Sarhoş

199 22 25
                                    

-Harry'nin ağzından-

Gittiğimiz her ortamda Steve ile karşılaşıyor olmamız tesadüf müydü? Peki yaptığım planın amacı hep onun karşısına çıkıp kendimi göstermek olsa da bu kadarı fazla geliyordu özellikle dün yasanan şeylerden sonra..
Beynim artık ondan uzak durmam gerektiğini bağırıyor olsa da, kalbim... bilmiyorum o pek fazla ses çıkarmıyor. Ah birde Niall var tabi... adı bile içimi ısıtıyor. Tanışalı cok uzun bir süre olmadı ama sanki hep onu bekliyordum ve o gelince tamamlanmışım gibi hissediyorum. Bu normal mi? Onu gülümserken izlemek hoşuma gidiyor mesela. Dün beni koruyusu gözümün önünden gitmiyor. Steve daha önce benim icin boyle bir şey yapmamıştı. O biraz daha.... rahattı.
Hava almak icin çıkmıştım fakat düşüncelerin icinde daha cok boğulmuştum. Derin bir nefes verip içimdeki kargaşayı daha fazla dinlemek istemediğim için çocukların yanına gitmeye karar verdim. En azından biraz eğlenebilirdim değil mi? Ben dışarı çıkarken çalan gürültülü müziğin yerini daha yavas bir şarkı almıştı. Şarkıyı söyleyenin sesi yavas yavas netlesirken içimi bir huzur kapladı. Sahneyi görmek icin birkac garsonu geçip daha yakından baktığımda gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi hissettim. Sahnede ki... Niall mıydı? Gözleri sımsıkı kapalıydı ve nerede olduğunun farkında değilmiş gibi şarkı söylüyordu. Ayaklarım istemsizce sahneye daha cok yaklaşırken kusursuz suratı sahneye düşen ışıklar ile daha mükemmel görünüyordu. Sesi o kadar mükemmeldi ki içimde ki bütün olumsuz duygular buharlaşmış ve ruhum şarkının sözleri arasında kaybolmak üzereydi.
İstemsizce dolmaya başlayan gözlerimi umursamadan izlemeye devam ettim. Sanki burada sadece ikimiz vardık ve dünyadan soyutlanmıştık. O ve ben...
Şarkının son melodisi duyulduğunda ben hala sahnenin önünde donmuş bir şekilde ona bakıyordum. Beni bu denli etkilemesi normal miydi?
Şarkı bitip orda bulunan herkese alkışlamaya hatta tezahürat yapmaya başladığında Niall sonunda gözlerini açıp nerde olduğunun farkına varmıştı. Suratında şaşkın küçük bir gülümseme ile etrafa bakarken gözleri benimkileri buldu. Gözleri fazla anlam doluydu, tıpkı benimkiler gibi. Mikrafonu yerine bırakıp sahnenin inişine ilerledi ve yanıma ulaştı.

"Harry?"

Hala sesinin verdiği sarhoşluğun etkisinde olduğum için bir şey söylemeden ona bakmaya devam ettim.

"Harry iyi misin?"

Sonunda kafamı iki yana sallayıp kendime geldiğimde hafif bir gülümseme ile ona baktım.

"Evet iyiyim hadi oturalım."

Kafasını sallayıp çocukların olduğu masaya ilerledi ve oturdu.

"Dostum sesin dehşet."

Louis hafif sarhoşluk belirten sesi ile Niall'a doğru bağırdığında Niall gülümseyerek kafasını önüne eğdi. Çok fazla güzeldi..
Liam ve Zayn'de Louis'ye  katıldıklarını belli eder mırıltılar çıkardılar.
Oturduğum yerde biraz kayarak ona yaklaştım. Kafası hala eğik ama suratında ki duygular farklıydı.

"Çok güzeldi."

Niall irkilerek kafasını kaldırdı ve bana baktı. Amacım onu korkutmak değildi fakat onu bu denli düşündüren şey ne merak etmiştim.

"Ah teşekkür ederim."

