Kapının açıldığını duyduğumda yorganımı başımın tepesine kadar çektiğime memnun olarak hareketsiz bir şekilde yatmaya devam ettim. Belki öldüğümü düşünüp beni artık rahat bırakırlardı. Zira en ufak canlı kırıntısıyla dahi görüşmek veya muhatap olmak istemiyordum.
Bir haftadır ağlamaktan gözlerim şişmiş ve yuvalarını terk ederek kendilerine yeni bir hayat kurabilmek üzere yola çıkmışlardı. Aşkından kör oldum zalim adam.
Aynı sahne gözümün önünde tekrar tekrar canlanıyordu; Alihan'ın duraksaması, kıza sarılan kolu ve onu kendine çekmesi – burada genelde haykırarak kendimi yere atardım ama şu an kıpırdamaya mecalim yoktu – ve söyledikleri. Nişanlım. Birşah. Nişanlım. Birşah. Kızın ismini duydukça her hücrem teker teker intihar ederek canına kıyıyordu. Ciğerlerim sönüyor, havasızlıktan boğularak can verecek kıvama geliyordum ama tek yapabildiğim ağlamaya devam etmek oluyordu.
Kızın parmağındaki kafam kadar yüzüğü görmemiş olsam kendimi aksine iddia edebilecek kıvama geliyordum aslında ama o yüzük her şeyi bozuyordu işte. Aptal bir parıltı, gösteriş merakını sergileyen koca bir taş. Ben seninle kuru ekmeğe bile razıyım Alihan Yaman Dağlı. Ben Özge Ekru, hey gidi.
Irmak ve Beren de dahil herkesle görüşmeyi reddediyordum ama onlar ısrarla kapımı çalmaya, daha doğrusu kendilerinde bulunan yedek anahtarı izinsizce ve tekrar tekrar kullanmaya devam ediyorlardı. Şu dünyada yas tutarak ölmeme bile müdahale ediliyordu. Bir rahat bırakın insanı, ölüyoruz burada.
"Özge!" diye bağıran ses, Beren'e aitti. Kendisi bir ayı olmadığı için ölü taklidimi yemeyi reddederek üzerimdeki yorganı çekmeye başlamıştı. Tam olarak hiçbir manaya gelmeyen inlemeye ve ölmeye benzer sesler çıkararak yorganıma sıkıca sarıldım ve Beren'in yok olmasını sağlayacakmış gibi gözlerimi sımsıkı kapadım. Görünüş olarak çıtı pıtı bir kız olsa da gerçekte bir ayıyla eş değer güçte yorganı benden almaya çalışıyordu.
Sonunda savaşmanın yararsız olduğunu fark edip pes ederek artık acımaya başlayan parmaklarımı gevşettim. Nasılsa ciğerimde bu ateş yanarken ölmek için yorganın altında olmama lüzum yoktu. Hesaplayamadığım tek nokta, pes edeceğimi tahmin edemeyen Beren'in boşta kalarak poposunun üstüne devrilmesi olmuştu. Al işte en yakın arkadaşımı da öldürdün Alihan, bütün güzel duyguların katili sensin vicdansız adam.
Ben korkuyla yerimden fırlayıp yatağımın ucuna doğru emeklerken zavallı arkadaşım poposunu ovuştura ovuştura ayağa kalkarak bir yandan da bana sitem dolu bakışlar atıyordu. "Sen âşık olunca böyle deliriyorsun, unutmuşum bu halini!"
"Sus. Bana aşk falan deme." derken olduğum yere, yatağın ucuna cenin pozisyonunda kıvrıldım. Alihan'ı son görüşüm aklıma gelince gözlerimden tekrar yaşlar boşanmaya başlamıştı. "Birşah nasıl bir isim ya!" derken aniden ve tekrar yerimden fırlayarak Beren'in korkuyla gözlerini kocaman açmasına sebep olmuştum. "Birşah nasıl bir isim! Uydurdu bunu, böyle bir isim olamaz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Rüyalar
HumorAslında şu anda hayatımın merkezinde birisiyle beraber olmak yoktu. Erkek düşmanı ya da yalnızlık düşkünü biri değildim. Herkesin yaşadığı aptal tecrübeleri yaşadım. Çok âşık oldum, terk edildim, terk ettim, ağladım ve gençliğimin bir kısmında yüreğ...