Yok Artık!//BTS

30

"Nasıl ulan şimdi gidemem ben. Aşkımı bulmuşken olmaz!" Diye bana Türkçe bağıran Aras'a gözümü devirip
"Ulan ne yapayım?! Ben mi dedim şimdi evlenin diye?!" Dedim.Aras uflayıp
"Bari bir kaç gün sonra yapsınlar!" Dedi. Kendimi bir koltuğa atıp başımı ovmaya başladım.
"Daha ne zaman olduğunu bilmiyorum. Ben de burada birkaç gün tatil yapmak istiyorum ama ne diyeyim abime 'Olmaz evlenemezsiniz buna hazır değilim' mi?"
"Sen de haklısın. Ne yapıcaz artık ne zamansa gideriz." Diyen Aras'a gülümsedim. Hayır yani abimin evlenmesine üzülmüyorum. Sadece biraz daha tatil yapıp gitmek istiyordum. Ancak neticede onun kardeşi idim. Kafamı ovmaya devam ederken sordum.
"Bu gün günlerden ne?"
"25 ağustos." Diyen Jimin'in ardından Namjoon oppa gülümseyerek
"Senin grubumuza katılmanın üstünden neredeyse bir yıl geçecek." Dedi. Jin oppa başını sallayarak
"Zaman ne çabuk geçiyor be." Dedi. Telefonuma gelen mesajla kilit ekranımı açıp mesaja baktım. Annem bana mesajda ne zaman gelmem gerektiğini söylüyordu. Ve bu gün iki gün sonraydı. Tatilimin fazla bölünmeyeceğini görünce sevinmedim değil ha. Herkese tarihi söylerken hala bizimle olan Elios'a baktım. Bu çocuk neden Aras'la tanışmak için gelmişti? Bu soru aklıma geç düşse de düşmüştü değil mi? Gerçekten o neden evimize birden gelip onunla tanışmak istediğini söyledi? Yoksa o da Aras'tan... Ay düşüncesi bile çok güzel. Aras ne kadar mutlu olur eğer düşündüğüm gibi ise. Kafama inen darbe ile gözümü kaparken kulaklarımda Jungkook'un sesi yankılandı.
"Ne aptal aptal sırıtıyorsun elalemin çocuğuna. Bir tek bana sırıtsana!" Gülerek yanaklarını sıktım ve
"Sen beni kıskanır mıymışsın velet davşanım!" Diye sevdim. Bana gülümseyerek
"Tabii kıskanırım yavru pandam." Dedi. Tae aramıza geçip
"Sevgi tomurcuğu gibisiniz yeter artık vallaha kusucam ha!" Dedi. Elios o mükemmel ötesi inci gibi dişlerini gösterecek şekilde gülümseyerek
"Bir kaç gün daha burada olacaksınız sonuçta. Sizinle beraber burayı gezmeyi çok isterim. Buraya geldiğim arkadaşlarımdan daha eğlencelisiniz." Dedi. Aras heyecanla onaylayıp
"Tabii ki evlene- ay eğlenebiliriz." Dedi. Kendimi gülmemek için tutarken Ayla birden kahkaha atmaya başlayınca ben de atmaya başladım. Bu salak gizlice sevmeyi bile beceremiyor yeminle. Alya ile yerde hunharca gülerken bize Jimin ve Tae de katıldı. Totoma gelen terlikle bağırırken Aras terliğin eşini eline almış diğerlerine vuruyordu. Elios gülerek
"O zaman ben eve gidip hazırlanayım. Sonra dışarı çıkıp eğlenelim." Dedi. Alya başı ile onaylayıp
"Olur enişte." Dedi. Aras onun totosuna sertçe vurup Elios'a gülümsedi. Elios gider gitmez Suga hyung Alya'yı Aras'ın gazabından kurtarıp yanına aldı. Ben de odama çıkıp daha kalın şeyler giyinirken birden odama Jungkook dalınca
"Lağnnn!" Diye bağırıp çocuğun kafasına elime ne geçtiyse attım. Çocuk başını tutarak çıkarken üstümü hızla giyinip odadan çıktım. Kapımın yanına çömelmiş başını tutan Jungkook'u gördüm. Yanına çömelip tuttuğu yerden ellerini çekerek ne yaptığıma baktım. Hafif şiş olduğunu görünce yüzümü buruşturup
"Özür dilerim ya. Kafanı delmişim resmen." Dedim. Ardından hızla ekledim.