Diyip hafif bir gülümseme ile bana baktı. Bir süre onun kusursuz suratını inceledim. Suratında ki her bir kusur-suzluğu aklıma kazımak istercesine ve hayranlıkla. Masanın üstünde ki içeceğini içiyor ve arada bir çocukların konuşmasına katılıyordu.
Yaklaşık 15 dakika önce tuvalete giden Zayn geri döndüğünde masada ki alkollü meyve kokteylini alıp içti ve suratını buruşturdu.

"Sikeyim bunun içinde alkol yok."

Hemen yanımdan gelen hıçkırık ve kıkırdama sesi ile o tarafa baktım. Hadi ama düşündüğüm şey olamaz degil mi? Yanımda bayık gözler ile gülümseyen bir Niall bulmak isteyeceğim en son şeydi.

"Bir bardak ile sarhoş olmus olamazsın degil mi?"

Diye sordum ona. O ise kucuk bir kahkaha atıp parmağını bana doğrulttu ve göğsümü ittirdi.

"Hayır Harry Styles... ben sarhoş değilim."

Kelimeleri yayarak söyleyip kahakaha attı.

"Bu bardağın icinde ne vardı Zayn?"

Zayn ickisinin içilmiş olmasına sinirlenmişti belli ki.

"Votka."

Votka mı? Hiç içki icmemis birini kokusu ile bile sarhoş edebilecek güçte ki bu içkiyi suan Niall içmiş ve etrafa bakıp gülmekle meşguldü. Derin bir nefes verdim.
Bu gece zor olacaktı...

***

"Niall şu basamağı çıkar mısın artık."

Bu çocuk gercekten sabrımı sınıyor gibiydi. Sarhoş olunca tamamen çekilmez birine dönüşmüştü.
O yine kahkaha atarken böyle olmayacağını anlayıp onu hızla kucağıma aldım. Ağır değildi fakat ellerini ve ayaklarını sürekli oynattığı icin zorlanıyordum.

"Demek beni kaçırıyorsun."

Diye bağırarak kahkaha atmaya devam ederken. Bu haline gülmeden edemedim suan tam bir aptal gibiydi. Zorda olsa arabaya vardığımızda çocuklarında Niall'dan pek bir farkı yoktu. Liam fazla sarhoş değildi fakat Zayn ve Louis yürüyemiyorlardı bile. Zayn ayağı takılıp düşünce Louis ona büyük bir kahakaha attı. Bi çocuklara içki yasaklanmalıydı. Liam'a ben gidiyorum işareti yapıp araba yöneldim. Niall'ı ön koltuğa bıraktıktan sonra sürücü koltuğuna geçtim. Uzun süredir sesi çıkmayan Niall'a baktığımda uyukladığını fark ettim. Üşümüş olacak ki kollarını bedenine sarmıştı ve alt dudağı hafif aşağı sarkmıştı. Onun bu görüntüsü beni öyle büyülemişti ki bir korna sesi ile kendime geldim. Neredeyse kaza yapıyordum. Kafamı iki yana sallayıp yolu izmeye devam ettim. Eve geldiğimizde arabayı park ettim. Onu bu hali ile kendi evine bırakamazdım. Arabadan inip onun olduğu yere ilerledim ve yavaşça kucağıma aldım. Uykusunu bozmak istemiyordum. Zorda olsa kapıyı açıp içeri girdim. Çocuklar daha gelmemişti, suan Liam'ın halini hayal edemiyordum. Bir nefes verip odama yöneldigimde gerizekalı Louis'nin ayıcıklı terliklerinden birine takılıp tökezlediğimde ağzımdan kısık sesli bir küfür kaçtı. Niall irkilerek gözlerini açtığında benim olduğumu anlayınca derin bir nefes verdi.

"Harry?"

"Benim Ni, uyumaya devam et."

Odama girip yavaşça yatağa bıraktığımda suratını yastığa gömdü. Üstüne değiştirip değiştirmemek arasında kalmıştım ki mırıltısını duydum. Duymak için ona doğru eğildiğinde yavaşça gözlerini açtı.

"Harry..."

Hala sarhoştu ve uyku yüzünden sesi pürüzlü çıkıyordu.

"Burdayım."

Diye fısıldadım yavaşça. Yarı açık olan gözlerini kapatıp küçük bir gülümseme kapladı yüzünü.

"Beni... sevebilir misin Harry?"

 sevebilir misin Harry?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Game Over [n.s] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin