Aslında şu anda hayatımın merkezinde birisiyle beraber olmak yoktu. Erkek düşmanı ya da yalnızlık düşkünü biri değildim. Herkesin yaşadığı aptal tecrübeleri yaşadım. Çok âşık oldum, terk edildim, terk ettim, ağladım ve gençliğimin bir kısmında yüreğ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kocaman olmuş karnımın izin verdiği ölçüde hızlı adımlar atarak yürümeye çalışıyordum. Bu da yaklaşık olarak saatte eksi on kilometreye denk geliyordu. Hızlanmaya ve ilerlemeye çalıştıkça daha fazla yoruluyor ve adeta hiç yol kat edemiyordum. Üstelik kan ter içinde kalmıştım, bir an için kendime izin vererek durakladım ve elimin tersiyle alnımdaki teri sildim. Karnımda sadece tek bir bebek taşıdığıma inanamıyordum, sanki doğurmaya başlasam bu koca göbekten en az sekiz tane minik Özge'yi dünyayı ele geçirmeleri için doğurabilirdim. Kendimden sekiz tane daha olsa dünya harika bir yer olabilirdi tabii ama mevcudiyetimin eşsizliğinden gayet memnun olduğum için bunu gereksiz buluyordum. Şimdilik tatlı, küçük bebeğimi kucağıma alsam yeterliydi.
Tam yeniden yürümeye başlayacakken aniden adımı duyduğum için duraksadım. Bana sesleneni görmek için arkamı dönünce karşımdaki manzarayla bir anda bütün hücrelerimi tek tek elektrikli sandalyeye oturtmuşlar gibi sarsılıverdim. Zavallı minik bebeğim, bu koca karna minik demek ne kadar doğru olur bilemiyordum gerçi, bu şoktan doğmadıysa doğmasına daha çok var demekti.
Karşımda dünyanın en yakışıklı adamı duruyordu. Yüzünde sakin ve kalbimin eriyip paçalarımdan akmasına sebep olan gülümsemesiyle bana doğru yürümeye başlamıştı üstelik. Aramızda sadece sekiz Özge'lik mesafe kaldığında durup hafifçe güldü. Sanki bu kadar kocaman olmam tatlı bir şakaydı onun için. Sağ elini karnıma koyduğunda gülümsemesiyle aynı sıcaklıkta tatlı, karamel kıvamında bir bakış yansıdı gözlerine.
Dokunuşundaki bir şeyler kemiklerim yüz yıllardır buz tutmuş da şimdi onun sıcaklığı ve gösterdiği sevgiyle eriyormuş gibi hissetmeme sebep oluyordu. Dokunuşunda bulduğum aitlik hissi kanıma karışıp beni çılgınlar gibi mutlu ediyordu. Bu hislerle çevrilmişken elimi kocamın elinin üstüne koyarak gülümsedim. Nerede olduğumu, bütün bunların ne anlama geldiğini bilmiyordum ama onu seviyordum.
****
Arkadaşlar merhaba, hikayeye henüz bölümler gelmeyecek ama hem yazmaya devam edebilmem için motivasyon amaçlı hem de hevesli olduğumdan dolayı açmak istedim. En kısa sürede görüşmek üzere! ^^
