Sahte gülücük

160 21 13
                                    

-Niall'ın ağzından-

Önümdeki yumurtaya boş boş bakıyordum. Sabah hiç güzel bir sekilde uyandırılmamıştım ve başım hala ağrıyordu. Dün karaoke'de söylediğim şarkı ve sahneden inişimden sonrasını hatırlamıyordum. Louis, kahvaltının başından beri yani yaklaşık yarım saattir nasıl yanlışlıkla Zayn'in içeceğini içip sarhoş olduğumla dalga geçiyordu. Ben ise hala ayılmaya çalışıyorum. Garip olan şu ki Harry, sabahtan beri benden uzak duruyordu. Mutfakta onunla konuşmak istediğimde birkac şey geveleyip mutfaktan çıkmıştı. Kafamı telepatik ilişki kurduğum yumurtadan kaldırıp Harry'e baktım. O da benden farksızdı. Çocuklar gülüp eğleniyorken o fazla durgundu. Dün bir şey yapmış olmamdan korkuyordum ama hatırlamaya çalıştıkça başım daha fazla ağrıyordu. Harry, neredryse hiç dokunmadığı tabağını alıp mutfağa doğru ilerlemeye başladığında bunun iyi bir fırsat olduğunu düşünüp arkasından gittim. İçeri girdiğimde her ihtimale karşı kapıyı sessizce kapattım. Çocuklar bizim yokluğumuzu fark etmeyecek kadar konuşmaya dalmışlardı. Harry, tabağını tezgaha koyup arkasını döndüğünde beni görünce irkildi.

"N-niall?"

Gözlerini kaçırdığında kaşlarımı çattım.

"Harry problem ne?"

Tekrar bakışları beni bulduğunda oda benim gibi kaşlarını çattı.

"Ne problemi?"

Ona biraz daha yaklaştım.

"Ben kaçıp duruyorsun, suratıma bakmıyorsun ve hareketlerin çok garip bir sorun olduğu belli Harry."

Harry, bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki mutfak kapısı açıldı. İçimden "tam zamanıydı!" Diye sitem ederken kimim geldiğine bakmak için arkama döndüm. Elinde Harry'nin telefonu ile Zayn kapıda duruyordu.

"Üzgünüm konuşmanızı bölmek istemezdim ama Harold bir mesaj geldi ve bu sanırım Steve'den."

Harry, hızla başını kaldırıp Zayn'in yanına gitti. Steve piçi her yerden çıkmak zorunda mıydı? Harry, heyecan ile telefonun kilidini açıp mesajı okurken ona bakıyordum. Bir mesajla bile bu kadar heyecanlanacak kadar çok seviyordu onu.
Zayn ve ben hala Harry'e bakıyorduk ki Harry aniden kafasını kaldırıp "Aman Tanrım" diye fısıldadı. Gözleri büyümüş ve suratının rengi atmıştı. Bedenimi saran korku ile birkac adımda yanına gittim.

"Ne oldu?"

Harry, yavaşça bana döndü.

"Steve hatasını anladığını ve benimle bir yerde konuşmak istediğini söylemiş."

O an ağzımdan sadece bir "ah" çıktı. Şaşırmış mıydım? Hayır. Bekliyor muydum? Evet. Onunla buluşmasını istiyor muydum? Kesinlikle hayır. Canım yanıyor muydu? Kesinlikle evet.
Kapının önünde duran Zayn gözlerini devirdi.

"Ve sende buna inanıp yanına mi gideceksin? Adam özür dilemek için bile seni ayağına çağırıyor."

Harry, Zayn'e ters bir bakış attı. Tabiki gidecekti zaten onu geri kazanmak için oynamamış mıydı onca oyunu benimle? Amacımız buydu zaten. Tabi aptal duygularım isin içine girmeseydi suan onun için seviniyor bile olurdum. Ama maalesef suan tek yapabildiğim boş gözler ile Harry'e bakmak oluyordu.
Zayn, kafasını iki yana sallayarak tekrar çocukların yanına döndüğünde Harry, bana baktı.

"Bir şey demeyecek misin?"

Kafam ve duygularım şuan o kadar karışıktı ki sahteden bile olsa gülümseyemiyordum.

"S-senin adına sevindim. Yani istediğimizde bu değil miydi?"

Harry, suratına bir gülümseme yerleştirip kafasını salladı ve bana sarıldı.

"İyiki varsın Niall."

Gözlerimin dolmaması icin büyük bir çaba sarf ediyordum.

"Sende Harry.. sende."

Bir süre öyle kaldık ve ayrıldığımızda Harry suratında ki ifadeyi bozmadan telefonuna baktı birkac şey yazıp gönderdi.

"Buluşacağımız yere kadar benimle gelirsin öyle değil mi? Gerçekten çok heyecanlıyım."

Bunu yapabilir miydim? Bile bile kendime acı çektirebilir miydim? Gerçi bu oyunun başında bile bile kendimi ateşe atmıştım. İstemsizce kafamı aşağı yukarı salladım Harry ise elerini çırptı.

"O zaman yarın zafer günüdür."

Suratıma küçük sahte bir gülümseme kondurdum. Fakat şuan içimde ki acıyı tarif edemem.
Harry neşe ile mutfaktan çıktığında arkasından sadece bakıyordum. Bundan sonra ne olacak hiçbir fikrim yok ama canımın yanacağı kesindi..

Bu bölüm kısa olsu çok özür dilerim ve bekleyen herkese teşekür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölüm kısa olsu çok özür dilerim ve bekleyen herkese teşekür ederim. Bir dahaki bölüm fazla ekşınlı ve her zamankinden bol Narryli olacak onu bu kadsr geciktirmemeye çalışacağım 💙

Game Over [n.s] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin