"Aras hadi yavrum ayrıl şu pencereden!" Diye Jin oppa isyan ediyordu. Neden mi,çünkü Aras denilen değişik iki saattir gideceğimizden dolayı pencereden Elios'u dikizliyordu. Aras hüzünle pencereden ayrılırken ben elimdeki küçük bavulu kapının önüne koyuyordum. Sırt çantama su ve kraker koyup kapıyı açtım. Açar açmaz karşımda kapıya vurmaya hazırlanmış, eli havada yumruk biçiminde durmuş olan, Elios'u gördüm. Bana gülümseyerek
"Ben de tam size veda etmeye gelmiştim." Dedi. Birden yanımızda beliren Jungkook kolunu omzuma atıp tek kaşını kaldırdı ve ardından
"SEVGİLİM! Neden Elios gelmiş?!" Diyerek bana baktı. Sevgilim kısmını bastırarak Elios'a gönderme yaptığını anlamam pek zor olmadı. Elios gülerek başını eğdi. Ardından kaldırıp saçını geriye atarken
"Sevgilini benden kıskanman gerçekten komik.Sonuçta tercihlerim farklı." Diyip göz kırptı ardından içeri geçti. Ben Elios'un Jungkook'a laf sokmasına mı gülsem yoksa Jungkook'a destek mi olsam ikilemesine düşmüşken Jungkook gülerek
"Oh be rahatladım yeminle. Çocuk harbi yakışıklıydı." Dedi. Tek kaşımı ona kaldırarak bakarken ağzımdan kelimler istemsizce çıktı.
"Daha demin çocuk sana laf sokar gibi oldu ve sen bunun karşılığında rahatladın mı?"Jungkook başı ile onaylayıp
"Hem de baya! Sonuçta herif yakışıklı! Seni kaybetmekten korktum." Dedi. Ellerim onun yanaklarına gitti. Ona yaklaştım. Bana dikkatle bakmaya başlayınca parmak uçlarımda yükselip yanağını sıkarak kafasını sağa sola salladım. Ve bunu yaparken
"Oy sen beni kaybetmekten mi korktun?! Oy benim minnak davşanım!" Diyordum. Jungkook ellerimi tutup
"Tamam tamam yapma midem bulandı." Dedi. Gülerek ondan uzaklaşırken Alya hızla aramıza girip bana bakarak
"Kızım şu velede birden yaklaşma yeminlen öpçen sandım içime korku düştü." dedi. Alya'ya köylü görmüş masum uzaylı gibi bakarken Yoongi hyung Alya'yı kolundan çekip
"Yav kızım bırak! Sevgili değiller mi istedikleri şeyleri yaparlar. Ne karışıyorsun?" diye sordu. Alya ona sert sert bakışlarını yolladıktan sonra
"O benim yavrum. Kimseye elletmem. Evlenmeden olmaz kanunu var bir kere." Dedi. Jungkook tek kaşını kaldırıp
"Evlenmeden olmaz kanunu ne?" diye merakla sordu. Gülerek cevap verdim.
"Yani diyor ki evlenmeden olmaz." Jungkook hızla
"Öpüşmek de mi?" dedi Alya'ya bakarak. Alya başını iki yanına sallarken Jungkook devam etti.
"Sarılmak? El ele tutuşmak? Beraber uyumak? Dizine yatmak? Yanaktan öpmek?" Başımı geriye atarak gülerken
"Hayır hayır onlar küçük şeyler olduğundan sorun değil! Ama onların ilerisini biz genelde evlenmeden yapmıyoruz." Dedim. Jungkook rahat bir nefes verip beni kolunun altına aldı.
