(FİLM DEMİŞKEN BAKIN HANGİ KİTABIN ARTIK BİR FRAGMANI VAR? SAĞDA MEDYA BÖLÜMÜNDEN İZLEYEBİLİRSİNİZ :) TEŞEKKÜRLER)
Film bittiğinde Niall uyuya kalmıştı. Yağmurun başladığını ancak o zaman farkettim. "Artık gitmem gerekiyor. Çok eğlenceliydi."dedim yüzümde sahte bir gülümsemeyle. Zayn ile birlikte kapıya doğru yürüdüm. Arkamdan herkes avluya çıkmıştı. Harry hariç herkes. Zayn "Seni bıraksam iyi olucak."dedi. "Kendim gidebilirm bunun farkındasın değil mi?" dedim. Zayn "Ona şüphem yok."dedi imalı bir şekilde. "Ama bu seni arabamda götürmek istememi değiştirmiyor değil mi?" diye tamamladı. "O zaman siz arabayı çalıştıra durun. Çünkü telefonum içeride kalmış. Yalnız bu şansı iyi değerlendir Zayn Malik. Çıktığımda araba hazır olmazsa yürüyerek giderim. Görev başlasın."dedim gülerek. Aslında hiç mutlu değildim. Zayn arabaya doğru koşarken Liam ile Louis yağmuru izlemeye koyulmuşlardı. Ben hemen evin içerisine girdim. Kapının tamamen kapandığından emin olduktan sonra içeride gözlerimi gezdirdim. Aradığım şey telefon muydu? Tabiki hayır. Eğer bir profesyonelseniz bunu isteseniz bile yapamazsınız. Aradığım şey O'ydu. Nedenini bilmiyordum. Mutfaktan bir ses gelmişti. Oraya doğru yürüdüm. Elindeki viskiyi yudumlayan Harry ile karşılaştım. Bana döndü. Çok sert bakıyordu. Daha çok nefret eder gibiydi. "Öğrenmem gereken bir şey var."dedim. Kahkaha attı. "Bence sen benim hakkında yeterince şey biliyorsun Marcella."dedi. Bu cümle yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı. "Harry, olaydan sonra-"diyemeden Harry "Bak Marcella, ne olayı neden olaydan sonrasını hatırlamak istiyorum. Tamam mı? Bence şuan nefes aldığına dua etmelisin. Bana karşı tek suikast kuran kişinin sen olduğunu sanıyor olabilirsin ama yanılıyorsun. Sadece hayatta bıraktığım tek kişisin. Ayrıca Zayn ile nerden tanışıyorsun bilmiyorum ama benden ve arkadaşlarımdan uzak dur Marcella.Bir canavar gibi zehrinle hayatımızı mahvetme." dedi ve viski bardağını yere sert bir şekilde çarptı. Beklediğim tepki bu değildi. Yıkılmıştım. Her tarafım titriyordu. Her şeyi geride bırakıp koşturduğum adam diyordu bunları. Kalbimin kırıldığını hissettim. Parçalandığını. Yine o aklıma geldi. Joe olsaydı, onunla çoktan kaçmış bunların hiçbirini yaşamıyor olacaktım. Hiçbir şey demeden dışarı çıktım. Arka cebimden çıkarıp "Bakın buldum çocuklar!"diye seslendim. Ama onlara kimi kaybettiğimden bahsetmemiştim. Hele hiç kazanmamışken.
Arabanın içinden silgeçler eşliğiyle o korkunç evi izledim. Beni yakıp bitiren anılarla dolu evi damlalar bile saklayamıyordu . Zayn dışarı çıktı ve kapımı açtı. İnerken üzerindeki ceketi çıkarmış bana siper ediyordu. "Daha fazla yakına birlikte gidemeyiz."dedim. Ceketini altına o da girdi. "O zaman elveda güzel Marcella."dedi bir ozan sesiyle. Gülümsedim. "O zaman elveda beyaz BMW'li prensim."dedim. Hiç beklemediğim anda dudaklarındaki sıcaklığı hissettim. Aslında minik bir öpücük sayılırdı. "Napıyorsun sen?"dedim. Utanmıştım. "Uyuyan güzeli uyandırma zamanı gelmişti."dedi. "Canavarı uyandırdığının farkında değilsin."dedim. İşte aklıma Harr'nin sözleri gelmişti. "Bir canavar gibi zehrinle hayatımızı mahvetme." Yüzümdeki gülümseme artık kaybolmuştu. "Hoşçakal Zayn." dedim. Başka bir şey demeden eve doğru yürüdüm. Zayn'nin bunun gerçek bir elveda olduğunu anlamasını beklemiyordum.Elveda Joe. Elveda ilk aşkım. Elveda gerçek beni gören çocuk.
Ben Marcella, hayatta öğrendiğim tek şey, umutun seni ele geçirmemesi gerektiğidir. Çünkü ne kadar yüksekten düşersen o kadar çok acıtır. En büyük umut kaynağı ise aşktır.
(Eğer bölümü beğendiyseniz vote atmayı unutmayın. Beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz şeyler içinizde kalmasın. Aşağıda yorum yapmanız yeterli. )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görünüşüme Kanma
Fiksi Penggemar"Adım Marcella. 17 yaşında olan genç bir kızım. Pardon. 17 yaşında katil olarak yetiştirilmiş genç bir kızım. Bu yüzden yanımda silahsız dolaşmam. " " Senin aksine benim yapmam gereken pis işler var. Seni öldürmek gibi. Seni öldürmek gibiydi. Artık...