Ihım. Nabersiniz? Uzun bi aradan sonra burada olmak... Vuah bu fici özledim. Özel bölüm yazmayı planlıyorum ama yazarınız artık bi üniversiteli. Vaktim olduğunda buraya bi özel bölüm düşüneceğim.
Neyse. Şimdi burada olmamın asıl sebebine gelirsek. Kendi diğer hesabımda bana meydan okundu. Orada hikayem olmadığı için buraya yazayım dedim. sweettiebelle meydan okumanı kabul ediyorum. 😜
Sanırım bu meydan okumanın amacı kendimi tanıtmak. Eh elimden geldiğince tanıyım bari. Hadi bakalım beni tanımaya hazır mısınız?
Adım... Şaka şaka bunu söylemicem.
3 Gün önce tam olarak 19 yaşıma girdim.
Yarın ikinci öğretimde üniversiteye başlayacağım. Aslen sağlık meslek mezunuyum. Hemşire eheheh. Bölümümün devamı olan fizyoterapi okuyacağım. Bana şans dileyin.
Duygusal bi insanım. Hemen herşey beni ağlatabilir. Bana bağırılması, ailevi durumlar, hatta birini ağlarken bile görsem bende ağlarım.
Humanist bir insanım. İnsanı insan olduğu için seviyorum. Her insanın yaşamaya hakkı vardır ve bunu kimse engellememeli. Ancak insanların kişiliğini sevmiyorum. Kötü insanlar her zaman var olacaklar.
Aileme çok düşkünümdür. Annemle sık sık tartışırız. Ancak sadece beş dakika sürer küskünlüğümüz. Bir ikiz kardeşim var. Erkek. Cinsiyet farkından dolayı aramızda bitmeyen bi çekişme var. Ancak en eğlenceli şeyleri de onunla yapıyorum. Onu cidden seviyorum. Ona on dokuz yılım demeyi seviyorum.
Daha önce sevgilim olmadı. Ancak gerçekten aşık olduğuma inandığım birisi vardı. Kalbimi çok kırdı. Yine de kalp söz dinlemiyor. Şimdilerde onu düşünmüyorum. Ama bilinçsizce yazdığım hikayelerde ona yer verdiğimi fark ettim. Kalbinize işleyen birisi varsa siz düşünmeseniz bile kalemin ucundaki mürekkepten akar...
Her neyse.
Bir şeyler için çabalamayı severim. Bu bilinci lise de okurken çıktığım staj eğitiminde kazandım. Çalıştığım ortam özel bi ortamdı. 16 yaşımda belirli bir seviyede hasta bakımı bana veriliyordu. Bi insan yaşamı... Bu sorumluluğu almak cidden büyük bi şey. Oradaki çalışmalara, hasta psikolojisine ve insan ilişkilerine yakından tanıklık ettim. Son senemde birçok görevde yer alıyordum. Doğumlar, ameliyatlar, tedaviler... Kendimden küçüklere (alt dönemlerime) tecrübelerimi aktarıyordum. Bana güvendikleri için hemşire ablalarıma ve abilerime minnettarım.
Kitap okumak benim en büyük zevkim. Lise birinci sınıfta okuduğum Monte Christo Kontu. Okuduğum ilk romandı ve gerisi geldi. Şuan kardeşim ve bana ait küçük bir kütüphanemiz var. En sevdiğim yazar John Green. Aynı Yıldızın Altında favori kitabım. En az beş kez okudum ve salya sümük ağladım. Çoğunuzun bildiği 4N1K göz bebeğim. ÖFA da ağlayarak okuduğum nadide kitaplardan. Beğendiğim her kitabı mutlaka alırım ve kütüphanemize eklerim. Şu anlayışım var. Eften püften şeylere para vereceğime kitaba para veririm daha iyi. Kitaplar için paranın önemi yoktur. Birde ciltli kapak takıntım var. Eğer alacağım kitabın ciltlisi varsa onu alırım.
Film izlemeye bayılırım. Özellikle yanımda kardeşim varsa çok eğlenceli olur. Ama o yoksa japon, kore ve Çin filmleri favorilerim. Aslında genel olarak Asya filmlerini severim.
Dizi izlemek bir diğer hobim. Yabancı dizileri çok severim. Favori dizim DOCTOR WHO elbetteki. Onun dışında, Sherlock, The Big Bang Theory sevdiğim diğer diziler. Asya dizilerine girmiyorum say say bitmez. Ama şunu söyleyebilirim. İlk izlediğim Asya dizisi Saraydaki Mücevher di.
Anime ve mangaları severim. Ficlerimde gördüğünüz üzere. Okuduğum ilk manga ve izlediğim ilk anime Sukitte İi Nayo idi. Manga ve animeye lise bir de kaldığım yurtta bana çokça yardımcı olan sevgili arkadaşım İremcim vesile olmuştu. Hayatımda sahip olduğum değerli insanlardan biridir.
Değerli insanlar demişken. Öyle çok fazla arkadaşım yoktur. Sanal ortamda edindiğim arkadaşlıkları daha çok seviyorum. 1 Şubat gününü asla unutmam mesela. BearNiNi bilir o tarihi. 😇
Çok takıntılı bi insanımdır. Hemen hemen herşeyi takarım. Problemler ya da sevdiğim şeyler. Hiç fark etmez. Sevdiğim şeylere olan takıntım çok acayiptir. Örneğin bi filmi çok beğendim. Film bittikten yarım saat sonra oyuncuların hayat hikayelerinden tutun filmin çekim aşamasına kadar herşeyi öğrenmiş olurum. Bu yüzden stalkda çok iyimdir diye düşünüyorum.
İşte bu takıntım Exo için de geçerli. Exo'dan başka grup ya da şarkıcı pek dinlemem. Got7 ve bazı solo şarkılar çok beğendiysem dinlerim.
Bildiğiniz üzere ya da bilmediğiniz üzere Luhan benim biasım. Luhan demek ben demek ben demek Luhan demek. O derece yani. Kesinlikle OPPACI değilim. HanHun her zaman real benim için. Koyu shipperım.
Sevdiğim şeylerden devam edersek yemek yapmak en sevdiğim şey. Eğer fizyoterapi kazanmasaydım aşçılık okuyacaktım. O derece. Dört yıllık hemşirelik eğitimimi bile hiçe sayabilirdim.
Hayalim birgün dünyayı dolaşmak. Özellikle Asya ülkelerini gezmek isterim. Bu çok çok eskiden beri olan hayalim. Her zaman Çin'e gitmeyi hayal etmişimdir.
İlerde bir gün iyi bir yazar olmak istiyorum.
Luhan ile tanışmayı ve ona sarılmayı istiyorum. Ona "Sen benim abimsin. Uzaklardaki kız kardeşinim." demek istiyorum.
Evet. Kendimi tanıttım. Yani tanıtmaya çalıştım. Sizin gözünüzde nasıl biriyim merak ediyorum doğrusu. Yorum yaparsanız sevinirim.
Şimdi meydan okumalar.
Hmmmm...
En başta meydan okuyacağım kişi DOKAİ'ın koruyucu meleği BearNiNim olur.🐻(EXO-Lovers_ yazarı)
İkincisi coolluk abidesi appam GalaxyFanFan olur.🐲 (EXO-Lovers_ yazarı)
Başka kimi yazsam acaba... Sanırım beni büyük şoka uğratan. Dibimdeki HunHan shipper ve Luhan biaslı ablam rookie_rich
Size meydan okuyorum ehehe. Hadi bakalım. Meydan okurken dearlittlelu hesabımı etiketleyebilirsiniz.
Sağlıcakla kalın.
Şuraya da reel fotomu bırakayım 😈😈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What If I Said "Don't Go!"
Short StoryOrange adlı animenin Exo uyarlamasıdır. Dearlittlelu itiharla sunar. İyi okumalar dilerim... (BxB Yaoi fictir. Homofobik olanlar ve rahatsızlık duyanlar okumasın.)