"Zaten evleneceğimizden sorun yok ki. Ha bu gün ha yarın ben seni her zaman beklerim." Ben utanırken Yoongi hyung
"Oooo bizim küçük ergen romantiklik yapmayı da bilirmiş." diyerek beni daha da çok utandırdı. Tae hızla yanımızda belirerek
"Hadi gidelim artık! Sıkıldım ben!" Dedi. Onu onaylayıp arabaya geçerken diğerleri de bavulları ile birlikte arkamızdan arabaya doğru ilerliyordu. Arabaya bindiğimizde arabayı sürecek olan Aras'ı beklemeye başladık. Hepimizin sığması için yeni bir araba kiralamıştık ve burada ehliyeti olmamasına rağmen Aras sürmek istemişti. Biz arabada onu beklemekten çatlamışken kapının önünde Elios ile gözüktü. Beraber arabaya doğru yürürken konuşuyorlardı. Aras arabaya binip kapısını kapatmadan önce Elios'a dönüp
"Umarım Türkiye de görüşürüz." Dedi. Elios gülümseyerek onaylarken Aras buruk bir gülümseme ile kapıyı kapattı. Ardından anahtarı çevirerek arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı. Onun omzuna destek verircesine elimi koydum ve hafifçe bu desteğimi fark etmesi için sıktım. Sıkmamın ardından bana dikiz aynasından gülümsedi. Yerime yeniden yerleşip başımı Jungkook'un omzuna koydum. Jungkook saçımı okşarken Aras'ı düşünüyordum. Onun için gerçekten çok zordu bu hayat. Tercihlerini seçemediği gibi aşkını da seçememişti Aras. Belki de Elios'u bir daha göremeyecekti. Ancak eğer Elios Aras ile görüşmek istemese neden ona veda etmeye gelsin, neden onun telefon numarasını alsın ki? Umarım bunun sonunda Aras'ta mutlu olur. Evet onu da Alya gibi herkesten kıskanıyorum ancak bu arkadaş kıskançlığı. Bu kıskançlığım onun mutluluğunu gördüğü an diner ki. Umarım gerçekten umarım ki Aras'ta benim Jungkook ile, Alya'nın Yoongi hyungla mutlu olduğu gibi Elios ile mutlu olur çünkü o bunu çok hak ediyor.
🌸🌸🌸
Annem hızla bana sarılırken kokumu içine çekiyordu. Türkiye'den gideli fazla olmamıştı ancak anne annedir. Küçücük bir zaman geçse dahi sizi ölümüne özler. Annemin ardından babam bana sıkıca sarıldı. Annem ise o sırada Alya ve Aras'ı kolları arasına aldı. Babamla sarıldıktan sonra üyelerle tokalaştı. Hep beraber 2 tane ayrı arabaya binip eve gittik. Eve girer girmez 3 tane ayım karşıladı bizi. Alya ve beni aralarına çekerken bize
"Gelin malzeimerlarımız." Dedi. Onlara kocaman sarılırken Aras ta üstümüze atladı. Sonunda hasret gidermemiz-ki daha kısa önce burada bulunmamıza rağmen- bittiğinde salona geçip oturduk. Yalın ağabeyime gülümseyerek
"Abi hayırlı olsun." Dedim. İlk başta anlamadığını belirtircesine kaşlarını çattı ancak annem onun kolunu cimcikleyip
"Kardeşin hayırlı olsun diyor! Teşekkür etsene oğlum!" Dedi dişlerinin arasından. Yalın abime yeni jeton düşmüş olacak ki kaşlarını hızla kaldırıp
"Haaa! Saol kardeşim." Dedi. Yaman abim anlam veremediğim bir şekilde yanıma gelip bana sıkıca sarıldı ve başımı öptü. Ona şaşkınlıkla bakarak
"Abi kafana falan bir şey mi düştü? Ben yokken araba kazası falan geçirip hafızanı falan mı kaybettin? Eğer öyleyse bak vallaha söyle bana korkmam üzülmem hatta içime su serpmiş olursun. Sonuçta bu davranışlarının bir sebebi olmalı." Dedim. Abim gülerek bana daha sıkı sarıldı.
"Sadece senin ne kadar çabuk büyüdüğünü düşündüm. Birden içimde bir sevgi doldu. Ve sana şunu hiç söylemediğimi fark ettim Derin. Her ne kadar ben ve abilerin sana karşı sert olsak hatta bir ilişkin falan olmasını istemeyecek kadar da sert olsak seni çok seviyoruz ve sana güvenimiz sonsuz. Sana karşı doğru olan kararı aldığın zaman biz senin her zaman yanında oluruz tamam mı? Hiç bir zaman unutma abilerin... senin deyişinle 3 ayıların(bunu derken Yaman abim gülmesine karşı gülümsedim) seni her zaman ama her zaman destekliyoruz." Ben de ona sıkıca sarılırken bana neden birden bire bunu dediğini anlamaya çalışıyordum. İki abim daha gelip sarılınca tam bir sevgi yumağı olduk. Alya aramıza gelip
"Bana yok mu?" Dedi. Yankı abim onu çekip aramıza aldı ve ona bakarak
"Aynısı senin için de geçerli. Sonuçta sen de bizim cadımızsın." Dedi. Sarılmamızı annemin sesi ile sonlandırdık.
"Hadi ama artık ayrılın. Birbirinize karşı bu kadar sevgi dolu olmanız beni çok duygulandırdı." E sonuçta kadın haklı. Ben kendimi bildim bileli abilerimle kavga ederdim. Biraz daha salonda oturduktan sonra Alya ile odamıza geçtik. Yanımızda getirdiğimiz kıyafetleri asarken konuşuyorduk da.
"Alya,kanka sence de abimin elinde alyans olmaması garip değil mi?" Bana baktıktan sonra kaşlarını çattı.
"Nasıl yani?"
"Benim bildiğim abim Azra abla ile sevgili olduğunda stadyuma gidip ikisinin sevgili olduğunu duyurmuş,Azra ablanın ilk ona seni seviyorum demesi ile uçak kiralayıp havaya A❤️Y yazdırmış, Azra abla bunu ilk yanağından öptüğünde ise Keçiören'den Törekent'e (Ankara'nın bir ucundan diğer ucuna) koşmuş insandan bahsediyoruz. Evlenecek ve alyansını takmıyor. Çok şüpheli değil mi?" Azra hızla gözlerini büyütüp
"E abin yağı değiştirirken çıkarmıştır batmasın diye."Dedi.
"Ne yağı?"
"Araba yağı?
"Ne için?"
"Arabanın yağı bitmiş ya?"
"Sen nereden biliyorsun?"
"Buraya geldiğimizde elini yıkarken dikkat etmiştim sordum bu ne diye. Anlattı." Kendimi yatağıma atıp
"Aman neyse ne. Şu an kafamı hiç bir şeye yoramam. Kafamı vurup uyuyacağım." Dedim. Alya başını sallayarak
"Benim daha uykum yok sen yat." Dedi. Kafamı sallayıp arkamı döndüm ve yorganımın altına sığındım. Yorganıma sıkıca sarılıp annemin yeni yıkadığını belli eden yumuşatıcı kokusu ile uyuyakaldım.
🌸🌸🌸
Kuruduğunu hissettiğim boğazımın acısı ile tatlı uykumdan uyandım. Elimi komidinin üzerinde gezdirip su şişemi bulmaya çalıştım ancak yoktu. Her gece bu durumla karşılaştığımdan her zaman yanıma bir şişe koyardım oysaki. Herhalde o kadar çok uykum vardı ki unuttum. Yerimden yavaş yavaş kalkıp kapıma ilerledim. Kapıyı açtığımda koridor karanlık ve salonun kapısı kapalı idi. Sanırım herkes uyumuş diye düşünerek hiç yapacağım sesleri umursamadım-genelde çoğu kişi uyudukları için sessiz olur ancak herkes ayı gibi uyuduğundan hiç umrumda olmuyordu aksine uyanık olduklarında sessiz olmak bana daha uygun geliyordu çünkü beni duyunca zibilyonlarca gibi gelen soruyu soruyorlar ve ben uyku sersemliği ile üşenip sinir oluyorum-. Mutfağa gidip ışığı yaktım. Pet şişe alıp sandalyelerden birine oturup suyu içecekken bir baktım ki pet şişeleri koyduğumuz yerde yoklar. Sürahiyi aramaya koyuldum ancak o da yoktu. Dolabı açıp baksam bile yine yoktu. En son çare olarak bahçe de olan kilere bakmak geldi aklıma hızla kapıyı açıp kilere giderken kulaklarımı güzel bir ses doldurdu. Şu an tüm susuzluğum gitmiş aksine kalbim hızla atıyordu. Kafamı çevirdiğimde bana bakarak "All Of Me " şarkısını söyleyen Jungkook'u buldu ilk gözlerim sonra bahçemize yıldızlar düşmüşçesine asılmış lambalar ve süsler. Saate bakmak geldi nedensizce içimden ama yapmadım. Sanırım sebebi Jungkook'un neden dışarıda olduğunu saate bağlamaktı ama bunu yapmak istemeyerek kulaklarımın şenlik vermesine izin verdim. Jungkook yavaş yavaş bana yaklaştı. Şarkı söylerken belimden ve elimden tutarak benimle dans ediyordu. Beraber dans ederek salıncağın önüne geldiğimizde beni durdu ve aynı anda şarkı söylemeyi de kesti. Bana bakarak sözlerine başladı.
"Seninle neredeyse bir yıl önce bu bahçede çektiğin dans videon ve ses kaydın sayesinde tanıştık. Bir sürü maceramız oldu. Bana kalsa bu süre 10 yıl kadardı. Seni küskündüm hem de herkesten. İlk neden olduğunu anlamasamda sonradan anladım sana aşık olduğumu. Ardından tam burada açtım sana duygularımı. Çoğu kişiden gizli yaşadık ilk aşkımızı hatta ailem dediğimiz insanlardan bile. Ancak sonra herkes öğrendi seni ne kadar sevdiğimi,senin beni ne kadar sevdiğini. Ve şimdi sana bir şey söyleyeceğim 'Çılgınsın sen ve ben aklımı kaçırdım /Çünkü her bir yanım Aşık her bir yanına / Tüm çıkışlarını ve uç noktalarını seviyorum senin / Tüm o mükemmel kusurlarını/Sonum ve başlangıcımsın/Kaybettiğimde bile kazanıyorum /Çünkü ben sana her şeyimi veriyorum /Ve sen de bana verir misin her şeyini?" Son söylediği şeyler "All Of Me" şarkısının sözleri idi ve ben hala uyku sersemi olduğumdan pek de bir şey anlamamıştım. Tek kaşımı kaldırıp
"Ha?" Diye sordum. Jungkook gülerek bana baktı ve
"Benimle evlenir misin?" Dedi. Tüm uykum kaçmış ve kalbim yerinden çıkarmışçasına atıyordu. Hiç düşünmeden Jungkook'a tokat atıp
"Oğlum sen manyak mısın?! Anneme kalp krizi mi geçirttirmek istiyorsun?! Kadın iki tane çocuğunun evleneceğini duyarsa sevinçten kalpten gider!" Diye bağırdım. Evet çıkma teklifimizi mahvettiğim gibi evlenme teklifimizi de mahvettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yok Artık!//BTS
FanfictionKazanma şansım trilyonlarda 0,0000000000000001 iken ben kazanmıştım.BTS'in sekizinci üyesi olma hakkını ben kazanmıştım.Herkes adlarında 'Boys' geçtiğinden bir erkeğin kazanacağını düşünürken ben kazanmıştım.Ben ben Angaralı Derin. Buna her ne kadar...