-22-Final

364 26 19
                                    

Multiye bakmanızı öneririm. Bu şarkı Bts'ten değil anlayacağınız üzere, final de özel olsun dedim :)

Şarkı gerçekten dinlediğimde tüylerimi diken diken eden bir şarkı ve Türkçe altyazılı koydum. Anlamı bu bölüme tam uyuyor. Ve bence bölümden sonra bakın. :))

Neyse çok tuttum buyrun bakalım bölüm..

----------------------

Jungkook uyandığında yanındaki boşluğu hissedip kaşlarını çattı.Yataktan kalktı ve banyonun ışığına baktı.Kapalıydı. Altına bir eşofman altı giydi ve üstünün çıplak olmasına aldırmadı.Evde telefonunu aramaya başladı ama telefonunu nereye koyduğunu bile hatırlamıyordu.

Telefonunu yatağın altında bulunca eline aldı ve zaten rehberde kayıtlı olan tek numarayı aradı. Aradı aramasına ama telefon uzun uzun çalmasına rağmen açılmazken içine bir huzursuzluk doldu. Dışarı çıkmak için yerdeki tişörtüne uzandı ve tam o sırada kapı açıldı. İçeri elinde bir poşetle ve duygusuz bir yüzle Jimin girdi.

''Neredeydin?''

Jimin cevap vermek yerine anahtarı yatağın üstüne attı. Ardından Jungkook'u elinden tutup kanepeye oturttu. Kendisi de yanına oturdu ve iç çekerek elini poşetin içine soktu.İçinden siyah kabzalı bir silah çıkarıp masanın üstüne koydu. Jungkook'un gözleri şaşkınlıkla açılırken sordu.

''Nereden çıktı bu?''

Jimin gözlerini silahtan çekmeden konuştu.

''İntihar etmek istediğinde...Bir silah almıştın değil mi?Getir onu da.''

''Jimin sen ne-''

''Jungkook sadece silahı getir.Lütfen.''

Jungkook şaşkınlıkla dediğini yaptı ve gidip koyduğu yerden silahı aldı. Getirip aynı şekilde sehpaya koyup kanepeye tekrar oturdu. Jimin gözlerini silahlara dikip konuştu.

''Rus ruletinde hile yapmanın bir yolu daha var.Birden fazla silah kullanmak.O zaman birden fazla kişi ölür.''

Jungkook söylediklerini idrak edince şok içinde ve dehşete düşmüş bir şekilde kafasını silahlardan kaldırıp sevdiği adamın yüzüne baktı. Jimin de bakışlarını silahlardan çekip Jungkook'un gözlerinin içine bakarken Jungkook sinirle konuştu.

''Jimin saçmalama!''

''Saçmalamıyorum.Oturup burada senin her gün yanımda erimeni izleyeceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun!''

Jungkook sinirle ironik bir şekilde gülüp ellerini saçlarının arasından geçirdi.

''Hiç ölenle ölünmez diye bir şey duymadın mı? Biri öldü diye sende ölemezsin.''

''Ben biri öldü diye ölmüyorum!''

Jimin'in sesini yükseltmesiyle Jungkook irkilmişti. Bunu hisseden Jimin yanındakinin elini tuttu ve kalbine götürdü.

''Hissediyor musun kalbimin atışlarını?Senin için atmıyor. Çünkü kalbim tamamen sensin Jungkook. Ben seni yaşatmak için girmiştim hayatına ama görünen o ki sen beni yaşatıyorsun.''

Üzüntüyle belli belirsiz bir gülümseme kondurdu dudaklarına ve devam etti.

''Benim her kalp atışım senin sesin, gülüşün..Kalbim sensin.Sen benim aklımda değilsin, kalbimdesin.İnsan, beyni ölünce yaşamaya devam edebilir ama kalbi ölünce devam edemez. Benden sensiz yaşamamı isteyemezsin.''

Jungkook yutkundu ve o sırada Jimin'in gözünden bir yaşın yanaklarından süzüldüğünü gördü.Fakat Jimin bunu dikkate almadan devam etti.

Russian Roulette | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin