"Ben bir tuvalete gideyim en iyisi!" Deyip. Hızla tuvalete girdim. Girmemle çığlık atmaya başlamam bir oldu. Daha demin gerçekten Jungkook'un öyle bir şey dediğine inanamıyordum. Kendimi bayılmamak için tuvaletlere atmış olsam da çığlık atmayı durduramıyordum. Uzun süre kendimi yatıştırmaya çalıştıktan sonra derin bir nefes alarak salona gittim. İçeri girmemle Jungkookla göz göze geldim ve anında fazla adrenalinden bayılmış olabilirim.
🌸🌸🌸
Gözlerimi açtığımda Alya yanımda uyuyordu. Etrafıma baktığımda küçük pencereden içeriye girmiş ay ışığı sayesinde masanın üstündeki telefonu görmemle kalkıp saate baktım. Saate baktığımda saatin gecenin bir yarısı olduğunu gördüm. Yatağıma geri yatıp kendimi bu sefer uykunun kollarına bıraktım.
🌸🌸🌸
"Kanka!!! Hadi kalk!" Diye beni parmağı üle deşen Alya'ya vurup
"İyi ki bir gün senden geç kalktım ha!" Diye söylendim. O bana kötü gülüşlerini atarken sersem sersem kalktım. Birden odamıza dalan Tae ile kendime geldim ve
"Noluyor lan?!" Diye bağırdım. Tae'nin ardından Jimin gelerek
"Makyöz kızlar gene geldi ve bu saate geldikleri için Yoongi hyung şuan öfke kusuyor." Dedi. Tae de başıyla onayladıktan sonra
"Biz de buraya gelemeyeceğini bildiğimiz için biricik kankalarımızın yanına sığındık." Deyip kare gülüşünü yaptı. Kaşlarımı çatarak
"Neden geldiler ki?" Dedim. Alya sinsice gülümseyip
"Bu gün bir tanecik Woo Bin oppamla buluşacağım için ki sende Jong Suk la buluşuyorsun bu yüzden onları hazırlanmamıza yardım edebilirler mi diye aramıştım. Sanırım uçak hızıyla gelmeleri kabul olduğunun göstergesi." Dedi. Gözlerimi büyüterek
"İlk kez zekice bir şey yaptın!" Dedikten sonra şu hali aldım(😱) O da bana gülüp
"Tabi gülüm ne sandın sen beni!" Dedi. Tae ve Jimin bize kötü kötü bakışlar atarken kızlar odaya dalıp
"Hadi kızlar hadi bu buluşma daha önemli olduğundan şimdiden hazırlanmalısınız!" Diye heyecanla bağırdı. Biz ne olduğunu anlayamıyorken kendimi kahvaltı masasında ardından odamda yüzüme makyaj yapılırken buldum. Tam noluyor diyecekken üstümde bir elbise buldum. En sonunda küçük penceremden bakabildiğimde havanın kararmak üzere olduğunu gördüm. Kızlar bizi aynanın karşısına geçirip
"Bir gün boyunca uğraştık ama çok güzel oldular be!" Dedi. Onlara gülümseyip teşekkür ettim. Odadan çıktıklarına Alya'ya bakıp
"Daş gibiyiz daş!" Diye bağırdım. Bana gülürken kapıyı açtı ve merdivenlerden inmeye başladı. Ona yetişip merdivenlerden yan yana indiğimizde. Jin oppa salondan
"Kızlar buraya gelsenize!" Diye seslendi. Yanlarına gittiğimizde Suga hyung
"Oha la!" Derken Jungkook içmekte olduğu suyu yutamadı ve öksürmeye başladı. Hoseok oppa bize şok içinde bakarken Tae ve Jimin tek kaşları kalkık bize bakıyorlardı. En sonunda Namjoon oppa
"Kızlar bu kadar kısa giyinmeyi planlamıyorsunuz değil mi?" Derken Jin oppa
"Ne kısası Namjoon ben ortada elbise göremiyorum!" Dedi. Onlara göz devirip
"Abartmayın!" Dedim. Sonra Alya
"Neden bizi çağırdın oppa?" Diye sordu. Jin oppa aklına gelen şeyle kaşlarını çatıp
"Kankim mesaj attı gelmek üzerlermiş de!" Dedi. Suga hyung sinirle
"Senin o kankinin kankisini ben-" diyecekken Alya sözünü kesip
"Öhm! Müstakbel eşime laf ettirtmem!" Dedi. Suga hyung birden ayağa kalkınca Tae hızla onu tutarken Suga hyung
"Eşini **** tirtme bana onu ****" deyince ona onaylamaz bakışlar atarak
"Ayıp ayıp tüüü!" Dedim. Jungkook da ayaklandığında Jimin onu tutunca
"😱. Jikook damarım kabardı!" Dedim. Tam Jungkook bir şey diyecekken kapı çaldı. Aradan sıvışmak isteyen melek oppam olan Hoseok oppa gidip kapıyı açtı. İçeri mübarek 1.86 boyu ile giren Jong Suk' a
"Hay maşallah yavrum!" Dedim. Woo bin oppa Alya'ya bakıp
"Çok güzel olmuşsun!" Dediğinde Suga hyungun bir tarafta nedensiz bir şekilde sinirden kuduruyordu. Jong suk oppa bana gülümseyerek
"Keşke oyuncu olsaymışsın. Seninle bir dizide oynasaydım sanırım daha gerçekçi olurdu." Dediğinde resmen eridim. Birden Jungkook ordan bir hızla gelip
"Ama şarkıcı olmuş geç de benim grubumda!" Dediğinde şoka girsemde Jong Suk oppa Jungkook u görmezden gelip elimden tuttuğunda Woo Bin oppa da Alya'nın elinden tuttu. Ben tam noluyor ulan diyecekken Hoseok oppa gülümsemesini yok edip
"Hyunglarım bence fazla ileri gitmeyin!" Dedi. Sanırım Hoseok oppa ciddi olunca ondan korkmam gerekiyor. Woo Bin Alya'nın elini bırakıp elini onun beline yerleştirdikten sonra
"Merak etmeyin sadece yemek yiyip gelicez." Dedikten sonra kapıya yöneldi. Biz de onların ardından evden çıktık.
🌸🌸🌸
Geldiğimiz şık restoranın en üst katı bomboştu. Daha doğrusu sadece bir iki tane masa doluydu. Bir masaya oturup sipariş verdikten sonra aramızda tatlı bir sohbet oluşmaya başladı. Jong Suk oppa birden
"Bu arada kızlar bu davranışlarımızı yanlış anlamıyorsunuz değil mi?" Diye sordu. Ben anlamayarak
"Nasıl?" Diye sordum. Woo Bin oppa gülümseyip
"Biz aslında sizi kardeşimiz gibi görme niyetindeydik ki şu an öyle görüyoruz. Ancak biz törende yanınıza gelmeden önce diğer yakın arkadaşımız Hoseok bizden bir şey rica etti." Hoseok oppanın ne rica ettiğini merak ediyorken Woo Bin in sözüne Jong Suk devam etti
"Size baya yakın davranmamızı istedi. Ama kardeş anlamında yakınlaşma gibi değil. Neden olduğunu bilmiyoruz ama onu kuramadık. E tabii kaç yıldır oyuncu olduğumuz için herkesin kanması pek de zor olmadı." Dedi. Ben şok içindeyken Alya
"Neden böyle bir şey yaptı ki?" Diye sordu. Woo Bin
"Bu konu hakkında inanın tek bildiğimiz şey bazı şeylerden şüphelendiği ve emin olmak için böyle bir şey yaptığı." Diyerek ona cevap verdi. Tam bir şey diyecek iken gözüm ters menünün arkasına saklanmış Yoongi ve Jungkook'u buldu. Masaya döndüğümde Alya'nında onları gördüğünü fark ettim. İkimiz göz göze gelince Alya bir ilki daha başararak ne demek istediğimi kaş göz haraketlerimden anladı ve ikimiz de ayağa kalkarak yanlarına gittik. Alya alayla
"A a siz de mi buradaydınız?!" Diye sorduğunda ben de alayla
"Ve bu arada menüyü tersten okuyabildiğinizi bilmiyorduk!" Dedim. Yakalandıkları için biraz bozulsalar da sanki hiç bir şey olmamış gibi davranmaya karar vermiş olmalılar ki rahatça oturup tam bir şey diyecekken Jon Suk oppa gelip
"Hadi kızlar gidelim! Sizinle daha işimiz var." Deyip göz kırpınca geri ağızlarını kapattılar. Biz de onların bu oyununa dahil olalım dedikten sonra Jong Suk oppanın koluna girip
"Olur oppa~." Diye Koreli kızların dediği gibi aegyo yaparak konuştuğumda Jungkook hızla kalkıp kolumdan tutup Jong Suk'tan çektiği gibi beni dışarı çıkardı. Sanırım çok ileri gittim derken aklıma bir şey dank etti. Ona neydi ki? Aklıma gelen şeyi dile getirerek kolumu ondan çektim ve
"Neden böyle ani davranıp sinirleniyorsun ki?" Diye sordum. Jungkook beni tutup
"Çünkü ona oppa diyemezsin!" Dedi. Ona sinirle bakıp
"Niye?!" Diye sordum. İlk tereddüt etse de sonra
"Çünkü ilk kez bir kızın bana oppa demesini bu kadar çok isterken onun başkasına oppa~ diye aegyo yapmasına katlanamam!" Dediğinde ona cevabım tam olarak şuydu
"Ha?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yok Artık!//BTS
FanfictionKazanma şansım trilyonlarda 0,0000000000000001 iken ben kazanmıştım.BTS'in sekizinci üyesi olma hakkını ben kazanmıştım.Herkes adlarında 'Boys' geçtiğinden bir erkeğin kazanacağını düşünürken ben kazanmıştım.Ben ben Angaralı Derin. Buna her ne kadar...