Baştan not ve duyuru: Türkçe konuşmalar ve kelimeler koyu renkle! Ve yeni bir kurgu var aklımda. Gene BTS ve Türk kızları sizce bu hikaye bittikten sonra mı başlayayım yoksa yazdığım başka bir hikaye bitince mi?
🌸🌸🌸
"Kızım kalk hadi!" Diye bağırıp perdemi açan anneme göz devirip
"Ne diye sabahın köründe kaldırıyon anne!" Dedim. Popoma vurup
"Kız bu gün günüm var! Kızlar bize gelecek! Kalkta yardım et!" Dedi ve anında
"Ya da etme! MazAllah ev yanar. Ama gene de kalkta odanı topla!" Dedi. Gözlerimi ovuşturduktan sonra yerimde doğrulup bir süre camdan dışarı baktım. Bir kaç gündür içimde bir şey vardı. Jungkook'a karşı bir şeyler hissediyor gibi oluyordum ve bunların gerçek olabilmesi beni korkutuyordu. Sonuçta aynı gruptaydık ve bir şey olması pek hoş karşılanmazdı bence. Kafama gelen terlikle
"Kızım kalksana artık!" Diye bağıran annem sayesinde dalgınlığım gitmiş şok geçirmiştim. Anneme dönüp
"Yeni terlik mi aldın sen?" Dedim. Bana gülümseyip
"Nasıl anladın?" Dediğinde gözümü devirip
"Bu evdeki tüm terlikleri kafama yediğimden farklı bir doku hissettiğimde garipsiyorum." Dedim. Annem kötü kahkahası atıp görüş alanımdan çıktı ve anında kapımın önünde Alya, Tae ve Jimin belirdi. Üçü anlaşmışlar gibi üstüme atladılar. Onlarla boğuşurken
"Kalkın üzerimden!" Diye bağırıyordum. Alya gülerek
"Geçerli bir sebep söyle!" Dedi. Ona bakarak
"Bu gün annemin altın günü var ve bizde toplanıyorlar. Eğer iki dakika içinde yatağımdan kalkıp odamı düzlemezsem annemin ne yapacağını çok iyi biliyorsun Alya." Dedim. Alya anında üstümden kalktı ve
"Kırmızı alarm! Çabuk kalkın ve odaları toplamaya başlayın!" Dedi. Tae saftirik saftirik
"Gün ne?" Diye sordu. Ben de ona gizemli ses tonumla
"Yaşlı teyzelerin her ay içlerinden birinde toplanıp; yiyip içtiği, dedikodu yaptığı ve göbek attığı zaman dilimidir. Eğer o ay ev sahibi anneniz ise Türkiye de sıçtınız! Çünkü bir ay önceden temizlik başlar ve üç gün önceden yemekler hazırlanır. Bu gün ise son rötuşlar yapılır ve hazır olunmak zorunda olunur. Eğer o annenin çocuğu odasını toplamaz ise kıyamet kopar! Çünkü anne sanar ki o yaşlı teyzeler o çocuğun odasına girecek! Ama böyle bir şey asla olmadı." Dedim. Jimin bana anlamadığını belirten boş boş bakışları ile bakınca
"O gün şu an annemde ve eğer bu odayı toplamazsam toplu katliam yapar odamadan çıkın!" Dedim. Tae ve Jimin hızla odamdan çıktıkları an Alya ve ben odamı toplamaya başladık. İşimiz bitince de mutfağa kahvaltı yapmak için gittik. Tabi ev üyelerle birlikte bir ordu kampına döndüğünden kahvaltıyı bahçede yapmaya çıktık. Yerimizi aldığımızda annem hala hızlı hızlı bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Hosoek oppa
"Derin bu gün annen neden bu kadar telaşlı?"diye sordu.
"Ne olacak oppa? Bu gün annem ve arkadaşların günü var. Bu arada gün dediğim onlar için eğlence gibi bir şey." Dedim. Sonra aklıma gelen şeyle
"Bu gün sıra sizin kalmanızda!" Dedim. Biz abilerimizle bir anlaşma yapmıştık. Eğer yaşlı teyzeler ben,Alya ve ya abilerimi görmezse bizi sorguya çekip evlendirmeye çalışıyorlardı. Tamam aynısı günde de oluyor ancak bunu sokak ortasında yaptıklarından daha korkunç oluyor. O yüzden biz de bir anlaşma yaptık. Bir ay onlar bir ay biz güne katılacaktık. Böylece kimse o gün dışındaki günlerde rahatsız olmayacaktı. (Evet saçma biliyorum ama işe yarıyor)Üç abim de aynı anda
"Biz yokuz." Dedi. Alya sinirle
"Hazır önceki sefer biz durduk." Dedi. Yankı abim
"Siz yokken bir tane acil gün yaptılar ve biz vardık. O yüzden sıra sizde." Dedi. Onlara kaşlarımı çatarak
"Ama biz üyeleri gezdirecektik." Dedim. Yalın abim gülümseyip
"Sorun değil biz gezdiririz." Dedi. Tam ağzımı açıp itiraz edecekken
"Hem hepsi erkek. Biz sizin gidemediğiniz yerlere de götürürüz." Diyen Yaman abimi fesat algılamamaya çalışıl üyelere
"Bu gün abilerim sizi gezdirecek. Çünkü bu günün kurbanı bizleriz." Dedim. Hosoek oppa
"Ben sizinle kalıcam eğlenceli dediniz." Dedi heyecanla. Ona Tae ve Jimin de katıldı. Jin oppa gülümseyerek
"Annen bir sürü yemek yapmış. Yani bende kalıyorum." Dedi. Onların hevesini kırmayıp kabul ettim. Alya Yoongi'ye dönüp
"Sen lütfen kalma!" Dedi. Yoongi hyungda ona dil çıkartıp
"Sanki seninle vakit geçirmeye çok hevesliydim." Dedi. Alya da ona dil çıkarıp
"Pis avakado! " Dedi. Yoongi hyung geri kalmayarak
"Pis vahşi nane!" Dedi.