"E sende birden dalmasaydın sen de odama. Kızım ben evlenmeden hiç bir yerime bakamazsın. Tövbe yarabbi tövbe." Jungkook bana malmışım gibi bakıp
"Kızım sen sipastik falan mısın? Sen odada yoksun sanıyordum e gece geldiğimde odana bırakmıştım çantamı ondan atkımı almak için girdim." Dedi. Ona gözlerimi devirip
"Sen abilerimle takıla takıla iyice kıro oldun. İnsan sevgilisine sipastik der mi manda!" Dedim. Beni cık cıklayıp
"Diyene bak!" Dedi. Birden merdivenin başında beliren Alya beni Jungkook'un başına bakarken görünce gülüp
"Enişte ne yaptın da bu mal kafana öküz gibi geçirdi de şişti?" Dedi. Ona ters ters bakıp
"Birincisi ben öküz değilim;o öküz. Kapıyı tıklatmadan odaya dalmak nedir?!" Dedim. Alya kahkaha atarak
"Enişte sen de iyice bana benzedin ha!" Dedi. Jungkook elini alnına vurup
"Benim benzemediğim biri mi kaldı acaba?" Dedi. Biz konuşurken Aras merdivenlerden Alya'yı ittirip bize kızarak
"İki saattir bir hazırlanamadınız! Şimdi de sohbet ediyorsunuz! Elios'cuğum aşağıda kapının önünde bizi bekliyor,hadi be!" Dedi. Biz yerimizden kalkıp aşağı inerken Alya'ya
"Bu da iyice cingenleşti ha." Dedim. Alya da bana katılıp
"He la! Çocuğun aşktan psikolojisi bozuldu." Dedi. Jungkook kafasını aramıza uzatıp
"Siz de amma dedikoducu oldunuz." Dedi. Yoongi hyung da Jungkook'un kafasına vurup
"Sanki sen değilsin. Koca karı gibi eskiden her gece odama dalıp kızların dedikodusunu yapardın." Dedi. Alya ellerini beline koyarak
"Neden seninle yapıyor acaba? Sen de ona yataklık ettiğinden olabilir mi ki?" Dedi. Yoongi hyung gülerek
"Yok be vahşi nanem! Ben ve kız dedikodusu! Puf! Ben o kadar mal mı duruyorum acaba?" Dedi. Alya,ben ve Jungkook aynı anda
"Evet." Dedik. Suga hyung Jungkook'a vururken bize kızgın bakışlarını yolluyordu. Kafama gelen şeyle bağırırken kapıdan bize cırlayan Aras'ın sesi geldi.
"Ulan hadi gerizekalılar!" Kafamı tutarak ilerlerken Jungkook kulağıma
"Ne ekersen onu biçersin." Dedi. Ona şaşkınlıkla bakarak
"Sen bunu nereden biliyorsun?" Dedim. Elini çenesinin altına koyup
"Türkçemi geliştirmem lazım sonuçta sevdüceğim." Dedi. Evden çıktığımızda soğuk hava ile karşılaşmayı beklerken kar yağdığından hava ılıktı. Elios ve Aras önde üyeler aşağıya doğru yürüyordu. Biz dördümüz de onları arkadan takip ediyorduk. Kocaman boş ve yerleri komple karlı yere gelince elimde kar topu yapıp Jungkook'un kafasına attım. Bana hızla dönüp
"Sen benim kafamdan ne istiyorsun ya!" Diye bağırıp bana kar topu fırlattı sonra Alya,Tae ve Jimin
"Sen kimin kankasına kar topu fırlatıyorsun!" Diyip ona kar topu attılar. Aras atmadı tabii o aşkı ile flörtleşme peşinde olduğundan beyefendi ilgilenmedi bizle. Sonra diğer üyeler de Jungkook'un tarafına geçip bize atmaya başladı ve sonuç kar topu savaşı. Alya eline kocaman bir kar kütlesi alıp Suga hyungun içine attı. Suga hyung çığlık çığlığa ortada koşuştururken Hoseok oppa savaşı bırakmış kardan adam yapmaya başlamıştı. Jimin ve Tae    sevinçle ona katılırken Alya ve ben bir yere oturmuş kar yiyorduk. Kar yerken hala oturmuş kahve içerek konuşan yeni aşk böceklerine baktım bir süre sonra midem bulandı ve başımı geri çevirdim. İlerdeki ağacın dallarında duran karlar bir sebebi yok iken bana bir battı. Yerden karları alıp dallara atmaya başladım. Amaç: karları yere düşürmek. Sebep:yok. Çok kez atamama rağmen dallardaki kar düşmeyince hala kar yiyen hatta kara çiğ köfte şekli verip yiyen Alya'ya bir kaç saniye baktım. Ardından yerimden kalkıp dalları sallamaya gittim. Sonra birden ayağımın altındaki kar yok oldu ve  göğsümün hizasına kadar olan kara battığımı gördüm. Alya'ya seslendim hemen. Tabii salak hala kar tıkındığından biraz geç geldi. Beni çekmeye çalıştı ancak başaramadı. Kendim çıkmaya çalıştıkça daha da çok dibe indiğimden son çare diğerlerine bağırdım.Jin oppa beni görünce hunharca gülerken Namjoon oppa ve Jimin beni çıkarmaya çalışıyordu. Jungkook gelince
"Çekilin çekilin." Dedi ve kollarını sıvayıp beni ilk denemesinde çıkardı. Bunun bu kadar kası var mıydı yav? Ardından eğlenmeye devam ettik.
                             🌸🌸🌸
Uzun ve yorucu bir günün ardından evlerimize dönmüştük. Hepimiz kurt gibi acıktığından hemen bir şeyler yadik. Yemek biter bitmez kendimi odama sürükleyip yatağıma attım. Kapı açılıp içeri Jungkook girince tek kaşımı kaldırdım. Bana gülerek
"Eh seni bu gün ben kurtardım artık yanında yatmama izin verirsin." Dedi. Yerimden zorla doğrulup
"Dün burada yatmana izin verdim çünkü bir yerlerim tutuştu ama zaten öğrendiler sizin burada olduğunuzu. Hayırdır yiğidim? Yürek mi yedin de yanımda yatmak istiyorsun?" Dedim. Sonra kendimi yatağa yine bırakıp
"Git başka yerde yat." Dedim. Yanıma yatıp
"Derin, sevgilim,gülüm başka yer yok ki! Salondaki koltuklar da sert orada da yatamam. Sen hiç seni kurtaran bu kaslı ve yakışıklı sevgiline acımıyor musun?" Dedi. Ona gözümü devirip
"Abilerinin yanında yatsana!" Dedim. Bana sarılıp itiraz edince ve şirinlik yapınca daha fazla inatlaşamadım ve o gün yine sarılarak uyuduk...