."

"Ne bulursan getir. Açım ben, her şeyi yerim şu an."

"Tamam ben markete gidiyorum o zaman, sen de masayı filan  yeme sakın." Dediğimde kafama bir şeyler fırlattı ama son anda kaçmıştım.

"Git artık."

Hızlıca evden çıktıktan sonra telefondan Derek'i aradım.

Birkaç çalış sonra açmıştı.

"Malia iyi mi?"

"İyi ama biraz aç, yemek almaya gidiyorum."

"Yeğenime iyi bak yoksa kafanı asfalttan kazırlar."

"O benim çocuğum biliyorsun değil mi? Tabi ki iyi bakacağım."

"Bana ters cevap verme zaten sinirim bozuk, senden çıkarırım hıncımı."

"Yine Stiles ile kavga mı ettiniz?"

"Bu arkadaşın beni deli ediyor, insan sevgilisini dövmez diyorum ama bazen kaşınmıyor da değil. Neyse, sen hala benle mi konuşuyorsun lan kuzenim aç sen benle çene çal. Kapa şu telefonu."

Telefonu yüzüme kapadığı sıra birkaç saniye boş boş telefona baktım.

"Bunlar ailecek hamile modundalar resmen."

Arabayla bir marketin önünde durdum ve ne var ne yoksa arabaya doldurdum. Onları taşırken yandaki restoranttan da sıcak ev yemekleri almıştım.

Hızlıca eve döndüğümde Malia aldığım her şeye adeta saldırdı.

"Güzelim yavaş biraz, önünden kaçıran yok."

Yanına uzandığımda bir yandan bana da elindeki şeylerden yedirmeye çalışıyordu.

"Sen de ye, aç kalma."

"Tamam yerim ben, önce sen doyur karnını."

Bir yandan onu izleyip diğer yandan da saçlarıyla oynuyordum. Bunu yapmamı çok seviyordu, rahatlatıyormuş.

"Bu çocuk canavar gibi, her saniye acıkıyor. Korkuyorum beni de yiyecek diye."

"Sana çekerse yiyebilir." Dediğimde kafama bir tane geçirmişti.

"Sus seni de yerim bak, zaten yan profilden çok tatlı gözüküyorsun."

Yaklaşıp yanağımı ısırdığında gülerek geriye çekildim.