🌸🌸🌸
Abimler gideli yarım saat olmuştu. Kadınlar yavaş yavaş eve doluşmaya başladılar. Jin oppa misafirler gelmeden yemeğe el sürmeye kalktığından-şu an ana misafir kendisi olmasına rağmen- annemden bir terlik yemişti. O andan beri bir köşeye çekilmiş yemek vaktini bekliyordu. Tae yerinde duramayıp evde çocuk gibi koştururken Jimin eve gelen kadınların kızlarını başından atmaya çalışıyordu. Hosoek oppa ise gelen her misafiri dillerini anlamamasına rağmen gülen yüzle karşılıyordu. Sonunda herkes toplanınca hep beraber oturup yemek yemeye başladık. Jin oppa beş tabak alıp yerken ben bana sorulan cevapları yanıtlamaya çalışıyordum.
"Ne okuyon Kızım?"
"Alya sen ne meslek yapıyon Kızım?" Diye Alya ve bana gelen soruları
"Biz Alya ile bu gördüğünüz ve abimlerin yanında olan 3 kişiyle Kore'de yaşıyoruz." Dedim. Nebahat teyze ordan cırtlak sesiyle
"Bunlardan biri sevgiliniz mi kız yoksa?!" Diye soru yöneltti. Alya hızla
"Yok Nebahat teyze! Biz kardeş gibiyiz." Dediğinde oradan Nuran teyze
"Ben böyle deyip evlenenleri çok gördüm kız!" Dedi. Geldiğinden beri yarı uykulu olan teyze birden
"Okuyun Kızım okuyun! Memur olun!" Dedi. Anlıma vurup
"Teyze ben idolüm." Dedim. Teyze elini sallayıp
"Olsun kızım! Okuyun okuyun! Ödöl olun!" Dedi. Teyzenin idol kelimesini yanlış telaffuz edişine mi gülsem yoksa hala dedikodu peşinde koşan bu teyzelerin değişmemesine mi? Annem en sonunda
"Amaaaan! Kızlar oturmaya mı geldiniz ayol!" Deyip ayağa kalktı. Ardından 'Ya elil' şarkılı mezdekeyi açtı. Tae hemen ortaya geçip kıvırtırken Hosoek oppa bizi zorla kaldırdı. Ben de Jimini mutant yakışıklı çocuk avcılarının kollarından kurtarıp ortaya attım. Ev sesle bangır bangır sallanırken herkes göbek atıyordu. Hatta Jin oppa bile böreklerini ağzına tıkıştırarak göbek atıyordu. Birden abilerim evi bastı. Ben üyelere üyeler bize bakarken şok içinde onlara bakıyordum. Ne olmuştu bunlara böyle? Alya'yı kolundan tuttuğum gibi yanlarına gittim. Alya da yeni farkına varmış olmalı ki şoktan ağzı açıldı. Abilerime bakıp
"N'aptınız bunlara?! Nereye götürdünüz?!" Dedim. Yalın abi gülümseyip
"Dedik ya sizin gitmediğiniz yere." Dedi. Alya hızla
"Orası neresi de bunlar böyle oldu?!" Dedi. Yaman abim kahkahalarının arasında zorla
"Kahvehane!" Dedi. Şu an abilerimle giden üç üyenin üçündede elinde tesbih, göğsüne kadar açık düğmeli gömlek ve omuzlarına atılmış ceket vardı. Onlara bakarak
"Naptılar size böyle?!" Dedim. Namjoon oppa
"Adam olduk bacım!" Dedi. Bacım Dedi! Türkçe bacım Dedi! Abilerime sinirle bakıp
"Öküzler iyice kendinize benzetmişsiniz!" Dedim. Jungkook kolumdan tutup
"Sana bir şey diyeceğim gülüm!" Dedi. Allahım çıldırıcam! Türkçe gülüm demeyi de öğretmişler. Jungkook beni bahçeye çıkarttı. Kolumu bıraktığında
"Lütfen eski haline dön sonra benimle konuş Jungkook!" Dedim. Jungkook sırtındaki ceketi ve elindeki tesbihi sandalyeye bırakıp bana döndü.
"Derin bana ne olduğunu bilmiyorum. Kızlardan korkan ben senden korkmadım. Aksine benim hoşuma gittin. Seni çok değer verdiğim, her şeylerim dediğim kişilerden abilerimden dahi kıskandım. Derin." Dedi Bana kalp krizi geçirttirmek üzere olan Jeon Jungkook. Ardından sözlerine devam etti.
"Ben sanırım seni seviyorum. Hem de çok." Dedi. Bana sanki karşılık vermemi bekler gibi bakıyordu. Aklımdan ona karşılık vermek geçerken ağzımdan refleks olarak
"Vat didin gülüm?!" Dedim. 🤦🏽♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yok Artık!//BTS
FanfictionKazanma şansım trilyonlarda 0,0000000000000001 iken ben kazanmıştım.BTS'in sekizinci üyesi olma hakkını ben kazanmıştım.Herkes adlarında 'Boys' geçtiğinden bir erkeğin kazanacağını düşünürken ben kazanmıştım.Ben ben Angaralı Derin. Buna her ne kadar...