1.6

61 0 0
                                    

Yavaş yavaş nefes alıp verdiği göğsüne başımı yasladığımda yanda duran pikeyi alıp üzerimize çekti.

Uyumaya bile zamanımın olmadığı şu sıralarda, onunla beraber uyuma fikri ilk kez utanmama sebebiyet vermemişti.

Yapısına hayran kaldığım elleri saçlarıma karışıp usulca okşarken gözlerimi kapatıp kendimi ellerine teslim ettim.

" Yeni saçlarını çabuk benimsedin."

Kapadığım gözlerimi açmadım.

"  Eski saçlarım birçok acıya tanıklık etmişken aynanın karşısına geçip onlara her baktığımda, geçmişi ve bıraktığı izleri hatırlamak istemedim.   Güzel olduğunu söylemiştin. Sanırım önceki saçlarımı beğenmiyordun?"

Bir eliyle saçlarımı okşamaya devam ederken diğer eli  belimi sardı ve beni iyice kendine çekti.  Sıcaklığı ve kokusu beni mayıştırırken vereceği cevabı bekledim.

Bir süre sessiz kaldı. Uyku yavaş yavaş beni esiri altına almaya başlamışken vereceği cevabı duyamamaktan endişe ettim.

" Saçlarının rengi usul usul yanan alevleri andırırken de güzeldin. Acıların, hayranı olduğum saçlarının her bir zerresine işlenmişken kimse bana başka güzellikten bahsetmesin... Sen acılarınla da güzelsin. Ama mutluluk yanına daha çok yakışıyor."

Yarı uykulu sesime aldırmayıp cevap vermek istedim. Yapamadım. Sıcaklığı beni eritip bitirirken sarhoş olmak istedim. Tekrar devam etti.

" Umut et Doğa. Hayallerini, acılarının peşini bırakıp mutlu olacağın günleri... "

Uyku ile uyanıklık arasındaki ince çizgiye iyice yaklaşmışken, son cümlelerini duymaya yetişememiş, kendimi onun kollarında uykuya bırakmıştım.

" Belki de mutlu olacağımız günleri..."

*********************

Dün gece beni uykuya daldıran eller başımdaki yerini almış, incitmekten korkarcasına saçlarımda gezinirken güzel olduğunu düşündüğüm sabaha gözlerimi açtım.

Onu karşımda, gözleri üzerimde dikili görünce rahatsızca yerimde kıpırdandım.

  Gözleri yüzümü taramaya devam ederken, elinin baskısını hâlâ saçlarımda hissediyordum.

" Uykudan şişmiş gözler, dağılıp firar etmiş saçlar. Tam bir çirkinlik abidesi. Her neyse, günaydın demedin huysuz?"

" Aymış zaten görmüyor musun?"

Kıkırdamaya başladığımda elini usulca saçlarımdan ayırıp yatakta dönerek yüz üstü yattı.

" Sen ve espri? Yakışmıyorsunuz"

Yastığa gömdüğü yüzü sayesinde çıkan boğuk sesi gülmeme sebep olmuştu.

Başını gömdüğü yastıktan kaldırmadan kolunu uzattı ve sert olmaktan uzak bir hareketle saçlarımdan yakalayıp benim de başımı yastığa bastırdı.

Kahkahalarım daha da artarken sesimin onunki gibi boğuk ve  komik çıkmasına aldırış etmeden gülmeye devam ettim.

Yatakta kıpırdandığını hissettim. Sonrasında başımı gömdüğü yastıktan kaldırıp göğsüne yasladı.

Gülüşlerim anında solarken kaskatı kesildim. Çenesini başıma koyup tekrar saçlarımı okşamaya başladı.

Uykumun geldiğini hissettiğimde başımı göğsünden kaldırıp alel acele yataktan kalktım. Fazla yakındık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UMUDUMSUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin