"O zaman sana Allah rahmet eylesin." dedikten sonra duvarlara çarpıp kulaklarıma geri seken bir kahkaha attı teyzem. "Helvanı ben kavururum hiç üzülme."
Üstünde uzandığım koltuğun yastıklarından birini elime alıp yüzüme bastırdım hırsla. Bir yandan da acınası sesler çıkararak derdimi izah etmeye çalışıyordum. Teyzem, bu yakınlardan geçerken benimle uzun zamandır görüşmediğine karar vererek ziyaretime gelmişti.
Bir araya gelir gelmez görüşmediğimiz sürede ne var ne yoksa ortaya dökmüştüm elbette. Ona Alihan'dan bu kadar geç bahsettiğim için beni saçlarımdan sürüklemek istemişti ama Allah'tan bu rezilliği yaşamamıza gerek kalmamıştı.
En son olarak davette Alper'le karşılaştığımızı anlatıp Alihan'a daha hiçbir şeyden bahsetmediğimi söylediğimde ise bu tepkiyi vermişti. Teşekkür ederim teyzeciğim, eksik olma.
Yüzüme bastırdığım yastığı çekip başımın altına koydum ve ağlamaklı bir sesle. "Öldüm ben teyze öldüm." dedim. "Helva için geç kaldın."
"Kızım," dedi herhangi bir teyzeden oldukça farklı olarak en yakın arkadaşlarımdan biri olduğu için konuşmamız Beren'le aramızda geçenlere çok benziyordu. Tek farkı teyzemin Beren'den çok daha çılgın olmasaydı. Eh bu konuda birbirimize çekmişiz, ne diyebilirim. "Sen salak mısın, Mertcan'ı niye çağırıyorsun restorana en başta?"
"Ay salak falan değilim!" diye yattığım yerden doğrulup teyzemin yeşil gözlerinin içine baktım. "Aşığım, aşık!"
Elindeki tabakta duran pastadan bir lokma ağzına atıp çiğnedikten sonra "Salaksın." diye ısrar etti. "Mertcan'dan sonra Alper'i hayatta açıklayamazsın."
Bunu oldukça iyi bilerek yenilgiyle omuzlarımı düşürdüm. Günlerdir evden çıkmayı reddediyordum. Alihan'a çok meşgul olduğumu söyleyerek sürekli onu görmeyi erteliyordum. Üzerimden çıkarmayı reddettiğim pijamalarımla bu işin altından nasıl kalkacağını düşünüp duruyordum ama henüz bir çözüm bulamamıştım.
Bir yandan da sevgilimi o kadar özlüyordum ki kendimi camdan sarkıtarak beynimi akıtmaya delicesine yaklaşmıştım. Alihan da bir şeylerin ters gittiğini düşünmeye başlamıştı üstelik. Hiçbir şey söylemiyordu ama ben anlıyordum. Sesinin tonundan, kurduğu cümlelerden bile huzursuzluk hissi belli oluyordu. Yanlışlıkla ayrılacağım bu gidişle adamdan. Aman Allah korusun!
"Bizi ne zaman tanıştırmayı düşünüyorsun?" diye devam etti teyzem, ona cevap vermeyerek boşluğa dalmış olmamı umursamıyordu belli ki. "Bizim kızımızla öyle kafasına göre gezip duramaz, İtalya değil burası!"
Teyzemin ani yükselişi karşısında yüzümü buruşturdum. "Sizi şu anda hayatta tanıştırmam." dedim, elindeki çatalı bana fırlatmasını göze alarak. "Önce şu saçma durumdan kurtulmam gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Rüyalar
ComédieAslında şu anda hayatımın merkezinde birisiyle beraber olmak yoktu. Erkek düşmanı ya da yalnızlık düşkünü biri değildim. Herkesin yaşadığı aptal tecrübeleri yaşadım. Çok âşık oldum, terk edildim, terk ettim, ağladım ve gençliğimin bir kısmında yüreğ...